İbrahim - 14:11 Elçileri ise kendilerine şöyle dediler: "Biz, elbette sizin gibi birer insanız. Ancak, Allah, kullarından dilediğini seçerek ona lütufta bulunur. Allah'ın izni olmadan size bir yetki belgesi getirmemiz olanaksızdır. İnananlar Allah'a güvenmeli.
"Allah, kullarından dilediğini seçerek ona lütufta bulunur.": Lutuf?
Bakara/2:89 İnkarcılara karşı yardım beklemelerine rağmen, onlara Allah katından yanlarındakini doğrulayıcı bir kitap, bu bekledikleri şey, kendilerine gelince onu inkar ettiler. Allah'ın laneti, inkarcılara olsun!
Bakara/2:90 Allah'ın, lütfunu kullarından dilediğine indirmesini çekemeyerek Allah'ın indirdiğini inkar etmek için kişiliklerini satmaları ne kötü! Böylece gazap üstüne gazaba uğradılar. Kafirlere alçaltıcı bir azap var.
Bakara/2:91 Kendilerine, "Allah'ın indirdiğine inanın!," denildiğinde, "Bize indirilene inanırız," diyerek ondan sonrasını inkar ederler. Oysa bu, yanlarında bulunanı doğrulayan gerçektir. "İnanmış idiyseniz, neden daha önce Allah'ın peygamberlerini öldürüyordunuz," de.
Bakara/2:253 O elçilerin bazısına diğerlerinden daha fazla lütufta bulunduk. Örneğin, kimileriyle Allah konuştu, kimilerini de derecelerle yükseltti. Meryem oğlu İsa'ya apaçık deliller verdik ve onu Kutsal Ruh ile destekledik. Allah dileseydi, onların ardından gelenler kendilerine apaçık deliller geldikten sonra birbirleriyle kavga etmezlerdi. Fakat anlaşmazlığa düştüler. Kimisi inandı, kimisi inkar etti. Allah dileseydi birbirleriyle savaşmazlardı. Fakat, Allah dilediğini yapar.