Ali İmran 3:18
شَهِدَ اللَّهُ أَنَّهُ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ وَالْمَلَائِكَةُ وَأُولُو الْعِلْمِ قَائِمًا بِالْقِسْطِ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
şahiddir (ki) Allah şüphesiz yoktur tanrı başka O'ndan ve melekler ve sahipleri ilim gözeten adaletle yoktur tanrı başka O'ndan azizdir hakimdir
Şehidallahu ennehu la ilahe illa huve, vel melaiketu ve ulul ilmi kaimen bil kıst, la ilahe illa huvel azizul hakim.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
3:18 Allah ile melekler, hak ve adaleti gözeten ilim sahipleri, O'ndan başka tanrı olmadığına şahittir. O'ndan başka tanrı yoktur, kudret ve hikmet sahibidir.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
3:18 Allah, melekleri ve adaleti gözeten ilim sahipleri şahittir ki O'ndan başka ilah yoktur. (Evet) O'ndan başka ilah yoktur. Güçlüdür, doğru hüküm verendir.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
3:18 ALLAH, kendisinden başka tanrı olmadığına şehadet eder; melekler ve adaleti gözeten ilim sahipleri de... O'ndan başka tanrı yoktur. Üstündür, Bilgedir.1
Dipnot
1- * İslam'ın ilk şartı olarak bilinen "Şehadet", Allah'tan başka tanrı olmadığının itiraf edilmesidir. Kuran'da otuz kez geçen "la ilahe illa Allah" ifadesi hiçbir yerde bir başka isimle birlikte geçmez. * Bu şehadetle yetinmeyip Allah'ın Tekliğini ilan ederken, Allah'ı tek başına yeterli görmemek ve isminin yanında herhangi bir ismi anmayı gerekli görmek şirk hastalığının bir belirtisidir. Muhammed peygamberden seneler sonra, tüm ilahi dinlerin değişmez ortak sloganı olan şehadete Muhammed peygamberin ismini ilave edenler bu davranışlarıyla Kuran'ın birçok ilkesini çiğnemişlerdir. * Camilerde Tanrı'nın isminin yanına, Muhammed peygamberin ismine ek olarak Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali, Hasan ve Hüseyin gibi diğer putlaştırılmış isimler eklenmiştir. * Şiiler ise farklı bir put koleksiyonuna sahip olup camilerini onların isimleriyle süslerler. Muhammed peygamberin isminin geçtiği dört ayet var; bu ayetleri camiye asmak yanlış mı diye itiraz edenler olabilir. * Mescitlerin duvarlarına cennetteki hurilerden söz eden tüm ayetleri güzel hatlarla yazıp asmanın yahut sadece cehennem ile ilgili ayetleri seçmenin bir zararı mı var? Sadece İsa veya Musa ile ilgili ayetleri seçmeye ne demeli? Münafıklarla ilgili ayetler niye olmasın? Mescitlerin duvarına tüm Kuran asılırsa bir sorun olmaz. Ama Kuran'dan bazı ayetler özellikle seçilince işte orada niyet önemli oluyor. Kuran'dan bazı ayetler seçilecekse, sadece Allah'tan söz eden ayetler asılabilir. * Örneğin 39:44-45 veya 39:11-12 ayetleri... Ayrıca, mescitlerin duvarına ayet asılacak diye bir kural da yok? * Bak 2:285; 3:64; 39:45; 53:23; 72:18. * Muhammed isminin kelime-i şehadete Kuran'ın vahyinden onlarca yıl sonra eklendiğini kanıtlayan ve açıklayan arkeolojik belgelere sahibiz. Örneğin, Muhammed peygamberin dünyadan ayrılışından 80 yıl sonra, Hicri 90 (Miladi 710) yılında Ümeyye döneminde basılan altın sikkeler Kuran'daki ayetleri destekliyor, hadis ve sünnet yoluyla yapılan çarpıtmaları ifşa ediyor. Muhammed peygamberden seksen yıl sonra bile putperestler Muhammed ismini şehadete doğrudan eklemeye cesaret edemiyorlardı. * Ancak, eski putlarını Muhammed ile değiştiren putperestler Muhammed ismini önce altın sikkelerin etrafına, daha sonra ortasına eklemeyi ve daha sonra da Tevhid ifadesine eklemeyi başardılar. * İnşası bir kaç yüz yıl süren (1) Kenarlama, (2) Ortalama ve (3) Birleştirme diye özetleyebileceğimiz üç şeytani basamak! Emeviler döneminde miladi 710 ve 730 tarihlerinde basılan altın sikkelere bakınız. Bu dönemde "La ilahe illa Allah. Sadece O; O'nun ortağı yoktur" ifadeleri altın paraların orta yerde yer alıyordu. * Ancak, Tevhidi yani Birlemeyi yüzyıllar sonra Binlemeye çeviren müşrikler, bu tahrifatlarını Şeytandan aldıkları ilham ile yavaş yavaş gerçekleştirdiler. Müşrikler, Emeviler döneminde birlemeyi ikilemeye çevirmek için sinsi ve metodik bir yöntem izlediler. Bu tahrifat için, daha önce Yahudilerin ustalıkla becerdiği "kelimeleri bağlamlarından koparma" yöntemini kullandılar. Her müslümanın saygı duyduğu bir ayeti kullanmaya karar verdiler ve amaçları için 48:28 ayetini uygun gördüler. * Ayetteki "Muhammedun Resul Allah" yani "Tanrı'nın elçisi Muhammed..." ifadesi tek başına bir cümle olmayıp, bir cümlenin parçasıdır. Kuran'ın birçok ayetini suiistimal ederek Kuran dışında kaynaklar oluşturan kafanın umurunda değildi bu gerçek. Muhammed'in ismini 48:28 ayetindeki bağlamından kopardıktan ve "şahit olarak Allah yeter" ifadesini kırpıp çıkardıktan sonra onu ikinci nesil altın paraların etrafına yerleştirdiler. * Ayetin bağlamından koparılıp anlamı veya vurgusu çarpıtılan bölümü altın sikkelerin etrafına yerleştirmek için ilginç bir ameliyat gerçekleştirdiler. Yani ortadan değil; kenardan yavaş yavaş alıştırmakla başladılar. Paranın diğer tarafındaki 112'inci sureden alıntılanan bazı kelimeler Tanrı'nın birliğini vurguluyor ve ortakları reddediyor. Emevi ve Abbasi sikkeleri daha sonra basılan üçüncü nesil altın sikkelerde Muhammed'in ismini orta yere, Allah'ın ismi yanına koymuştur. Bu önemli tahrifat yüzyıllar süren tedrici bir entrika ile gerçekleşti. Abbasiler döneminde miladi 750 yıllarında basılan paraya bakınız. Muhammed'i putlaştıranlar, onun vefatından yüz küsur yıl sonra nihayet onun ismini Allah'ın isminin bulunduğu merkezi yere koydular. Bu altın ve gümüş paraların bir tarafında La ilahe illa Allah, diğer tarafında da Muhammedun Resulullah yer alıyordu. * Önce ayetten kırpılarak altı ve gümüş paraların kenarına sinsice sokulan Muhammed kelimesi, daha önce sadece Allah için kullanılan orta bölüme, paranın bir tarafına yerleştiriliyor. Paraların bir tarafına Allah ismini bir tarafına da Muhammed ismini koymak kısa bir sürede gerçekleşmedi. Bu uygulama, yüz yılı aşan bir süre boyunca sinsice uygulanan üç basamaklı şeytani bir devrimin ikinci basamağını oluşturuyor. * Günümüzde Sünni ve Şii çevrelerce, Kuran'a inat doğma olarak kabul edilen Kelime-i Tesniye (İkileme İfadesi), yani Allah'tan başka ilah olmadığını ifade eden La ilahe İlla Allah kelimesini Muhammedun Resulullah ifadesi ile birleştirme hastalığı daha sonra üçüncü bir şeytani müdahale ile başarıldı. Şimdi de Abbasiler döneminin son yıllarında miladi 1200 yıllarında basılan sikkeye bakınız. * Nihayet üçüncü merhalede Allah'ın ismiyle Mu­ham­med ismi Kelime-i Tesniye olarak altın paranın bir tarafının ortasında birleştirildi. Dikkat ederseniz, diğer tarafta boşalan yere şeytanın halifesinin ismi yerleştirilmiştir: İmam Abdul ... Emirül Mümiminin, diye! Bu üçüncü basamağın başlangıç tarihlerini şimdilik tam bilmiyoruz. Araştırmacıları bu arkeolojik delileri incelemeye ve Kelime-i Tevhid'i Kelime-i Tesniye'ye çeviren üçlü basamağın tam tarihlerini çıkarmaya davet ediyorum.
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
3:18 Kendisinden başka ilah olmadığına Allah tanıktır. Melekler ve hakkaniyeti gözeten ilim sahipleri1 de tanıktırlar ki: O'ndan başka ilah yoktur. O, Mutlak Üstün Olan ve En Doğru Hüküm Veren'dir.
Dipnot
1- Gerçeği idrak etmiş olanlar. Gerçeğin vahiy olduğuna inananlar. Kur'an'da yer alan ilim ve alim sözcükleri; Allah'ın, nasıl bir Allah olduğunu; yüceliğini, üstünlüğünü ve gücünü idrak etmek, ayırdına varmak; kesin, doğru ve gerçek bilgi kaynağının vahiy olduğuna inanmak, tevhidi bilince sahip olmak; gerçeği görmenin, bilmenin ve kavramanın bilincinde olmak demektir. Bu nedenle, Kur'an'da yer alan her alim sözcüğüne "bilgin", ilim sözcüğüne de "bilgi" anlamı vermek kesinlikle doğru değildir.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
3:18 Allah'tan başka ilah olmadığına Allah, melekler ve doğruluktan şaşmayan bilgi sahipleri şahittir.1 Evet, O'ndan başka ilah yoktur. Daima üstün olan, bütün kararları doğru olan O'dur.
Dipnot
1- Allah'ın varlığı ve birliği konusunda kimsenin şüphesi yoktur. 
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
3:18 Allah, Kendisinden başka Tanrı olmadığına tanıklık eder. Melekler ve bilgisi olanlar da adaletle bunu yaparlar: "O'ndan başka Tanrı yoktur. Üstündür; Bilgelik ve Adaletle Yönetendir!"
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
3:18 Allah şahittir ki O'ndan başka ilah yoktur; melekler de, adaleti şiar edinen ilim adamları da (şahittirler ki) O'ndan başka ilah yoktur; O her işinde mükemmel olandır, her hükmünde tam isabet edendir.
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
3:18 Allah, kendisinden başka tanrı olmadığına tanıktır. Meleklerle ilim sahipleri de adalet ölçüsüne sarılarak tanıklık etmişlerdir ki, o Aziz ve Hakim olandan başka hiçbir ilah yoktur.
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
3:18 Allah, gerçekten kendisinden başka ilah olmadığına şahitlik etti; melekler ve ilim sahipleri de O'ndan başka ilah olmadığına adaletle şahitlik ettiler. Aziz ve Hakim olan O'ndan başka ilah yoktur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
3:18 Allah kendisinden başka tanrı olmadığına şahittir. Bütün melekler ve ilim uluları da adaleti yerine getirerek şahittirler. O'ndan başka tanrı yoktur; güçlüdür, hikmet sahibidir O.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
3:18 Allah, (bizatihi Kendisi) ile melekler ve hak ve adaleti gözeten ilim sahipleri O'ndan başka tanrı olmadığına şahittir: O'ndan başka tanrı yoktur, Kudret ve Hikmet Sahibi(dir).
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
3:18 Allah, melekler ve ilim sahipleri, ondan başka ilah olmadığına adaletle şahitlik ettiler. O'ndan başka ilah yoktur. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
3:18 Şahadet eyledi Allah şu hakikate: "başka Tanrı yok ancak o", bütün meleklerle ilim uluları da adl-ü hakkaniyyetle durarak şahid: başka Tanrı yok ancak o, aziz o hakim o.
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
3:18 Allah, kendisinden başka tanrı olmadığına şahiddir. Melekler ve ilim sahipleri de adaletle şahiddir (ki O'ndan başka tanrı yoktur. O), azizdir, hakimdir.
Gültekin Onan -
3:18 Tanrı, gerçekten kendisinden başka tanrı olmadığına şahitlik etti; melekler ve ilim sahipleri de O'ndan başka tanrı olmadığına adaletle şahitlik ettiler. Aziz ve Hakim olan O'ndan başka tanrı yoktur.
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
3:18 Allah, şu hakıykatı: Kendinden başka hiç bir Tanrı olmadığını, adaleti ayakda tutarak (delilleriyle, ayetleriyle) açıkladı. Melekler (bunu ikrar etdi, hakıyki) ilim saahibleri (nebiler, alimler) de (böylece inandı). Ondan başka hiç bir Tanrı yokdur. (O), mutlak gaalibdir, yegane hüküm ve hikmet saahibidir.
İbni Kesir -
3:18 Allah, şehadet etti ki: Gerçekten O'ndan başka ilah yoktur. Melekler ve ilim sahibleri de adaleti ayakta tutarak buna şehadet ettiler; O'ndan başka ilah yoktur. O, Aziz'dir, Hakim'dir.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
3:18 Allah şahittir ki kendisinden başka bir ilah yoktur. Melekler ve adaleti ayakta tutan ilim sahipleri de (buna şahittir.) O'ndan başka ilah yoktur. O, azizdir, hakimdir.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
3:18 Allah'tan başka tanrı bulunmadığına şahid bizzat Allah'tır. Bütün melekler, hak ve adaletten ayrılmayan ilim adamları da bu gerçeğe, aziz ve hakim (mutlak galip, tam hüküm ve hikmet sahibi) Allah'tan başka tanrı olmadığına şahittirler.
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
3:18 Allah şehadet eder, kendisidir "HU"; tanrı yoktur; sadece "HU"! Esma'sının kuvveleri olanlar (melaike) ve Ulül İlm de (ilim açığa çıkardığı mahaller) bu hakikatin Hak oluşuna şehadet eder, Adl'i kaim kılarlar. Tanrı yoktur, sadece "HU"; Aziyz, Hakiym'dir.