Maide - 5:110
Allah diyecek ki: Ey Meryem oğlu İsa, sana ve annene bağışladığım nimetimi hatırla. Seni Kutsal Ruh ile desteklemiştim; böylece beşikteyken de yetişkin iken de halkla konuşuyordun. Sana kitabı, bilgeliği, Tevrat'ı ve İncili öğretmiştim. İznimle balçıktan kuş heykeli yaratıyordun ve ona üfleyince de iznimle kuş oluveriyordu. Körü ve cüzamlıyı iznimle iyileştiriyordun. Yine benim iznimle ölüleri diriltiyordun. İsrailoğullarına apaçık kanıtlar götürmene rağmen, içlerindeki inkarcılar, "Bu apaçık bir büyüden başka bir şey değil," demişlerdi de seni onlardan kurtarmıştım.
Allah İsa as’ın canını alarak kurtardı, İsrailoğulları İsa as'ın bitkisel hayattaki bedenine işkence yaptılar:
Ali İmran/3:55
Allah İsa'ya şöyle demişti: "Senin dünyadaki hayatına son vereceğim ve kendime yükselteceğim. Seni inkar edenlerden kurtaracağım ve sana uyanları Diriliş Gününe kadar inkar edenlerin üzerinde tutacağım. Sonra, dönüşünüz banadır ve anlaşmazlığa düştüğünüz konularda aranızda ben hüküm vereceğim."
Maide/5:116
Allah şöyle diyecek: "Ey Meryem oğlu İsa, sen mi halka, ' Allah tan başka beni ve annemi de tanrı edinin' dedin?" (İsa) şöyle cevap verecek: "Sen yücesin, hakkım olmayan bir şeyi söylemek bana yakışmaz. Zaten böyle bir şey söylemiş olsaydım sen bilirdin. Sen benim düşüncemi bilirsin; ancak ben senin düşünceni bilmem. Sen tüm gizemleri biliyorsun."
Maide/5:117
"Ben onlara 'Rabbim ve Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin' diye bana emrettiğinden başkasını demedim. Aralarında bulunduğum sürece onlara tanıktım. Canımı aldıktan sonra ise sen onların üzerine gözetleyici oldun. Sen her şeye Tanıksın."
Maide/5:110
Allah diyecek ki: Ey Meryem oğlu İsa, sana ve annene bağışladığım nimetimi hatırla. Seni Kutsal Ruh ile desteklemiştim; böylece beşikteyken de yetişkin iken de halkla konuşuyordun. Sana kitabı, bilgeliği, Tevrat'ı ve İncili öğretmiştim. İznimle balçıktan kuş heykeli yaratıyordun ve ona üfleyince de iznimle kuş oluveriyordu. Körü ve cüzamlıyı iznimle iyileştiriyordun. Yine benim iznimle ölüleri diriltiyordun. İsrailoğullarına apaçık kanıtlar götürmene rağmen, içlerindeki inkarcılar, "Bu apaçık bir büyüden başka bir şey değil," demişlerdi de seni onlardan kurtarmıştım.