Tevbe 9:6
وَإِنْ أَحَدٌ مِنَ الْمُشْرِكِينَ اسْتَجَارَكَ فَأَجِرْهُ حَتَّىٰ يَسْمَعَ كَلَامَ اللَّهِ ثُمَّ أَبْلِغْهُ مَأْمَنَهُ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ قَوْمٌ لَا يَعْلَمُونَ
ve eğer birisi -dan ortak koşanlar- aman dilerse onu yanına al ta ki işitsin sözünü Allah'ın sonra onu ulaştır güvenli bir yere böyle (yap) çünkü onlar bir topluluktur bilmez
Ve in ehadun minel muşrikinestecareke fe ecirhu hatta yesmea kelamallahi summe eblighu me'meneh, zalike bi ennehum kavmun la ya'lemun.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
9:6 Müşriklerden biri senden güvence isterse, Allah'ın kelamını anlaması için ona fırsat ver; sonra yine Müslüman olmazsa onu güven içinde bulunacağı bir yere ulaştır. İşte bu müsamaha, onların bilmeyen bir kavim olmalarından dolayıdır.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
9:6 Müşriklerden biri senden yakınlık (güvence) dilerse, Allah'ın kelamını (duyup) dinleyinceye kadar ona yakınlık (güvence) ver! Sonra (Müslüman olmazsa) onu güven içinde bulunacağı bir yere ulaştır! İşte bu (hoşgörü, gerçeği) bilmeyen bir topluluk olmalarından dolayıdır.1
Dipnot
1- Bu ayet Tevbe 9:5'teki hükmün mesajını doğru anlamada çok önemlidir; yani bu ayet inançsız olup her önüne geleni öldürmenin bir emir olmadığını, aksine onlara fırsat verilmesi gerektiğini, iman etmezlerse de güvence içerisinde onları güvenli bir yere ulaştırmanın gerekliliği hükmünü içermektedir.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
9:6 Putperestlerden biri sizden geçiş emniyeti dilerse ona koruma sağla ki ALLAH'ın sözünü işitsin; sonra onu kendisinin güvenlik bölgesine ulaştır. Çünkü onlar bilgisiz bir topluluktur.
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
9:6 Eğer müşriklerden biri senden korunma isterse, ona bu korumayı sağla ki Allah'ın sözlerini öğrenip anlama imkanı bulabilsin. Sonra da onu güven içinde olacağı yere ulaştır. Zira bunlar, gerçeği bilmeyen bir halktır.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
9:6 O müşriklerden biri senden güvence isterse ona güvence ver ki Allah'ın sözünü dinlesin. Sonra onu, kendi güvenlik bölgesine ulaştır. Böyle yap çünkü onlar bilgisiz bir topluluktur.
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
9:6 Ortaklar koşanlardan birisi senin yakınlığını ararsa, onu koruma altına al ki, Allah'ın Sözünü duysun. Sonra, güvende olacağı yere onu ulaştır. Onlar, bilmeyen bir toplum olduğu için böyle yapılmalıdır.
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
9:6 Ve eğer müşriklerden biri senden sığınma hakkı isterse ona sığınak ol; bakarsın Allah'ın kelamına kulak verir. Sonunda onu kendini güvende hissedebileceği bir yere bırak! Böyle davran, çünkü onlar hakikati bilmeyen bir topluluktur.
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
9:6 Eğer müşriklerden biri senden güvence dilerse/senin yanına gelmek, sana komşu olmak isterse, ona güvence verip yakınlaşma isteğini kabul et ki, Allah'ın kelamını dinleyebilsin. Sonra da onu, güvenli gördüğü yere kadar götür. Böyle yapmanın gerekçesi şudur: Bunlar bilmeyen bir topluluktur.
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
9:6 Eğer müşriklerden biri, senden 'eman isterse', ona eman ver; öyle ki Allah'ın sözünü dinlemiş olsun, sonra onu 'güvenlik içinde olacağı yere ulaştır.' Bu, onların elbette bilmeyen bir topluluk olmaları nedeniyledir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
9:6 Ve eğer müşriklerden biri senden aman dileyerek yakınına gelmek isterse, Allah'ın kelamını dinleyebilmesi için ona aman ver, sonra onu güven duyacağı yere kadar gönder; çünkü onlar gerçeği bilmez bir toplulukturlar.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
9:6 Ve Allahtan başkalarına tanrılık yakıştıranlardan biri senin korumana başvurursa, onu koruma altına al, olur ki (senden) Allahın sözünü işitip anla(yabili)r; ve sonra onu, kendini güvenlik içinde hissedebileceği bir yere ulaştır; bu (davranışın), onların (belki de yalnızca) (hakkı) bilmedikleri için (günah işleyen) kimselerden olmaları ihtimalinden dolayıdır.
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
9:6 Eğer Allah'a ortak koşanlardan biri senden sığınma talebinde bulunursa, Allah'ın kelamını işitebilmesi için ona sığınma hakkı tanı. Sonra da onu güven içinde olacağı yere ulaştır. Bu, onların bilmeyen bir kavim olmaları sebebiyledir.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
9:6 Ve eğer müşriklerden biri aman ile yakınına gelmek isterse ona aman ver, taki Allahın kelamını dinlesin, sonra da onun me'menine kadar gönder, çünkü bunlar hakikatı bilmez bir kavimdirler
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
9:6 Ve eğer ortak koşanlardan biri güvence dileyip yanına gelmek isterse, onu yanına al ki, Allah'ın sözünü işitsin; sonra onu güven içinde bulunacağı yere ulaştır. Böyle (yap), çünkü onlar, bilmez bir topluluktur.
Gültekin Onan -
9:6 Eğer müşriklerden biri senden 'eman isterse', ona eman ver; öyle ki Tanrı'nın sözünü dinlemiş olsun, sonra onu 'güvenlik içinde olacağı' (me'meneh) yere ulaştır. Bu, onların elbette bilmeyen bir kavim olmaları nedeniyledir.
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
9:6 Eğer (kendilerine tearruz edilmesi emrolunan) müşriklerden biri senden aman dilerse ona aman ver. Taki Allahın kelamını dinlesin. Sonra onu emin olduğu yere kadar (selametle) ulaşdır. Çünkü onlar (hakıykatı) bilmeyen bir kavmdir.
İbni Kesir -
9:6 Eğer müşriklerden birisi senden aman dilerse; ona aman ver. Ta ki Allah'ın kelamını dinlesin. Sonra onu emin olacağı yere kadar ulaştır. Bu; onların bilmez bir kavim olmaları sebebiyledir.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
9:6 Eğer müşriklerden birisi sana sığınırsa, onu güvene al, ta ki Allah'ın sözünü işitsin. Sonra onu güven içinde olacağı bir yere ulaştır. Çünkü onlar bilmeyen bir toplumdur.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
9:6 Eğer müşriklerden biri senden sığınma hakkı isteyip yanına gelmek isterse, sen ona güvence ver, ta ki Allah'ın kelamını dinlesin, düşünsün. Sonra şayet Müslümanlığı benimsemezse onu, kendisini güvenlikte hissedeceği yere (vatanına) ulaştır. Öyle! (Bu sığınma ve gönderme işlemini yapmalı), zira onlar İslam'ın gerçek mahiyetini bilmeyen bir topluluktur.
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
9:6 Eğer müşriklerden biri senden pes edip, koruman altına girmek isterse, onu koruman altına al ki (sana yakınlaşarak) Allah kelamını işitsin; sonra onu güvende olacağı yere ulaştır... Böyle (yapmalısın), çünkü onlar (Hakikati) bilmeyen bir toplumdur.