Taha 20:121
فَأَكَلَا مِنْهَا فَبَدَتْ لَهُمَا سَوْاتُهُمَا وَطَفِقَا يَخْصِفَانِ عَلَيْهِمَا مِنْ وَرَقِ الْجَنَّةِ وَعَصَىٰ ادَمُ رَبَّهُ فَغَوَىٰ
yediler o(ağaç)tan böylece göründü kendilerine kötü yerleri ve başladılar örtmeğe üstlerini -ndan yaprağı- cennet ve karşı geldi Adem Rabbine ve şaşırdı
Fe ekela minha fe bedet lehuma sev'atuhuma ve tafıka yahsıfani aleyhima min varakıl cenneti ve asa ademu rabbehu fe gava.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
20:121 Bunun üzerine ikisi de ağaçtan yedi, ayıp yerleri görünüverdi. Cennet yapraklarıyla örtünmeye koyuldular. Adem, Rabbine baş kaldırdı ve yolunu şaşırdı.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
20:121 (Âdem ve eşi yasak ağaçtan) yemiş ve edep yerleri görünmüştü. (Ardından) bahçenin yapraklarından üzerlerine örtmeye başlamışlardı. (Böylece) Âdem (unutarak) Rabbine karşı gelmişti ve şaşmıştı.1
Dipnot
1- Benzer mesaj: A‘râf 7:22.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
20:121 İkisi de ondan yediler ve bunun üzerine vücutları kendilerine göründü. Bahçenin yaprakları ile örtünmeye çalıştılar. Adem Efendisine karşı geldi ve şaşırdı.
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
20:121 Bunun üzerine ikisi de ondan yediler.1 Hemen çirkinlikleri2 kendilerine görünüverdi. Cennet yaprağından örtmeye başladılar. Âdem, Rabb'ine asilik edip yanıldı.
Dipnot
1- Aşındırmak, zenginleşmek, küpünü doldurmak, azık, aş.
2- Ayette; "sev'atu-huma" sözcüğüne, "avret yerlerinin açığa çıkması" veya "ayıp yerlerinin gözükmesi" şeklinde anlam verilmesi İsrailiyyat'tan kaynaklanmaktadır. İnsanın yaradılış itibariyle "bizatihi" çirkin olan bir organı yoktur. Bu nedenle cinsel organlar için çirkin nitelemesi yapmak doğru değildir. Ayette geçen "sev'ete" sözcüğü "sue" sözcüğünden türemiştir. "Sue" sözcüğü; kötü ve çirkin olan iş, söz ve durum demektir. Dolayısıyla; "örtülmüş çirkinliklerin gösterilmesi, avret yerlerinin açığa çıkarılması değil, olsa olsa insanın fıtratında bulunan "hasenenin (iyiliğin)" karşıtı olan "kötülük" egosunun harekete geçmesi, açığa çıkması şeklinde anlaşılmalıdır. Dikkat edilirse, "ağaç yaprakları" değil, "cennet yaprakları" denmektedir. "Varak" sözcüğü, burada "yaprak" anlamında değil, "mal varlığı" anlamındadır.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
20:121 Sonunda ikisi de o ağaçtan yediler ve her birine diğerinin edep yerleri göründü. Üzerlerini bahçenin yapraklarıyla örtmeye başladılar. Âdem, Rabbine karşı geldi ve yanlış bir yola girdi.
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
20:121 Böylece, ikisi de ondan yediler. Bunun üzerine, çıplaklıkları kendilerine açıldı; cennet yapraklarından örtünmeye başladılar. Âdem, Efendisine karşı gelmiş ve yolunu şaşırmıştı.
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
20:121 Derken o ikisi ondan yediler. Bunun ardından kendi cinselliklerinin farkına vardılar ve başladılar has bahçenin yapraklarından topladıklarıyla üzerlerini örtmeye: sonuçta Adem Rabbine karşı gelmiş ve huzurunu bozmuş oldu.
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
20:121 Nihayet, ikisi de ondan yediler. Bunun üzerine, çirkin yerleri kendilerine açıldı; üzerlerine cennet yapraklarından örtmeye başladılar. Adem, Rabbine isyan etmiş, azmış, ziyana uğramıştı.
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
20:121 Böylece ikisi ondan yediler, hemen ardından ayıp yerleri kendilerine açılıverdi, üzerlerini cennet yapraklarından yamayıp örtmeye başladılar. Adem, Rabbine karşı gelmiş oldu da şaşırıp kaldı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
20:121 Bunun üzerine ikisi de ondan yediler; hemen ayıp yerleri kendilerine açılıp göründü, üzerlerine cennet yaprağından yamamağa başladılar ve Adem Rabbine asi oldu da şaşkın düştü.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
20:121 Ve böylece her ikisi de o ağac(ın meyvesin)den yediler; bunun üzerine çıplaklıklarının farkına vardılar ve bahçeden topladıkları yapraklarla üzerlerini örtmeye çalıştılar. Ve (böylece) Adem Rabbine karşı geldi ve dolayısıyla ciddi bir hataya düşmüş oldu.
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
20:121 Bunun üzerine onlar (Adem ve eşi Havva) o ağacın meyvesinden yediler. Bu sebeple ayıp yerleri kendilerine göründü ve cennet yaprağından üzerlerine örtmeye başladılar. Adem, Rabbine isyan etti ve yolunu şaşırdı.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
20:121 Bunun üzerine ikisi de ondan yediler, derhal kendilerine kötü yerleri açılıverdi ve üzerlerine Cennet yaprağından yamamağa başladılar ve Adem rabbına asiy oldu da şaşkın düştü
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
20:121 O ağaçtan yediler. Böylece kendilerine kötü yerleri göründü (üreme organları ortaya çıktı). Üstlerini cennet yaprağıyle örtmeğe başladılar. Adem Rabbinin buyruğuna karşı geldi de şaşırdı.
Gültekin Onan -
20:121 Böylece ikisi ondan yediler, hemen ardından ayıp yerleri kendilerine açılıverdi, üzerlerini cennet yapraklarından yamayıp örtmeye başladılar. Adem, rabbine karşı gelmiş oldu da şaşırıp kaldı.
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
20:121 İşte bunun üzerine ikisi de ondan yediler. Hemen kötü yerleri açılıverdi. Üstlerini cennet yaprağından yamamıya başladılar. Adem Rabbine karşı geldi de şaşıb kaldı.
İbni Kesir -
20:121 Bunun üzerine ikisi de ondan yediler. Hemen ayıp yerleri açıldı. Üzerlerine cennet yapraklarından yamamaya başladılar. Adem, Rabbına karşı geldi de şaşkın düştü.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
20:121 İkisi de ondan yediler, hemen avret yerleri açıldı. Üzerlerini cennet yapraklarıyla kapatmaya çalıştılar. Adem Rabbine asi olmuş ve şaşkına dönmüştü.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
20:121 Derken ikisi de o ağacın meyvesinden yediler. Bunun üzerine edep yerlerinin açık olduğunu fark ettiler. Derhal cennet yapraklarıyla üzerlerini örtmeye başladılar. Böylece Adem Rabbine karşı geldi de şaştı kaldı.
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
20:121 İkisi de (şuur ve bilinç {beden}) ondan (ağacın, bedenselliğin meyvesinden) yediler! SEVAT'ları (bedenleri) hissedilir oldu da Cennet yaprağından (bedensellik duygusunu bilinçteki hissedişleriyle) örtmeye çalıştılar! Adem, Rabbine asi oldu da yaşayışı bozuldu.