Tevbe - 9:96 Kendilerinden hoşnut olasınız diye yemin ediyorlar. Onlardan hoşnut olsanız bile Allah yoldan çıkmış toplumlardan hoşnut olmaz.
İkiyüzlüler, çeşitli özürler uydurarak savaştan geri kaldılar:
Ali İmran/3:140 Size bir sıkıntı dokunduysa, düşman topluluğa da benzeri bir sıkıntı dokunmuştur. Böyle günleri, halkın arasında döndürüp duruyoruz ki Allah gerçek inananları ayırsın ve sizden bazılarını şahitler edinsin. Allah zalimleri sevmez.
Ali İmran/3:141 Allah böylece inananları sağlamlaştırır ve kafirlerin gururunu kırar.
Ali İmran/3:154 Sonra o üzüntünün ardından, içinizden bir grubu sakinleştiren güven dolu bir uykuyu üzerinize indirdi. Bir kısmınız bencilce kendi derdine düşmüş, cahiliye döneminde olduğu gibi Allah hakkında yanlış düşünceler üretiyor ve, "Bu işte bir yetkimiz var mı," diyordu. "Tüm yetki Allah'ındır," de. Sana açmadıklarını içlerinde gizliyorlardı. "Bizim bir yetkimiz olsaydı burada öldürülmezdik," diyorlar. De ki, "Evlerinizde dahi olsaydınız, aranızda ölmesi kararlaştırılanlar devrilecekleri yere doğru sürüneceklerdi." Allah böylece göğüslerinizdekini dener ve kalplerinizdekini arıtır. Allah en gizli düşünceleri bilir.
Ali İmran/3:166 İki ordu çarpıştığı gün başınıza gelenler Allah'ın izniyle oldu. İnananlar böylece ayırt edilir.
Ali İmran/3:167 İkiyüzlüler de böylece açığa çıkarılır. Kendilerine, "Gelin, Allah yolunda savaşın ya da katkıda bulunun," denildiğinde, onlar, "Savaştan anlasaydık size katılırdık," dediler. O an onlar imandan daha çok inkara yakın idiler. Kalplerinde olmayanı ağızlarıyla söylüyorlar. Halbuki Allah onların gizlediğini çok iyi biliyor.

Nisa/4:72 İçinizde ağır davrananlar var. Size bir musibet gelirse, "Allah bana iyilik etti de onlarla birlikte şehit düşmedim," der.
Nisa/4:141 Onlar sizi gözetleyip dururlar. Allah'tan size bir zafer geldiğinde, "Biz sizinle birlikte değil miydik," derler. Kazanma sırası inkarcılara gelirse bu sefer, "Biz size destek olarak sizi inananlardan korumadık mı," derler. Diriliş günü, Allah aranızda hüküm verecektir. Allah inkarcılara, inananlar üzerine egemen olma fırsatını vermeyecek.

Enfal/8:41 Ayırım gününde, iki ordunun karşılaştığı günde kulumuza indirdiğimize ve Allah'a inanıyorsanız, bilin ki elinize geçen her ganimetin beşte biri Allah'ın ve Elçisinindir. Bu pay, akrabalar, öksüzler, yoksullar ve yolda kalmışların hakkıdır. Allah her şeye Güç Yetirendir.

Tevbe/9:16 Allah, içinizden kendisi uğrunda cihat edenleri, Allah'tan, elçisinden ve inananlardan başkasını yakın dost edinmeyenleri bilip ayırmadan bırakılacağınızı mı sandınız? Allah yaptıklarınızı Haber Alır.
Tevbe/9:42 Yakın bir menfaat ve orta uzunlukta bir yolculuk olsaydı seni izleyeceklerdi; ancak yol onlara uzak geldi. Allah'a yemin edeceklerdir: "Gücümüz yetseydi sizinle birlikte çıkacaktık." Böylece kendilerini mahvediyorlar. Allah onların yalancı olduklarını bilir.
Tevbe/9:43 Allah seni affetti: Doğrular ve yalancılar sana belli olmadan önce neden onlara izin verdin?
Tevbe/9:44 Allah'a ve ahiret gününe inananlar, paralarıyla ve canlarıyla çaba göstermekten (kaçmak için) senden izin istemezler. Allah erdemlileri hakkıyla Bilir.

Muhammed/47:20 İnananlar, "(Savaşmaya izin veren) bir süre indirilse ya?" diyorlardı. Ancak hükmü açık bir sure indirilip de içinde savaştan söz edilince, kalplerinde hastalık bulunanların, ölüm korkusuyla bayılan bir kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Onlar için uygun olan,

Hadid/57:25 Elçilerimizi apaçık kanıtlarla gönderdik, onlarla birlikte kitabı ve yasayı indirdik ki halk adaleti gözetsin. Büyük bir kuvvete ve halk için yararlara sahip olan demiri de indirdik ki Allah kendisini ve elçisini inançla destekleyenleri ayırsın. Allah Güçlüdür, Üstündür.

Haşr/59:2 O ki, kitap halkından inkarcı olanları ilk sürgün için ülkelerinden çıkarmıştır. Onların çıkacağını hiç beklemiyordunuz. Kalelerinin kendilerini Allah'tan koruyacağını sandılar. Ancak Allah onlara ummadıkları bir yerden geldi ve kalplerine korku saldı. Böylece evlerini kendi elleriyle ve inananların elleriyle yıkıyorlar. Ey görüş sahipleri ibret alınız.