Bakara 2:66
فَجَعَلْنَاهَا نَكَالًا لِمَا بَيْنَ يَدَيْهَا وَمَا خَلْفَهَا وَمَوْعِظَةً لِلْمُتَّقِينَ
ve bunu yaptık ibretlik bir ceza şey için arasındaki (önündeki) onların iki eli ve şey (için) ardından gelen ve bir öğüt müttakiler için
Fe cealnaha nekalen li ma beyne yedeyha ve ma halfeha ve mev'ızaten lil muttakin.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
2:66 Biz bu cezayı, bizzat görenlere ve sonradan gelenlere bir ders, sakınanlar için de bir öğüt vesilesi kıldık.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
2:66 Bunu öndekilere (onları görenlere) ve arkalarındakilere (ibretlik) bir ceza, muttakîler (duyarlı olanlar) için de bir öğüt kılmıştık.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
2:66 Bu cezayı çağdaşlarına ve sonraki kuşaklara bir ibret ve erdemli insanlar için de bir öğüt yaptık.
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
2:66 Biz bunu, yanında onlara ve onlardan sonra gelecek kuşaklara ibret; muttakilere1 de bir öğüt olarak yaptık.
Dipnot
1- Takva sahipleri. Takva, kişinin vahye içtenlikle uyarak kendisini kötü, zararlı ve tehlikeli şeylere karşı koruması ve güvene almasıdır. Takva, sözcük olarak zarar verecek şey ile zarardan korunacak şey arasına konan engel demektir.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
2:66 Bunu, o gün yaşayanlara ve arkadan gelenlere ders ve müttakilere1 öğüt olsun diye yapmıştık.
Dipnot
1-  Müttaki, kendi yapısını bozmayan kişidir. 
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
2:66 Böylece, bunu, aynı dönemde yaşayanlara ve sonra gelecek olanlara uyarıcı bir örnek; sorumluluk bilinci taşıyanlara da bir öğüt yaptık.
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
2:66 Ve onları, hem ilk kuşaklar hem de sonraki nesiller için bir ibret vesikası, (taklitten) sakınanlar içinde uyarıcı bir örnek kıldık.
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
2:66 Bu durumu, o zamankilere ve onların ardından geleceklere ibret dolu bir ceza, takva sahiplerine de bir öğüt yaptık.
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
2:66 Bunu, hem çağdaşlarına, hem sonra gelecek olanlara 'ibret verici bir ceza', takva sahipleri için de bir öğüt kıldık.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
2:66 Ve bu cezayı önündekilere ve sonrakilere bir ibret dersi ve korunacaklara da bir öğüt ve nasihat yaptık.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
2:66 Ve onları hem kendi zamanları, hem de bütün gelecek zamanlar için uyarıcı bir örnek kıldık, Allah'a karşı sorumluluklarının bilincinde olanlara da ibret alınacak bir ders.
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
2:66 Biz bunu, hem onu görenlere, hem de sonra geleceklere bir ibret ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlara da bir öğüt kıldık.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
2:66 ve bu ukubeti önündekilere ve arkasındakilere bir dersi ibret ve korunacaklara bir va'z-u nasıhat olmak üzere yaptık.
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
2:66 Ve bunu, önündekilere ve ardından geleceklere ibret bir ceza, (Allah'ın azabından) korunanlara da bir öğüt yaptık.
Gültekin Onan -
2:66 Bunu çağdaşlarına / yanında olanlara (lima beyne yedeyha) ve sonraki kuşaklara / gelecek olanlara (halfeha) bir ceza / azab / ibret verici ceza (nekalen) ve muttakiler için de bir öğüt / nasihat (mevızaten) yaptık.
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
2:66 Binaen'aleyh onu hem önündekilere (o zaman hazır olanlara), hem ardındakilere (sonradan geleceklere) ibret verici ceza ve (mü'minlerden) takvaaye erenler de bir öğüd yaptık.
İbni Kesir -
2:66 Artık bunu hem önündekilere, hem de ardındakilere ibret verici bir ceza, hem de müttakilere bir öğüt kıldık.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
2:66 Böylece onların akıbetini hem önlerinde bulunanlar için, hem de kendilerinden sonra gelecekler için bir ibret ve Allah'tan korkanlar için de bir öğüt vesilesi yaptık.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
2:66 Bunu, hem bu hadiseye şahit olanlara, hem de sonradan gelecek olan nesillere bir ibret ve korunacaklara da bir öğüt kıldık.
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
2:66 Bu; olayı yaşayanlara ve onlardan sonra gelenlere ibret bir ceza olsun; korunmak isteyenler de bundan öğüt alsınlar, diyedir.