Araf 7:168
وَقَطَّعْنَاهُمْ فِي الْأَرْضِ أُمَمًا مِنْهُمُ الصَّالِحُونَ وَمِنْهُمْ دُونَ ذَٰلِكَ وَبَلَوْنَاهُمْ بِالْحَسَنَاتِ وَالسَّيِّئَاتِ لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ
ve onları ayırdık yeryüzünde topluluklara onlardan kimi iyi kişilerdir ve kimi de alçaktır bundan ve onları sınadık iyiliklerle ve kötülüklerle belki dönerler (diye)
Ve katta'nahum fil ardı umema, minhumus salihune ve minhum dune zalike ve belevnahum bil hasenati ves seyyiati leallehum yerciun.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
7:168 Onları yeryüzünde birçok topluluğa böldük. İçlerinden bazıları iyi kimselerdi; bazıları ise böyle değildi. İyi olmayanları, yanlışlarından belki dönerler diye, iyilik ve kötülüklerle imtihan ettik.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
7:168 Onları (yahudileri), çeşitli ümmetler hâlinde yeryüzüne dağıtmıştık. İyi olanları da bunun dışındakileri de (iyi olmayanları da) vardı.1 Gerçeğe dönerler diye onları iyiliklerle ve kötülüklerle denemiştik.
Dipnot
1- Benzer mesajlar: Âl-i İmrân 3:69, 72, 75, 78, 113; Nisâ 4:46; Mâide 5:66.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
7:168 Onları yeryüzünde topluluklara ayırdık. Bir kısmı iyi, diğer bir kısmı ise aşağılık durumdaydı. Dönerler diye onları iyilikler ve kötülüklerle sınadık.
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
7:168 Onları, yeryüzünde topluluklara ayırdık. Onlardan, salih1 olanlar da vardı olmayanlar da. Belki dönerler diye onları iyiliklerle ve kötülüklerle sınadık.
Dipnot
1- Kötülüğe karşı mücadele eden, bozuk olan şeyi düzelten, iyileştiren, yapıcı olan, iyiye yönlendiren, samimi, dürüst ve seçkin.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
7:168 Onları yeryüzünde her biri ayrı bir toplum (ümmet) olacak şekilde böldük. İçlerinde iyi olanlar olduğu gibi bu durumdan daha aşağıda kalanlar da vardır. Belki dönerler diye onları hem o iyilikler hem o sıkıntılarla1 imtihanlardan geçirdik.
Dipnot
1-  Araf 7/162 nedeniyle bu ayete mahsus SEYİAT kelimesine SIKINTI anlamı verildi.  Çünkü: Allah kötülük (seyiat) yapmaz Allah günah (seyiat) yapmaz Allah hata (seyiat) yapmaz
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
7:168 Onları, ayrı topluluklar biçiminde yeryüzüne dağıttık. Bir bölümü, erdemli olanlar arasındaydı; bir bölümü ise öyle değildi. İyiliklerle ve kötülüklerle onları sınadık; belki dönerler diye.
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
7:168 Ve onları gurup gurup yeryüzünün her tarafına dağıttık; onların aralarında dürüst ve erdemli kimseler olduğu gibi, böyle olmayanlar da var. Bu sonuncuları belki kendilerine dönerler umuduyla, hem bağış ve bollukla hem sıkıntı ve darlıkla sınadık.
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
7:168 Ve onları yeryüzünde birçok ümmetlere böldük. İçlerinde barışsever iyiler vardı ama böyle olmayan aşağılıklar da vardı. Belki dönerler ümidiyle onları güzelliklerle de kötülüklerle de imtihana çektik.
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
7:168 Onları yeryüzünde ayrı ayrı topluluklar olarak paramparça dağıttık. Kimileri salih (davranışlarda) bulunuyor, kimileri de bunların dışında olan aşağılıklardır. Onları iyiliklerle ve kötülüklerle imtihan ettik, ki dönsünler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
7:168 Ve onları yeryüzünde birçok milletlere parçaladık. İçlerinde iyi olanları da vardı, iyinin altında olanları da. Onları bazan nimet, bazan da musibet ile imtihan ettik ki, döneler.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
7:168 Ve onları (ayrı topluluklar halinde yeryüzüne dağıttık; onlardan bazıları dürüst ve erdemli kimselerdi; bazılarıysa böyle değildi: bu sonrakileri hem bağış ve bolluk ile hem de darlık ve sıkıntı ile sınadık, ki belki doğru yola dönerler.
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
7:168 Biz onları yeryüzünde parça parça topluluklara ayırdık. Onlardan iyi kimseler vardır. İçlerinden öyle olmayanları da vardı. Belki dönüş yaparlar diye de onları güzellikler ve kötülükler ile sınadık.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
7:168 Ve onları yer yüzünde bir çok ümmetlere parçaladık, içlerinden salihleri de vardı, beri benzerleri de. Ve onları kah ni'met ve kah musibet ile imtihan da ettik ki rücu' ederler
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
7:168 Onları yeryüzünde topluluklara ayırdık. Onlardan kimi iyi kişilerdi, kimi de alçak! Belki dönerler diye onları iyiliklerle de, kötülüklerle de sınadık.
Gültekin Onan -
7:168 Onları yeryüzünde ümmetlere ayırdık. Kimileri salih (davranışlarda) bulunuyor, kimileri de bunların dışında olan aşağılıklardır. Onları iyiliklerle ve kötülüklerle sınadık ki dönsünler.
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
7:168 Onları — kimi salah erbabı, kimi bu (salandan) aşağı ümmetler olmak üzere — perişan bir suretde yer yüzüne dağıtdık. Onları hem iyi, hem fena hallerle imtihaana çekdik ki (gözlerini açıb iyiliğe) dönsünler.
İbni Kesir -
7:168 Biz; onları, yeryüzünde cemaatlere ayırdık. İçlerinden kimisi salihlerdi, kimisi de onlardan aşağıdırlar. Belki dönerler diye onları güzellikler ve kötülüklerle denedik.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
7:168 Onları yeryüzünde topluluklara böldük. Salih olanları da vardır; olmayanları da! Onları belki dönerler diye iyilik ve kötülükle deneriz.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
7:168 Onları parça parça topluluklar halinde dünyanın her yerine dağıttık. Aralarında iyi kimseler de vardı, iyi olmayanlar da. Kötülüklerden dönüş yaparlar diye onları gah nimetler, gah musibetlerle imtihan ettik.
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
7:168 Onları yeryüzünde topluluklar halinde parçaladık... Onlardan salihler vardır... Onlardan bunun mertebe olarak altında olanları da vardır... Belki hakikate dönerler diye onları iyiliklerle ve kötülüklerle denedik.