Ahkaf 46:19
وَلِكُلٍّ دَرَجَاتٌ مِمَّا عَمِلُوا وَلِيُوَفِّيَهُمْ أَعْمَالَهُمْ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ
her birinin vardır dereceleri işlerden yaptıkları ve onlara tam verir yaptıklarının karşılığını ve onlara asla haksızlık edilmez
Ve li kullin derecatun mimma amilu, ve li yuveffiyehum a'malehum ve hum la yuzlemun.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
46:19 Herkesin yaptıklarına göre dereceleri vardır. Allah onlara, yaptıklarının karşılığını verir, asla kendilerine haksızlık yapılmaz.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
46:19 Herkesin yaptıklarına göre dereceleri vardır.1 Sonunda (Allah) onlara yaptıklarının (karşılığını) verecektir; onlara haksızlık edilmeyecektir.
Dipnot
1- Benzer mesaj: En‘âm 6:132.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
46:19 Her biri için, yaptıklarına göre dereceler vardır. Yaptıklarının karşılığı, haksızlık edilmeden tam verilir.
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
46:19 Herkesin yaptığına karşılık bir derecesi vardır. Hiç kimse haksızlığa uğratılmaksızın, yaptıklarının karşılığı tam olarak ödenir.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
46:19 Herkesin yaptıkları işlere göre alacağı dereceler vardır. Bu, yaptıklarının tam karşılığını vermek içindir. Kimseye haksızlık yapılmayacaktır.
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
46:19 Ve her birinin, yaptıklarına göre değişik konumları vardır. Yaptıklarının karşılığı tümüyle verilir; onlara haksızlık yapılmaz.
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
46:19 Her birinin yaptıklarıyla uyumlu bir derecesi bulunacaktır: sonuçta onlar yaptıklarının karşılığını eksiksiz alacaklar ve kendilerine asla haksızlık edilmeyecektir.
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
46:19 Herbirinin, yapıp ettiklerinden dereceleri vardır. Amellerinin karşılığı eksiksiz verilecektir, hiçbir haksızlığa uğratılmayacaklardır.
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
46:19 Her biri için yaptıklarından dolayı dereceler vardır; öyle ki amelleri kendilerine eksiksizce ödensin ve onlar zulme de uğratılmazlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
46:19 Her birine yaptıklarına göre dereceler vardır. Bu da hiç hakları yenmeyerek bütün yaptıklarını kendilerine tamamen ödemek içindir.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
46:19 (öteki dünyada) onların tümü, yaptıkları (iyi veya kötü) şeylere göre tesbit edilmiş bir dereceye sahip olacaklardır; ve böylece Allah, onların yaptıklarının karşılığını tam olarak ödeyecek ve hiç kimseye haksızlık yapılmayacaktır.
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
46:19 Herkesin yaptıklarına göre dereceleri vardır. (Bu da) Allah'ın onlara yaptıklarının karşılığını tastamam vermesi içindir. Asla kendilerine haksızlık yapılmaz.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
46:19 Her biri için de yaptıkları amellerden dereceler vardır, bu da hiç hakları yenmiyerek bütün amellerini kendilerine temamen ödemek içindir
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
46:19 Her birinin (inananların ve inanmayanların) yaptıkları işlerden dereceleri vardır. Allah, onlara yaptıklarının karşılığını tam verir; kendilerine hiç haksızlık edilmez.
Gültekin Onan -
46:19 Her biri için yaptıklarından dolayı dereceler vardır; öyle ki amelleri kendilerine eksiksizce ödensin ve onlar zulme de uğratılmazlar.
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
46:19 Herkesin yapdıklarına göre dereceleri (mertebeleri) vardır. (Bu da) kendilerine hiçbir haksızlık edilmeyerek amelleri (nin karşılığını) onlara tamamen ödemek içindir.
İbni Kesir -
46:19 Herkesin yaptıklarına göre dereceleri vardır. Herkese işlediklerinin karşılığı ödenir. Ve kendilerine zulmedilmez.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
46:19 Yaptıklarından dolayı hepsinin dereceleri vardır. Hiç haksızlığa uğratılmadan, yaptıkları kendilerine ödenmiştir.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
46:19 Herkesin, yaptığı işlere göre dereceleri vardır. Sonuçta Allah onlara işlerinin karşılığını tam tamına ödeyecek, onlar asla haksızlığa maruz kalmayacaklardır.
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
46:19 Her birinin, yaptığı amellerinden (oluşan) dereceleri vardır. Ta ki onlar, haksızlığa uğratılmaksızın amellerinin karşılığını tam görsünler.