Zariyat 51:40
فَأَخَذْنَاهُ وَجُنُودَهُ فَنَبَذْنَاهُمْ فِي الْيَمِّ وَهُوَ مُلِيمٌ
biz de onu yakaladık ve askerlerini ve onları attık denize ve o kendi kendini kınıyordu
Fe ehaznahu ve cunudehu fe nebeznahum fil yemmi ve huve mulim.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
51:40 Sonunda onu ve askerlerini denize attık. O, kendini kınayıp duruyordu.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
51:40 Onu da ordularını da yakalayıp denizde boğmuştuk; bu sırada kendini kınayıp duruyordu.1
Dipnot
1- Bu ayet Yûnus 10:90-91. ayetlerle okunmalıdır.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
51:40 Onu ve askerlerini yakalayıp denize attık. Bu sonucu haketmişti.
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
51:40 Sonra onu ve ordularını yakaladık ve denize attık. Kendi kendini kınıyordu.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
51:40 Nihayet Firavunu tuttuk, ordusuyla birlikte denizin içinde darmadağınık ettik. O sırada o, kendini kınıyordu.
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
51:40 Sonunda, onu ve ordularını yakalayıp denize attık. Zaten kendi kendisini suçluyordu.451
Dipnot
451- "Kendi kendisini suçluyordu." söylemi, kimi Kur'an çevirilerinde, "Tek suçlu oydu." veya "Kınanmayı hak etmişti." veya "Kınanacak işler yapmıştı." biçiminde çevrilmiştir.
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
51:40 Derken, Biz de onu ve ordusunu enseledik, hepsini denize döktük: o hala kendi kendisini kınayadursun.
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
51:40 Bunun üzerine, onu da ordusunu da yakalayıp suyun ortasına fırlattık. Kendi kendini kınayıp duruyordu.
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
51:40 Bunun üzerine, Biz onu ve ordularını yakalayıp denize attık; (ki o,) 'kınanacak işler yapıyordu.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
51:40 Bunun üzerine Biz de tuttuk kendisini ve ordularını denize fırlatıverdik o alçak namertlik ederken.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
51:40 ve Biz onu ve adamlarını yakalayıp hepsini denize atmıştık, (bütün bu olup bitenler için) suçlanması gereken, (Firavun'dan başkası değildi,) yalnız o idi (tek suçlu).
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
51:40 Bunun üzerine biz de kendisini ve ordularını yakalayıp denize attık. O ise (pişman olmuş), kendini kınıyordu.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
51:40 Onun üzerine biz de tuttuk kendisini ve ordularını deryaya fırlatıverdik, namerdlik ederken o leim.
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
51:40 Biz de onu ve askerlerini yakaladık, onları denize attık. (O boğulurken pişmanlıkla) Kendi kendini kınıyordu.
Gültekin Onan -
51:40 Bunun üzerine, biz onu ve ordularını yakalayıp denize attık; (ki o,), 'kınanacak işler yapıyordu'.
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
51:40 Nihayet onu da, ordularını da yakalayıb denize atdık ki o, (bu sırada kendi kendini) kınayıcı idi.
İbni Kesir -
51:40 Sonunda onu da, ordularını da yakalayıp denize attık. O, kınanacak işler yapıp durmaktaydı.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
51:40 Biz de onu ve askerlerini yakalamış ve denize atmıştık. O pişman olmuştu.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
51:40 Biz de hem onu, hem ordularını yakalayıp denizin dibine geçiriverdik. Boğulurken, pişmanlıkla kendi kendini kınıyordu.
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
51:40 Bunun üzerine onu ve ordusunu yakaladık da onları denize attık... O pişmanlıkla kendi kendini yeriyordu!