Gör
["Onlar\u0131 hidayete \u00e7a\u011f\u0131rsan i\u015fitmezler. Onlar\u0131n sana bakt\u0131\u011f\u0131n\u0131 g\u00f6r\u00fcrs\u00fcn; fakat onlar g\u00f6rmezler. "]
Aç
Allah'ın dışında çağırdıkları işitemezler, cevap da veremezler:
Gör
["Onlar\u0131 hidayete \u00e7a\u011f\u0131rsan i\u015fitmezler. Onlar\u0131n sana bakt\u0131\u011f\u0131n\u0131 g\u00f6r\u00fcrs\u00fcn; fakat onlar g\u00f6rmezler. "]
Aç
Allah'tan başka edindikleri tanrılar yardım edemezler:
Gör
["Onlar\u0131 hidayete \u00e7a\u011f\u0131rsan i\u015fitmezler. "]
Aç
Hidayet=Doğru yol= Allah'a layıkı ile kulluk/hizmet etmek:
Gör
["Onlar\u0131 hidayete \u00e7a\u011f\u0131rsan i\u015fitmezler. "]
Aç
Rabbimizin yoluna çağırırken:
191, 192...198 ayetleri bağlamında; Dirilişte şefaatlerini (yardım) ümid ederek, Allah'ın yanında peygamberleri, din adamlarını, melekleri tanrılar edinen Mekkeli müşriklere gönderme: