Kehf 18:44
هُنَالِكَ الْوَلَايَةُ لِلَّهِ الْحَقِّ هُوَ خَيْرٌ ثَوَابًا وَخَيْرٌ عُقْبًا
işte o durumda velilik (koruyuculuk) yalnız Allah'a mahsustur hak olan O'dur en iyi olan mükafatı ve daha hayırlıdır akıbet
Hunalikel velayetu lillahil hakk, huve hayrun sevaben ve hayrun ukba.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
18:44 İşte burada yardım ve dostluk, Hak olan Allah'a mahsustur. Ödülü en iyi olan O, en güzel sonucu veren yine O'dur.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
18:44 İşte burada yardım ve dostluk gerçek olan1 Allah'a aittir. O sevap bakımından hayırlı olandır; son bakımından da hayırlı olandır.
Dipnot
1- Benzer mesajlar: En‘âm 6:62; Yûnus 10:30, 32; Hacc 22:6, 62; Mü'minûn 23:116; Nûr 24:25; Lokmân 31:30.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
18:44 O an, otorite tümüyle gerçek olan ALLAH'ındır. O, en iyi ödülü ve en iyi sonucu verendir.1
Dipnot
1- * Velayet (otorite) Tanrı'ya aittir. Şia mezhebinde imanın şartlarından sayılan "velayet-i fakih" yani fıkıh alimlerinin veya mollaların velayeti sahte bir velayettir.
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
18:44 İşte bu durumda velilik, gerçek olarak yalnızca Allah'a aittir. O, ödüllendirme bakımından da en hayırlı olandır. Sonuç bakımından da en hayırlı olandır.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
18:44 Böyle kara bir günün dostu, gerçeğin kendisi olan Allah'tır. En hayırlı karşılığı verecek olan da işlerin sonunu hayırlı kılacak olan da odur.
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
18:44 İşte orada yetki, Gerçek Olan Allah'a özgüdür. O, ödül yönünden daha iyidir; sonuç yönünden de daha iyidir.
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
18:44 İşte orada -o anda dahi,- gerçek anlamda yar ve yardımcı olma gücü, sadece mutlak gerçeğin ta kendisi olan Allah'a aittir: O, hem hak edilen karşılığı vermede hem de nihai akıbeti belirlemede rakipsizdir.
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
18:44 İşte böyle bir durumda, dostluk ve koruma, hak olan Allah'tandır. O, karşılık verme bakımından da hayırlıdır, iş sonuçlandırma bakımından da hayırlıdır.
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
18:44 İşte burada (bu durumda) velayet (yardımcılık, dostluk) hak olan Allah'a aittir. O, sevap bakımından hayırlı, sonuç bakımından hayırlıdır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
18:44 İşte burada hakimiyet gerçekten Allah'ındır. O sevapça da daha hayırlıdır, sonuçça da daha hayırlıdır.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
18:44 İşte bunun içindir ki, koruyucu, kayırıcı güç bütünüyle, tek ve gerçek Tanrı olan Allah'a aittir. Hak edilen karşılığı vermekte de, sonucun ne olacağını belirlemekte de en iyi olan O'dur.
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
18:44 İşte bu durumda velayet (himaye ve koruyuculuk) yalnızca hak olan Allah'a mahsustur. O'nun mükafatı da daha hayırlıdır, vereceği sonuç da daha hayırlıdır.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
18:44 İşte burada velayet elhak, Allahındır, o sevabca da hayır, ukbaca da hayırdır
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
18:44 İşte o durumda velilik (koruyuculuk) yalnız hak olan Allah'a mahsustur. O'nun vereceği sevap da daha hayırlıdır, sonuç da daha hayırlıdır.
Gültekin Onan -
18:44 İşte burada (bu durumda) velayet (yardımcılık, dostluk) hak olan Tanrı'ya aittir. O, sevap bakımından hayırlı, sonuç bakımından hayırlıdır.
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
18:44 İşte bu makamda (ve bu halde) nusret ve haakimiyyet, hak olan Allahındır. O, sevabca da hayırlı, aakıbetce de hayırlıdır.
İbni Kesir -
18:44 İşte burada velayet, yalnız hak olan Allah'ındır. Mükafatlandırma bakımından da hayırlı olan, neticelendirme bakımından da hayırlı olan O'dur.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
18:44 İşte burada hakimiyet, şüphesiz Allah'ındır. En iyi mükafatı O verir. En iyi cezayı da O verir.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
18:44 Öyle bir yerde himaye ve yardım, sadece hak ve hakikatin ta kendisi olan Allah'a mahsustur. En iyi mükafatı da, en güzel akıbeti de veren O'dur.
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
18:44 İşte fark edileceği üzere, velayet (El Veliyy isminin zuhuru) yalnızca, Hak olan Allah'a aittir (velayet yaşamını yaşatan Allah'tır)! O mükafat verici olarak da hayırlıdır, sonucu yaşatıcı olarak da.