Beled 90:16
أَوْ مِسْكِينًا ذَا مَتْرَبَةٍ
yahut yoksulu hiçbir şeyi olmayan
Ev miskinen za metrabeh.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
90:16 - Fakat insan, sarp yokuşu aşamadı. O sarp yokuşun ne olduğunu sen nereden bileceksin? Köle azat etmektirveya açlık gününde yakını olan bir yetimi, yahut toprakta sürünen bir yoksulu doyurmaktır.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
90:16 (14, 15, 16) Veya açlık gün(ün)de yakın(ı) olan bir yetimi veya (karnı) toprağa yapışmış (hiçbir şeyi olmayan) yoksulu doyurmaktır.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
90:16 Yahut düşkün bir yoksulu...
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
90:16 Veya hiçbir şeyi olmayan miskini, 1
Dipnot
1- Çalışacak gücü ve işi olmayan, yerlerde sürünen yoksul. Hiçbir şeyi olmayan.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
90:16 Ya da sürünen bir çaresizi doyurmaktır.
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
90:16 Veya düşkün bir yoksulu.
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
90:16 ya da evsiz barksız, yurtsuz yuvasız bir düşkünü...
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
90:16 Yahut ezilmiş, boynu bükük bir yoksulu.
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
90:16 Veya sürünen bir yoksulu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
90:16 veya toprak döşenen (hiçbir varlığı olmayan) bir yoksula...
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
90:16 yahut toprağa uzanıp kalmış olan (yabancı) bir yoksulu,
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
90:16 (14-16) Yahut şiddetli bir açlık gününde kendisiyle yakınlığı olan bir yetimi, yahut yerde sürünen bir yoksulu doyurmaktır.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
90:16 Veya toprak döşenen bir miskine
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
90:16 Yahut hiçbir şeyi olmayan yoksulu.
Gültekin Onan -
90:16 Veya sürünen bir yoksulu.
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
90:16 yahud toprakda sürünen bir yoksula.
İbni Kesir -
90:16 Yahut yerde sürünen bir yoksula.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
90:16 Veya sürünen bir düşkünü.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
90:16 Ya da yeri yatak, (göğü yorgan yapan, barınacak hiçbir yeri olmayan) fakiri doyurmaktır.
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
90:16 Yahut toprağa uzanıp kalmış yoksula yedirip doyurmaktır.