فَكَأَيِّنْ مِنْ قَرْيَةٍ أَهْلَكْنَاهَا وَهِيَ ظَالِمَةٌ فَهِيَ خَاوِيَةٌ عَلَىٰ عُرُوشِهَا وَبِئْرٍ مُعَطَّلَةٍ وَقَصْرٍ مَشِيدٍ
niceleri vardır -den kentler- helak ettiğimiz o zulmederken ve o çökmüştür üstüne tavanları ve kuyu kullanılmaz olmuştur ve saraylar sağlam
Fe ke eyyin min karyetin ehleknaha ve hiye zalimetun fe hiye haviyetun ala uruşiha ve bi'rin muattalatin ve kasrın meşid.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
22:45 Nice zulme dalmış ülke halkını yok ettik. Artık duvarları çatıları üzerine çökmüş, kuyuları kullanılmaz olmuş, yüce sarayları terkedilmiştir.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
22:45 (Nitekim), nice şehirler vardı ki o şehir(lerin halkı) haksızlık etmekteyken biz onları helak etmiştik. (O şehirlerde) duvarlar, (çökmüş) tavanların üzerine yıkılmıştır.1Kullanılmaz hâle gelmiş bir kuyu ve (ıssız kalmış) heybetli bir köşk vardır.
Dipnot
1- Benzer mesajlar: Bakara 2:259; Kehf 18:42.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
22:45 Nice kentlerin halkını, işledikleri haksızlıklardan ötürü helak ettik. Onlardan arta kalanlar, çökmüş çatılar, terkedilmiş kuyular ve ıssız saraylardı...
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
22:45 Böylece zulüm yapmalarından dolayı nice kentleri yok ettik. Çatıları çökmüş, duvarları yıkılmış; sahipsiz kalmış kuyular ve görkemli saraylar vardır.
Dipnot
1- İlahi cevher. İdrak etmenin, düşüncenin merkezi. Kur'an'da kalp, düşünme, akletme, anlama, kavrama, şeylerin hakikatini bilme melekesi/yetisi anlamında kullanılmaktadır. Kur'an'da akletme/düşünme fiili kalbe ait olarak görülmüş; düşünmenin ve anlamanın kalbin bir işlevi olduğu belirtilmiştir. Kalp, bu özelliklerinden dolayı ilahi hitaba muhataptır, yükümlü ve sorumludur. Son yıllarda kalp ile beyin arasındaki iletişim üzerine yapılan bilimsel çalışmalarda kalbin beyin fonksiyonlarını etkilediğine dair bulgular elde edilmiştir.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
22:45 Biz nice kenti yanlış yaparlarken etkisiz hale getirmişizdir. Onlara, devrilmiş direkleri üzerine çökmüş, bir kör kuyu ve sağlam bir köşk kalmıştır.
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
22:45 Haksızlık yaptıkları için yıkıma uğrattığımız nice kentler; duvarları ve çatıları çökmüş ve kuyuları artık kurumuş nice görkemli saraylar vardır.
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
22:45 İşte bu yüzden çığırdan çıkmış nice kentleri helak ettik. Nihayet hepsi de tepe taklak gitti, şimdi yerlerinde yeller esiyor. (Geriye) terkedilmiş kuyular (kaldı); o heybetli saraylar(dan şimdi eser yok).
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
22:45 Zalim olduğu için helak ettiğimiz nice kent/medeniyet var ki, duvarları, tavanları üzerine çökmüş halde. Nice kullanılmaz halde bırakılmış su kuyusu, nice görkemli/süslü/bakımlı köşk var.
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
22:45 (Halkı) Zulmediyorken yıkıma uğrattığımız nice ülkeler vardır ki, şimdi onların altları üstlerine gelmiş ıpıssız durmakta, kullanılamaz durumdaki kuyuları (terkedilmiş bulunmakta), yüksek sarayları (çın çın ötmektedir).
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
22:45 Evet nice memleketler vardır ki, Biz onları zulum yaparlarken helak ettik; şimdi damlarının üzerine çökmüş, ıp ıssız yıkıntı halindedir; ve nice kullanılmaz hale gelmiş kuyular ve (bomboş kalmış) muhteşem köşkler vardır.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
22:45 Ve zulüm ve haksızlıkta onmaz düzeylere vardıkları için nice şehirleri yok ettik, öyle ki, şimdi hepsinin yerinde yeller esiyor; çatıları çökmüş, kuyuları kurumuş, (bir zamanlar göğe doğru) yükselen sarayları (şimdi yerle bir olmuş)!
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
22:45 Halkı zulmetmekteyken helak ettiğimiz, böylece duvarları, çökmüş çatılarının üzerine yıkılmış nice memleketler, nice kullanılmaz kuyular, nice muhteşem saraylar vardır!
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
22:45 Evet, nice memleketler vardı ki biz onları zulm etmektelerken helak ettik de şimdi onlar damlarının üzerine çökmüş ıp ıssız, hem nice muattal kuyu ve müşeyyed köşk
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
22:45 (Halkı) zulmederken helak ettiğimiz nice kent vardır ki duvarları (yıkılan) tavanlarının üstüne çökmüştür. Nice kullanılmaz olmuş kuyu ve nice (ıssız kalmış) sağlam köşk vardır!
Gültekin Onan -
22:45 (Halkı) Zulmediyorken yıkıma uğrattığımız nice ülkeler vardır ki, şimdi onların altları üstlerine gelmiş ıpıssız durmakta, kullanılamaz durumdaki kuyuları (terkedilmiş bulunmakta), yüksek sarayları (çın çın ötmektedir).
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
22:45 (Evet) nice memleket (ler vardı) ki (halkı) zulümde devam edib dururlarken biz onları (mahv-ü) helak etdik. Şimdi dıvarlar tavanlarının üstüne çökmüş (ıpıssız kalmış) dır (o yerler). Ve (biz nice) kuyu (lar) ı muattal, (nice) yüksek saray (ları bomboş bırakdık).
İbni Kesir -
22:45 Nice kasabaları zulüm ederken helak ettik. Şimdi onların altları üstlerine gelmiş ıpıssız durmaktadır, kuyuları körelmiş, sarayları yıkılmıştır.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
22:45 Nice ülkeleri zalimlik ederken helak ettik. Şimdi, onlar tepetakla edilmiş, su kuyuları terkedilmiş ve sağlam sarayları bomboş kalmıştır.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
22:45 Halkı zulümde artık onmaz derecede ileri gitmiş nice şehirleri yok ettik! Öyle ki şimdi hepsinin yerinde yeller esiyor: Üstü altına gelmiş binalar, körelmiş kuyular, kurumuş çeşmeler, yerle bir olmuş muhteşem saraylar...
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
22:45 Nice zalim şehir vardı ki, haksızlıkta aşırı gitmeleri sonucu onları helak ettik... Artık çatıları, duvarları üstüne çökmüş... Geride kullanılmaz kuyular ve yıkılmış saraylar kalmış.