Münafikun - 63:8 "Kente dönersek, üstün olanlar alçakları çıkaracaktır," diyorlar. Oysa üstünlük Allah'a, elçisine ve inananlara aittir. Ne var ki ikiyüzlüler bilmezler.
Geçmiş toplumlarda da inkarcılar inananları sürdüler:
Araf/7:88 Halkının büyüklük taslayan ileri gelenleri, "Şuayb, ya seni ve seninle beraber inananları kentimizden süreceğiz ya da dinimize geri dönersin!," dediler. O da şöyle dedi: "Biz istemesek de mi?"

Meryem/19:46 (Babası:) "Sen benim tanrılarıma yüz mü çeviriyorsun İbrahim? Buna son vermezsen seni taşlarım. Benden uzaklaş!," dedi.

İbrahim/14:9 Sizden öncekilerin, Nuh, Aad ve Semud halkının ve onlardan sonra gelip de sadece Allah'ın bildiği kimselerin haberleri size ulaşmadı mı? Elçileri onlara apaçık delillerle gittiler, fakat onları küçümsediler ve "Biz getirdiğiniz şeyi inkar ediyoruz ve bizi çağırdığınız mesaj hakkında kuşkumuz ve şüphemiz var," dediler.
İbrahim/14:10 Elçileri: "Gökleri ve yeri yarıp yaratan Allah'tan mı kuşkulanıyorsunuz? Günahlarınızı bağışlamak için sizi çağırıyor ve size belli bir süre tanıyor," dediler. Onlar da, "Siz, ancak bizim gibi insanlarsınız, atalarımızın kulluk/hizmet etmekte olduğu şeyden bizi çevirmek istiyorsunuz. Bize açık bir yetki belgesi getiriniz," dediler.
İbrahim/14:11 Elçileri ise kendilerine şöyle dediler: "Biz, elbette sizin gibi birer insanız. Ancak, Allah, kullarından dilediğini seçerek ona lütufta bulunur. Allah'ın izni olmadan size bir yetki belgesi getirmemiz olanaksızdır. İnananlar Allah'a güvenmeli.
İbrahim/14:12 "Bize yollarımızı göstermişken neden Allah'a güvenmiyelim? Sizin bize yaptığınız eziyete karşı sabırla direneceğiz. Güvenenler Allah'a güvenmeli."
İbrahim/14:13 İnkarcılar elçilerine, "Ya bizim dinimize geri dönersiniz ya da sizi yurdumuzdan kovarız!," dediler. Rab'leri onlara, "Zalimleri yok edeceğiz," diye vahyetti,

İsra/17:76 Seni ülkeden çıkarmak için neredeyse seni zorla sürecekler. Bu taktirde senden sonra onlar da fazla kalmayacaklar

Kehf/18:19 Böylece onları uyandırdık ki birbirlerine sorsunlar. Onlardan biri, "Ne kadar kaldınız," diye sordu. "Bir gün, yahut günün bir parçası kadar kaldık," dediler. "Ne kadar kaldığınızı Rabbiniz daha iyi bilir. Birinizi şu para ile şehre gönderelim de entemiz ve leziz yiyecekleri seçip size bir azık getirsin. Dikkatli davranarak kimsenin dikkatini üstüne çekmesin ," diye eklediler.
Kehf/18:20 "Onlar sizi farkederlerse sizi taşlarlar veya sizi kendi dinlerine döndürürler ki bu durumda asla başarıya ulaşamazsınız."