Şuara 26:99
وَمَا أَضَلَّنَا إِلَّا الْمُجْرِمُونَ
bizi saptıramazlar bakası suçlulardan
Ve ma edallena illel mucrimun.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
26:99 - Cehennemde putlarıyla çekişerek şöyle derler: "Vallahi, biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; biz apaçık bir sapıklık içindeymişiz. Şimdi ne şefaatçimiz ne de bir dostumuz vardır.Keşke geriye dönüşümüz olsa da inananlardan olsak."
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
26:99 Bizi, o suçlulardan başkası saptırmadı.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
26:99 "Bizi saptıranlar suçlulardı."
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
26:99 "Ve bizi hep o mucrimler1 saptırdı."
Dipnot
1- Suçlu, hakikat ile bağını koparan demek olan bu sözcük, basit suçlu anlamında değil; Kafir, Müşrik, sapkın anlamına gelmektedir.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
26:99 Bizi yoldan çıkaranlar, şu günahkarlardan başkası değildir.
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
26:99 "Bizi saptıran, o suçlulardan başkası değildi!"
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
26:99 ne ki bizi saptıran, yalnızca günahı hayat tarzı haline getiren şu kimselerdi;
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
26:99 "Bizi saptıran, o suçlulardan başkası değildi."
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
26:99 "Bizi suçlu günahkarlardan başka saptıran olmadı."
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
26:99 Ve bizi hep o suçlular şaşırtmıştı.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
26:99 yine de (sizi tanrılaştırarak) yoldan çıkmamıza günah (önderlerimiz) sebep oldu!
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
26:99 "Bizi ancak (önderlerimiz olan) suçlular saptırdı."
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
26:99 Ve bizi hep o mücrimler şaşırtmıştı
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
26:99 "Ama bizi saptıran o suçlulardır."
Gültekin Onan -
26:99 "Bizi suçlu günahkarlardan başka saptıran olmadı."
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
26:99 "Bizi o mücrimlerden başkası sapdırmadı".
İbni Kesir -
26:99 Ve bizi suçlulardan başka da saptıran olmamıştı.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
26:99 Bizi hep o günahkarlar şaşırtmıştı.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
26:99 (96-102) Orada putlarıyla çekişirken şöyle derler "Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık içinde imişiz!" "Çünkü biz sizi Rabbülalemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mücrimler oldu." "Şimdi artık ne şefaatçimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!" "Ah! Ne olurdu, imkan olsa da dünyaya bir dönsek ve müminlerden olsaydık!"
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
26:99 "Bizi ancak o suçlular (hakikati inkar edenler) saptırdı. "