Araf 7:161
وَإِذْ قِيلَ لَهُمُ اسْكُنُوا هَٰذِهِ الْقَرْيَةَ وَكُلُوا مِنْهَا حَيْثُ شِئْتُمْ وَقُولُوا حِطَّةٌ وَادْخُلُوا الْبَابَ سُجَّدًا نَغْفِرْ لَكُمْ خَطِيئَاتِكُمْ سَنَزِيدُ الْمُحْسِنِينَ
zaman denildiği onlara oturun şu kentte ve yeyin orada yerden dilediğiniz ve deyin "affet" ve girin kapıdan secde ederek bağışlayalım sizin hatalarınızı biz daha fazlasını da vereceğiz iyilik edenlere
Ve iz kile lehumuskunu hazihil karyete ve kulu minha haysu şi'tum ve kulu hıttatun vedhulul babe succeden nagfir lekum hatiatikum, senezidul muhsinin.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
7:161 Hani onlara denildi ki: "Bu ülkede yerleşiniz ve oranın ürünlerinden dilediğiniz gibi yararlanınız ve bunu yaparken 'Bizden günahlarımızın yükünü kaldır' diye niyaz ediniz! Saygıda bulunarak kapıdan giriniz ki, sizin günahlarınızı bağışlayalım. İyilik yapanları kat kat ödüllendireceğiz."
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
7:161 Hani onlara şöyle denmişti: "Şu şehirde yerleşin; onun (nimetlerinden) dilediğiniz gibi yararlanın; ‘Hıttah!' (bizi bağışla) deyin ve kapıdan eğilerek girin ki hatalarınızı bağışlayalım."1 Güzel davrananların (ödülünü) ileride daha da artıracağız.
Dipnot
1- Yüce Allah İsrailoğulları'na hitabına devam etmekte, [hıttatün] yani "af diliyoruz" demelerini ve kapıdan boyun eğerek girmelerini emretmektedir. Kapıdan secde ederek girmeleri, azgın, vurdumduymaz ve şımarık bir şekilde değil de mütevazı, alçak gönüllülükle, saygılı ve edepli bir edayla girmeleri anlamına gelmektedir. Ayette geçen [sücceden] kelimesi bilinen anlamda "secde" değil, secdenin asıl amacını gösterecek şekilde "boyun bükerek bir şeyi yapmak" anlamını vermektedir.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
7:161 Hatırla ki kendilerine, "Bu şehirde oturun, oradan dilediğiniz gibi yiyin, dostça konuşun ve kapıdan alçak gönüllü olarak girin ki hatalarınızı bağışlayalım. İyilik yapanlara fazlasını vereceğiz" denildiğinde,
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
7:161 Onlara, "Şu beldeye yerleşin ve orada dilediğiniz şeylerden yiyin. Af dilediğinizi söyleyin ve teslim olmuş/kabullenmiş olarak kapısından girin" denilmişti. Biz, "Yanlışlarınızı bağışlayalım ve iyilik edenlere fazlasıyla verelim."
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
7:161 Bir gün onlara şöyle denmişti: "Bu kente yerleşin. Orada beğendiğiniz1 yerden yiyin. "Bağışla bizi" deyin. Kapısından baş eğerek girin ki hatalarınızı örtelim. Güzel davrananlara (karşılığını) fazlasıyla vereceğiz .
Dipnot
1-  ....
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
7:161 Ayrıca, onlara, şöyle denilmişti: "Şu kente yerleşin ve istediğiniz yerden yiyin. Ve ‘Bizi bağışla!' diyerek kapıdan secde ederek girin; suçlarınızı bağışlayalım. Güzel davrananlara, daha da çoğunu vereceğiz!"131
Dipnot
131- "Secde ederek girin!" olarak yazdığımız "Succeden" söylemi, kimi Kur'an çevirilerinde, "Alçakgönüllü olarak girin!" veya "Tevazu ile eğilerek girin!" veya "Saygı kapanışı yaparak girin!" biçiminde çevrilmiştir. 2:58 ve 4:154 ayetlerinde de aynı yorum ayrılıkları vardır.
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
7:161 Hani, bir zaman da onlara denilmişti ki: "Yerleşin şu ülkeye, oranın ürünlerinden dilediğiniz gibi yararlanın! Bir yandan da 'Bağışla!' diye yalvarın ve mahviyet içerisinde (kentin) kapısından girin; Biz de sizin hatalarınızı bağışlayalım ve sonunda güzel davrananları ödüllendirelim!"
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
7:161 Onlara şöyle denildi: Şu kentte oturun, orada istediğiniz yerden yiyin. 'Affet' diye yalvarın; kapıdan da secde ederek girin ki, hatalarınızı bağışlayalım. Güzel düşünüp güzel iş yapanlara daha fazlasını da vereceğiz.
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
7:161 Onlara: "Bu şehirde oturun, ondan istediğiniz yerden yeyin, 'dileğimiz bağışlanmadır' deyin ve kapısından secde ederek girin, (biz de) hatalarınızı bağışlayalım. İyilik yapanların (armağanlarını) arttıracağız" denildiğinde,
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
7:161 Ve o vakit onlara denilmişti ki: "Şu şehre yerleşin ve orada dilediğiniz yerde yiyin, "Bağışla bizi!" deyin ve secde ederek kapıya girin ki size suçlarınızı bağışlayalım, iyilere ileride daha fazlasını vereceğiz."
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
7:161 Hani, size şöyle dendiği zaman(ı hatırlayın): "Bu ülkede yerleşin ve oranın ürünlerinden dilediğiniz gibi yararlanın; ve (bunu yaparken) "Bizden günahlarımızın yükünü kaldır!" diye niyaz edin. Ve alçak gönüllülükle (şehrin) kapı(sın)dan girin; (ki, böylece) sizin günahlarınızı bağışlayalım (ve) iyilik yapanları kat kat ödüllendirelim!"
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
7:161 O zaman onlara denilmişti ki: "Şu memlekete yerleşin. Orada dilediğiniz gibi yiyin ve 'Hıtta (Ya Rabbi, bizi affet)' deyin. Kentin kapısından eğilerek tevazu ile girin ki biz de sizin hatalarınızı bağışlayalım. İyilik edenlere daha da fazlasını vereceğiz."
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
7:161 Ve o vakit onlara denilmişti ki şu şehre sakin olun ve ondan dilediğiniz yerde yeyin ve "hıtta" deyin ve secde ederek kapıya girin ki size suçlarınızı bağışlayalım, muhsinlere ilerde ziyadesini vereceğiz
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
7:161 Onlara: "Şu kentte oturun. Orada dilediğiniz yerden yeyin, (Allah'a niyaz edip bizi) affet deyin ve secde ederek kapıdan girin ki hatalarınızı bağışlayalım; biz iyilik edenlere daha fazlasını da vereceğiz." denildi.
Gültekin Onan -
7:161 Onlara: "Bu şehirde oturun, ondan istediğiniz yerden yiyin, 'dileğimiz bağışlanmadır' deyin ve kapısından secde ederek girin, (biz de) hatalarınızı bağışlayalım. İyilik yapanların (armağanlarını) arttıracağız" denildiğinde,
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
7:161 O zaman onlara: "Şu şehirde yerleşin. Onun dilediğiniz yerinden yeyin. "Hıtta" deyin. Kapısından hepiniz secde edici olarak girin ki suçlarınızı yarlığayalım. İyi hareket edenlere ileride daha fazlasıyle vereceğiz" denilmişdi.
İbni Kesir -
7:161 Hani onlara denilmişti ki: Şu şehirde oturun, dilediğiniz gibi yeyin, için. "Affet" deyin ve kapısından secde ederek girin ki; yanılmalarınızı bağışlayalım. İhsan edenlere daha da arttıracağız.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
7:161 Onlara: -Bu ülkede oturun ve orada dilediğiniz yerden yiyin, "bağışla" diyerek kapıdan secde edip girin ki biz de sizi bağışlayalım. İyiler için daha fazlasını vereceğiz, denilmişti.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
7:161 O vakit onlara denildi ki: "Şu şehre (Kudüs'e) yerleşin, oranın ürünlerinden dilediğiniz şekilde yiyin, yararlanın, "Affet bizi ya Rebbena! (hıtta)" deyin ve şehrin kapısından tevazu ile eğilerek girin ki suçlarınızı bağışlayalım. İyi ve güzel davrananlara, ayrıca daha fazla mükafatlar vereceğiz."
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
7:161 Hani onlara: "Şu şehirde yerleşin... Ondan istediğiniz yerden yeyin. 'Mağfiret et', deyin ve kapısından secdenin anlamını yaşayarak girin ki, hatalarınızı sizin için mağfiret edelim... Muhsinlere daha da ziyade edeceğiz" denildi.