Kehf 18:85
فَأَتْبَعَ سَبَبًا
o da tuttu bir yol
Fe etbea sebeba.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
18:85 O da bir yol tutup gitti.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
18:85 O da (batıya doğru) bir yol tutup gitmişti.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
18:85 Nitekim, o bir yol izledi.
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
18:85 Böylece bir sebebe tabi oldu.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
18:85 Derken bir yolu tutup gitti.
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
18:85 Böylece, bir yol tuttu.
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
18:85 o da kendisini (amacına) ulaştıracak bir araca başvurdu.
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
18:85 O da bir sebebi izledi.
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
18:85 O da, bir yol tuttu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
18:85 Derken o bir sebebi izledi.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
18:85 Ve bu sayede o da (yaptığı her işde) doğru ve meşru araçlara başvurdu.
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
18:85 O da (Batı'ya gitmek istedi ve) bir yol tuttu.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
18:85 Derken bir sebebi ta'kıb etti
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
18:85 O da (kendisini batı ülkelerine ulaştıracak) bir yol tuttu.
Gültekin Onan -
18:85 O da, bir yol tuttu.
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
18:85 Oda (batıya doğru) bir yol tutdu.
İbni Kesir -
18:85 O da bir yol tuttu.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
18:85 O da bir yol tuttu.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
18:85 (84-85) Biz ona dünyada geniş imkanlar verdik ve onun ihtiyaç duyduğu her konuda sebep ve vasıtalar ihsan ettik. O da batıya doğru bir yol tuttu.
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
18:85 O da bir yolu kullandı.