Kehf 18:10
إِذْ أَوَى الْفِتْيَةُ إِلَى الْكَهْفِ فَقَالُوا رَبَّنَا اتِنَا مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً وَهَيِّئْ لَنَا مِنْ أَمْرِنَا رَشَدًا
zaman sığındıkları o gençler mağaraya dediler Rabbimiz bize ver katından bir rahmet ve hazırla bize şu işimizden bir çıkış yolu
İz evel fityetu ilel kehfi fe kalu rabbena atina min ledunke rahmeten ve heyyi' lena min emrina reşeda.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
18:10 O gençler mağaraya sığınmışlar ve "Rabbimiz,bize katından rahmet ver ve bize şu durumumuzdan bir kurtuluş yolu hazırla!" demişlerdir.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
18:10 Hani o gençler mağaraya sığınmışlar ve "Rabbimiz! Bize tarafından merhamet ver ve bize (şu) durumumuzdan bir kurtuluş yolu hazırla!" demişlerdi.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
18:10 Gençler mağaraya sığındıklarında, "Efendimiz bize merhametini yağdır ve bu durumdan bize bir kurtuluş yolu göster" demişlerdi.
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
18:10 Gençler, mağaraya sığındıkları zaman şöyle demişlerdi: "Rabb'imiz, bize kendi katından bir rahmet ver. İşimizde doğru olanı yapma bilinci lütfet."
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
18:10 Bir gün birkaç genç, mağaraya sığınarak şöyle demişlerdi: "Rabbimiz1! Bize kendi katından ikramda bulun ki bu işin içinden yüzümüzün akıyla(olgunlukla) çıkalım."
Dipnot
1- Sahibimiz
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
18:10 O gençler, büyük mağaraya sığındıklarında, şöyle demişlerdi: "Efendimiz! Senin katından, bize bir rahmet ver ve işimizden bir çıkış yolu bağışla!"
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
18:10 Hani, zamanın birinde o gençler mağaraya sığınmışlar ve "Rabbimiz!" demişlerdi, "Bize yüce katından bir rahmet bahşet ve bizi içine düştüğümüz şu durumdan dolayı doğru (sonuca) ulaştıracak bir bilinçle donat!"
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
18:10 Hani, o yiğit gençler o mağaraya sığındılar da şöyle dediler: "Ey Rabbimiz, katından bir rahmet ver bize ve bizim için bir çıkış yolu lütfet işimize."
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
18:10 O gençler, mağaraya sığındıkları zaman, demişlerdi ki: "Rabbimiz, katından bize bir rahmet ver ve işimizden bize doğruyu kolaylaştır (bizi başarılı kıl)."
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
18:10 O vakit o genç yiğitler mağaraya çekildiler ve şöyle dediler: " Ey Rabbimiz, bizlere tarafından bir rahmet ihsan et ve bizim için işimizden bir muvaffakiyet hazırla!"
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
18:10 Hani, o gençler mağaraya sığındıkları zaman, "Ey Rabbimiz!" demişlerdi, "Bize katından bir rahmet bahşet; ve içinde bulunduğumuz (harici) şartlar ne olursa olsun bizi doğruluk bilinciyle donat!"
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
18:10 Hani o gençler mağaraya sığınmışlardı da, "Ey Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır" demişlerdi.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
18:10 O vakıt ki o genç yiğitler kehfe çekildiler de şöyle dediler: ya rabbena! Bizlere ledünnünden bir rahmet ihsan eyle ve bizim için işimizden bir muvaffakıyyet hazırla
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
18:10 O gençler mağaraya sığındılar: "Rabbimiz, bize katından bir rahmet ver ve bize şu işimizden bir çıkış yolu hazırla!" dediler.
Gültekin Onan -
18:10 O gençler, mağaraya sığındıkları zaman demişlerdi ki: "Rabbimiz, katından bize bir rahmet ver ve buyruğumuzdan / buyrultumuzdan (isteğimizden, istediklerimizden) bize doğruyu kolaylaştır (bizi başarılı kıl)."
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
18:10 O zaman o gene yeğitler mağaraya sığınmış (lar) dı da: "Ey Rabbimiz, bize tarafından bir rahmet ver ve işimizden bizim için bir muvaffakıyyet hazırla" demişlerdi.
İbni Kesir -
18:10 Hani o yiğitler; mağaraya sığınmışlardı da: Rabbımız; bize katından rahmet ver, işlerimizde başarılı kıl, demişlerdi.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
18:10 Hani birkaç genç mağaraya sığınmıştı ve şöyle demişlerdi: -Rabbimiz, bize katından bir rahmet ver ve işimizde doğruyu başarmayı bize nasip et!
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
18:10 Vakta ki o genç yiğitler mağaraya çekildiler. Şöyle niyaz ettiler: "Ulu Rabbimiz! Katından bir rahmet ver ve şu davamızda doğruluk ve muvaffakiyet ihsan eyle bize!"
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
18:10 Hani o delikanlılar, o mağaraya sığınmışlar ve "Rabbimiz (hakikatimiz olan Esma bileşimimiz) bize ledünnünden (aslın olan mutlak El Esma mertebesinden açığa çıkan özel bir kuvve ile) bir rahmet (lütfunla oluşacak bir nimet) ver ve bize (bu) işte bir kemal hali oluştur" demişlerdi.