Ahkaf 46:22
قَالُوا أَجِئْتَنَا لِتَأْفِكَنَا عَنْ الِهَتِنَا فَأْتِنَا بِمَا تَعِدُنَا إِنْ كُنْتَ مِنَ الصَّادِقِينَ
dediler ki sen geldin mi? bizi çevirmek için -dan tanrılarımız- o halde bize getir şeyi bizi tehdidettiğin eğer isen -dan doğrular-
Kalu eci'tena li te'fikena an alihetina, fe'tina bi ma teıduna in kunte mines sadikin.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
46:22 Onlar, "Sen bizi tanrılarımızdan vazgeçirmeye mi geldin? Eğer doğru söylüyorsan haydi, uyardığın azabı getir!" dediler.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
46:22 (Kavmi) "Sen bizi ilahlarımızdan çevirmek için mi bize geldin?1 Doğru söyleyenlerdensen bize vadettiğini bize (başımıza) getir!"2 demişti.
Dipnot
1- Burada geçen [te'fike] fiili "çevirmek", "döndürmek", "alıkoymak", "vazgeçirmek", "soğutmak" gibi anlamlar içermekte, inkarcı taklitçilerin atalar dininden ayrılmama kararlılığını içermektedir. Benzer mesajlar: A‘râf 7:70; Yûnus 10:78.
2- Benzer mesajlar: A‘râf 7:70, 77; Enfâl 8:32; Hûd 11:32; ‘Ankebût 29:29.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
46:22 "Bizi tanrılarımızdan saptırmak için mi bize geldin? Doğru sözlü isen bize söz verdiğini getir bakalım" dediler.
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
46:22 "Sen bizi ilahlarımızdan1 vazgeçirmek için mi geldin? Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi bizi tehdit ettiğin şeyi hemen getir." dediler.
Dipnot
1- Bkz. 44:8. Ayetin dipnotu.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
46:22 "Sen bizi ilahlarımızdan çevirmeye mi geldin? Söylediğin doğruysa tehdidini hemen yerine getir!" dediler.
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
46:22 Dediler ki: "Bizi, tanrılarımızdan çevirmek için mi geldin? Bize gözdağı verdiğin şeyi artık getir; eğer doğruyu söylüyorsan?"
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
46:22 Onlar da: "Sen bizi ilahlarımızdan soğutmak için mi geldin? Eğer sözüne sadıksan, haydi tehdit ettiğin şeyi getir!" dediler.
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
46:22 Dediler: "Sen bizi, tanrılarımızdan yüz geri etmek için mi geldin? Eğer doğru sözlülerden isen, bizi tehdit ettiğin şeyi ortaya getir."
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
46:22 Dediler ki: "Sen, bizi ilahlarımızdan çevirmek için mi bize geldin? Şu halde eğer doğru söylüyorsan, tehdit ettiğin şeyi, bize getir."
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
46:22 Onlar: "Sen bizi tanrılarımızdan çevirmek için mi geldin bize? Haydi getir bize, o tehdit edip durduğun o azabı; eğer doğru söyleyenlerden isen!" dediler.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
46:22 Onlar, "Sen," dediler, "Bizi tanrılarımızdan soğutup vazgeçirmek için mi geldin? Öyleyse, eğer hakikat erbabı isen, bizi tehdit edip durduğun şu (akibeti) gerçekleştir bakalım!"
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
46:22 Onlar ise, "Sen bizi ilahlarımızdan alıkoymak için mi geldin? Doğru söyleyenlerden isen bizi tehdit ettiğin şeyi başımıza getir" dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
46:22 Sen, dediler: bizi ma'budlarımızdan çevirmek için mi geldin bize? Haydi getir! O bize va'd edib durduğun azabı sadıklardan isen.
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
46:22 Dediler: "Sen bizi tanrılarımızdan çevirmek için mi geldin? Doğrulardan isen bizi tehdit ettiğin şeyi bize getir."
Gültekin Onan -
46:22 Dediler ki: "Sen, bizi tanrılarımızdan çevirmek için mi bize geldin? Şu halde eğer doğru söylüyorsan, tehdit ettiğin şeyi, bize getir."
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
46:22 Dediler ki: "Sen bize, bizi Tanrılarımız (a tapmak) dan döndürmen için mi geldin? öyleyse bizi tehdid etmekde olduğun şey'i, eğer (iddianda) doğru söyleyenlerdensen, getir bize".
İbni Kesir -
46:22 Onlar da: Sen, bizi tanrılarımızdan döndürmek için mi geldin? Doğru söyleyenlerden isen; haydi taehdit ettiğin şeyi başımıza getir, demişlerdi.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
46:22 Onlar da: -Bizi ilahlarımızdan ayırmak için mi geldin? Eğer doğru sözlülerden isen haydi bize getir, bizi tehdit ettiğin şeyi! demişlerdi.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
46:22 Onlar: "Sen bizi tanrılarımızdan vazgeçirmeye mi geldin! Haydi, iddianda tutarlı isen, geleceğini bildirerek bizi tehdit ettiğin azabı başımıza getir bakalım!" dediler.
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
46:22 Dediler ki: "Tanrılarımızdan döndürmek için mi bize geldin? Eğer sadıklardansan, kendisiyle tehdit ettiğini bize getir!"