Bakara 2:142
سَيَقُولُ السُّفَهَاءُ مِنَ النَّاسِ مَا وَلَّاهُمْ عَنْ قِبْلَتِهِمُ الَّتِي كَانُوا عَلَيْهَا قُلْ لِلَّهِ الْمَشْرِقُ وَالْمَغْرِبُ يَهْدِي مَنْ يَشَاءُ إِلَىٰ صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ
diyecekler ki bazı beyinsizler -dan insanlar- nedir onları çeviren -nden kıbleleri- o ki bulunurlar üzerinde de ki Allah'ındır doğu ve batı O iletir kimseyi dilediğini (dileyeni) -a yol- doğru
Se yekulus sufehau minen nasi ma vellahum an kıbletihimulleti kanu aleyha kul lillahil meşrıku vel magrıb, yehdi men yeşau ila sıratın mustakim.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
2:142 Bazı dar kafalı insanlar, "Şimdiye kadar uydukları kıbleden onları vazgeçiren nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da batı da Allah'ındır; O, dileyeni doğru yola iletir."
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
2:142 İnsanlardan bazı beyinsizler "Yönelmekte oldukları kıblelerinden onları (Müslümanları) çeviren nedir?" diyecekler.1 De ki: "Doğu da Batı da yalnızca Allah'a aittir. Dileyeni (layık gördüğünü) doğru yola ulaştırır."
Dipnot
1- Hz. Muhammed Mekke'de namazını kılarken Âl-i İmrân 3:96'daki bilgiler gereği ilk mabet olması, Bakara 2:125, İbrâhîm 14:37 ve Hacc 22:26'daki ifadeler gereği Hz. İbrahim'in ve Hz. İsmail'in yöneldikleri kıble olması nedeniyle Kâbe'ye doğru namaz kılıyordu. Rivayetlere göre Kâbe'nin güney tarafında durarak kuzeye doğru Kudüs'ü de önüne alarak ibadet ediyordu. Hz. Muhammed çok kısa bir süre de olsa önce Mekke'de, ardından Medine'ye hicret edince oradaki kitap ehlinin yöneldiği kıble olması itibariyle, kuzeye doğru Beyt-i Makdis'e yönelme içtihadında bulunmuştu. Çünkü onlar da kendilerince ibadetlerini bir kıble bilinciyle yerine getirdikleri için, Hz. Muhammed de konu hakkında henüz herhangi bir ilahi prensip belirlenmemiş olması nedeniyle onlarla aynı yöne dönmeyi tercih etmiş olabilir.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
2:142 Halktan bazı beyinsizler: "Yöneldikleri kıbleden onları çeviren nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da batı da ALLAH'ındır. O dilediğini/dileyeni doğru yola iletir."1
Dipnot
1- * Kabe'nin tüm yöredeki kabilelerin kıblesi oluşu, genelde Araplar için, özelde Kureyş kabilesi için dinin ötesinde ekonomik ve politik bir öneme sahipti. Müşriklerin, ataları olan İbrahim'in anısını devam ettirdiklerini bildirir Kuran ayetleri. Kıble ile ilgili ayetler inmeden önce Müslümanlar Mekkeli müşrikler gibi Kabe'ye yöneliyorlardı. Ne var ki, kendilerine uygulanan işkence ve zulüm sonucu müslümanlar Medine'ye hicret edip yeni bir site-devleti kurdular. * Merkezi Mekke'de olan mollagarşik müşrik koalisyonun yüklediği savaşların ve Medineli Hıristiyanlarla olan yakın ilişkinin oluşturduğu ekonomik ve psikolojik faktörlerin etkisiyle Müslümanlar bir başka yere (Kudüs'e) yönelmeye karar verdiler. * Ne var ki, Allah Müslümanların Mescid-i Haram'a (Sınırlanmış Mescid'e) dönmelerini istedi. Bunu 2:142-145 ayetlerinden anlıyoruz. * Bu ayetler, Müslümanların "eski kıbleleri olan" Sınırlı Mescid'e dönmelerini emrederek peygamberimiz dönemindeki müslümanlar için zorlu bir sınav oluşturmuştur. Medine'deki Hıristiyan toplumla olan ilişkilerin oluşturduğu sosyal ve ekonomik çıkarları tercih edenler ve olayların oluşturduğu politik duyguların etkisinden kurtulamayanlar bu kıble değişimini kabul edemeyerek dinden dönmüşlerdir (2:142-144). * Kısacası, kıblenin değişimini emreden ayetler, daha önce inen bir ayetin hükmünü nesh etmemiştir. Muhammed peygamber liderliğinde Kabe­'den başka bir kıbleye yönelen müminlerin tekrar Kabe'ye dönmesini ilk kez emreden ayetler olsa olsa bu toplumsal kararı nesh etmiştir / kaldırmıştır.
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
2:142 İnsanlardan, birtakım beyinsizler: "Daha önce yöneldiğiniz kıbleden sizi çeviren nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da Batı da Allah'ındır. O, Hak eden kimseyi doğru yola iletir."
Dipnot
1- Literal olarak dilediğini: Dilediğini demek; hak edeni, doğru yolu bulma çabasında olanı anlamındadır. Allah, sapkınlığı gerektiren şeyleri yapanı saptırır; doğru yola iletilmeyi gerektiren şeyleri yapanı da doğru yola iletir, demektir. Ayetteki "Şae" sözcüğü, "dilediğini" anlamının yanı sıra, "şey edeni", "gayret göstereni", "bir şey yapmak isteyeni" anlamına da gelmektedir.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
2:142 İnsanlardan kimi akılsızlar şöyle diyecekler: "Bunları, yöneldikleri kıbleden çeviren nedir ki!"1 De ki: "Doğu da Allah'ındır, batı da! O, doğru tercihte bulunanı doğru bir yola yöneltir."
Dipnot
1-  Müslümanlar önceleri, Yahudiler gibi Kudüs'teki Beyt-i Makdis'e yönelerek namaz kılarlardı. Âyete göre kimi Yahudiler de onlarla birlikte namaz kılıyorlardı. Çünkü kıblenin değişmesi onlardan başkasını rahatsız etmezdi.   
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
2:142 İnsanlar arasındaki kimi beyinsizler, şöyle diyecekler: "Yöneldikleri kıblelerinden, onları çeviren nedir?" De ki: "Doğu da batı da Allah'ın malıdır. Dilediğini dosdoğru yola eriştirir!"
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
2:142 İnsanlar arasından beyinsizler çıkıp diyecekler ki: "Daha önce yöneldikleri kıbleden onları çeviren sebep nedir?" De ki: "Doğu da batı da Allah'ındır: O dileyen kimseyi doğru yola yöneltmeyi diler.
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
2:142 İnsanlar içinden bazı beyinsizler: "Onları, yönelmekte oldukları kıbleden ne çevirdi?" diyecekler. De ki: "Doğu da Allah'ın, batı da. O, dilediğini dosdoğru yola kılavuzlar."
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
2:142 Bir takım beyinsiz insanlar: "Onları daha önceki kıblelerinden çeviren nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da Allah'ındır, batı da. O dilediğini doğru yola yöneltir."
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
2:142 İnsanlardan beyinsiz takımı: "Bunları bulundukları kıbleden çeviren nedir?" diyeceklerdir. De ki: "Doğu da batı da Allah'ındır. O, dilediği kimseyi doğru bir caddeye çıkarır.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
2:142 İnsanlar arasındaki dar kafalı düşünceler, "Şimdiye kadar uydukları kıbleden onları vazgeçiren nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da Batı da Allah'ındır; O, dilediğini doğru yola iletir."
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
2:142 Birtakım kendini bilmez insanlar, "Onları (müslümanları) yönelmekte oldukları kıbleden çeviren nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da, Batı da Allah'ındır. Allah, dilediği kimseyi doğru yola iletir."
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
2:142 Nas içinde süfeha takımı "bunları bulundukları Kıbleden çeviren ne? diyecek, Deki Meşrık da Magrib de Allahındır, o kimi dilerse doğru bir caddeye çıkarır
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
2:142 İnsanlardan bazı beyinsizler: "Onları, üzerinde bulundukları kıbleden çeviren nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da batı da Allah'ındır. O, dilediğini doğru yola iletir."
Gültekin Onan -
2:142 Bir takım beyinsiz insanlar: "Onları daha önceki kıblelerinden çeviren nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da Tanrı'nındır, batı da. O dilediğini doğru yola iletir".
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
2:142 İnsanlardan (Yahudi ve müşriklerden) bir takım beyinsizler: "(Müslümanların namazda kıble edinib) üzerinde durdukları (devam etdikleri eski) Kıblesinden çeviren (sebeb) nedir?" diyecekler. De ki (Habibim): "Doğu da Allahın, batı da. O, kimi dilerse onu doğru yola iletir."
İbni Kesir -
2:142 İnsanlardan bir kısım beyinsizler diyeceklerdir ki: Onları üzerinde bulundukları kıblelerinden ne çevirdi? De ki: Doğu da Batı da Allah'ındır. O, dilediği kimseyi doğru yola iletir.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
2:142 İnsanlardan bir takım beyinsizler: -Üzerlerinde bulundukları kıblelerinden onları döndüren nedir? diyecekler. De ki: -Doğu da batı da Allah'a aittir. O dilediği kimseyi doğru yola iletir.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
2:142 Akılsız insanlar: Bu Müslümanları daha önce yöneldikleri kıbleden çeviren sebep nedir?" diyecekler. De ki: "Doğu da Batı da Allah'ındır. O dilediği kimseyi doğru yola yöneltir."
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
2:142 İnsanların, anlayışı kıt ve aşağılık yaşam ehli olanları "Onları eski kıblelerinden (Kudüs'ten Kabe'ye) döndüren (gerekçe) nedir?" derler. De ki: "Batı da doğu da Allah'ındır. Dilediğine hidayet eder, sırat-ı müstakime yönelmesi için. "