Maide - 5:41
Ağızlarıyla "İnandık," dedikleri halde kalpleriyle inanmayanların inkarcılıktaki gayretleri seni üzmesin. Yahudilerin bir grubu var ki yalana kulak veriyor, seninle hiç karşılaşmamış bir topluluğu dinliyor. Kelimelerin anlamını kaydırıp. "Size bu verilirse alın, bu verilmezse sakının," diyorlar. Allah birini şaşırtmak isterse Allah'a karşı kimse ona yardım edemez. İşte onlar, Allah'ın kalplerini temizlemeyi dilemediği kişiler. Onlar için dünyada aşağılanma, ve ahirette de büyük bir azap var.
Ağızlarıyla "İnandık," dedikleri halde kalpleriyle inanmayanların inkarcılıktaki gayretleri seni üzmesin. Yahudilerin bir grubu var ki yalana kulak veriyor, seninle hiç karşılaşmamış bir topluluğu dinliyor. Kelimelerin anlamını kaydırıp. "Size bu verilirse alın, bu verilmezse sakının," diyorlar. Allah birini şaşırtmak isterse Allah'a karşı kimse ona yardım edemez. İşte onlar, Allah'ın kalplerini temizlemeyi dilemediği kişiler. Onlar için dünyada aşağılanma, ve ahirette de büyük bir azap var.
118, 119, 120 ayetleri bağlamında; yanında iken itaat ettiklerini söyleyen, elçinin yanından ayrıldıktan sonra elçiye karşı planlar kuran kitap halkından ikiyüzlüler:
Muhammed peygamber, halkı yalanladığı için kendini sorumlu tuttu. Rabbimiz, geçmiş halkların da elçilere böyle davrandığını ve elçinin sadece vahyi bildirmekle yükümlü olduğunu, inanmayanlardan sorumlu olmadığını bildirerek onu rahatlattı.