وَلَمَّا جَاءَ أَمْرُنَا نَجَّيْنَا هُودًا وَالَّذِينَ امَنُوا مَعَهُ بِرَحْمَةٍ مِنَّا وَنَجَّيْنَاهُمْ مِنْ عَذَابٍ غَلِيظٍ
ve ne zaman ki gelince emrimiz kurtardık Hud'u ve kimseleri iman eden(leri) beraberindeki bir rahmetle bizden ve onları koruduk bir azaptan kaskatı
Ve lemma cae emruna necceyna huden vellezine amenu meahu bi rahmetin minna, ve necceynahum min azabin galiz.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
11:58 Emrimiz gelince, Hud'u ve onunla beraber iman edenleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık, onları ağır bir azaptan kurtuluşa erdirdik.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
11:58 (Azap) emrimiz gelince Hud'u ve onunla birlikte iman edenleri tarafımızdan bir merhametle kurtarmıştık. Biz onları ağır bir azaptan kurtarmıştık.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
11:58 Emrimiz gelince Hud'u ve beraberindeki iman edenleri bizden bir rahmetle kurtardık. Onları dehşetli bir azaptan kurtardık.
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
11:58 Buyruğumuz gerçekleşince, Hud'u ve beraberindeki iman edenleri Bizden bir rahmetle kurtardık. Onları şiddeti çok ağır bir azaptan kurtardık.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
11:58 Emrimiz gelince Hud'u ve onunla birlikte olan müminleri, bizden bir ikram olarak kurtardık. Evet, onları ağır bir azaptan kurtardık.
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
11:58 Buyruğumuz geldiği zaman, Hud'u ve Onunla birlikte inananları, Kendi katımızdan bir rahmetle kurtardık. Ve çok ağır bir cezadan onları kurtarmış olduk.
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
11:58 Ve (cezalandırma) talimatımız geldiğinde, Hud'u ve inançlarıyla onun yanında yer alanları katımızdan bir rahmetle kurtardık; dahası onların (ahiretin) ağır ve berbat azabından halas ettik.
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
11:58 Emrimiz gelince, Hud'u ve onunla birlikte iman etmiş olanları bizden bir rahmetle kurtardık. Biz onları çok ağır bir azaptan kurtardık.
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
11:58 Emrimiz geldiği zaman, tarafımızdan bir rahmet ile Hud'u ve O'nunla birlikte iman edenleri kurtardık. Onları şiddetli, ağır bir azabtan kurtardık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
11:58 Fermanımız geldiğinde Hud'u ve beraberinde iman etmiş olanları tarafımızdan bir rahmetle kurtardık, hem onları ağır bir azaptan kurtardık.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
11:58 Ve böylece, hükmümüz vaki olunca, Hud'u ve onunla aynı inancı paylaşanları katımızdan bir koruma lütfuyla kurtardık; kendilerini (ahiretteki) ağır ve zorlu azaptan (da) kurtardık.
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
11:58 Helak emrimiz gelince, Hud'u ve beraberindeki iman etmiş olanları, tarafımızdan bir rahmetle kurtardık. Onları ağır bir azaptan kurtardık.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
11:58 Vakta ki emrimiz geldi, Hudu ve maıyyetinde iyman etmiş olanları tarafımızdan bir rahmet ile kurtardık, hem onları galiz bir azabdan kurtardık
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
11:58 Emrimiz gelince Hud'u ve onunla beraber inanmış olanları bizden bir rahmetle kurtardık; onları katı bir azabdan kurtardık.
Gültekin Onan -
11:58 Buyruğumuz geldiği zaman, tarafımızdan bir rahmet ile Hud'u ve O'nunla birtikte inananları kurtardık. Onları şiddetli / ağır bir azabtan kurtardık.
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
11:58 Vaktaki (azab) emrimiz geldi. Hud'ü de, maiyyetindeki mü'minleri de, bizden bir rahmet olarak, selamete erdirdik, onları ağır azabdan kurtardık.
İbni Kesir -
11:58 Emrimiz gelince; Hud'u ve beraberindeki mü'minleri tarafımızdan bir rahmetle kurtardık. Onları katı bir azabtan kurtardık.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
11:58 Emrimiz gelince Hud'u ve yanındaki müminleri rahmetimizle kurtardık. Onları çetin bir azaptan koruduk.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
11:58 Azaba dair emrimiz gelince Hud ve beraberinde olan müminleri, tarafımızdan bir rahmet eseri olarak kurtardık, onları pek ağır bir azaptan selamete çıkardık.
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
11:58 Hükmümüz oluştuğunda Hud'u ve onunla beraber iman etmişleri rahmetimizle kurtardık... Onları ağır bir azaptan kurtardık.