Zariyat 51:42
مَا تَذَرُ مِنْ شَيْءٍ أَتَتْ عَلَيْهِ إِلَّا جَعَلَتْهُ كَالرَّمِيمِ
bırakmıyor hiçbir şeyi geçtiği üzerinden ancak onu ediyordu kül gibi
Ma tezeru min şey'in etet aleyhi illa cealethu ker remim.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
51:42 Üzerinden geçtiği şeyi canlı bırakmıyor, onu kül edip savuruyordu.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
51:42 (O kasırga) geçtiği yerde hiçbir şey bırakmamış, her şeyi kül edip savurmuştu.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
51:42 Rastgeldiği her şeyi toz toprağa çeviriyordu.
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
51:42 Nereye uğradıysa orayı çürümüş çer çöpe çevirmişti.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
51:42 Üstünden geçtiği hiç bir şeyi bırakmıyor, kül gibi savuruyordu.
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
51:42 Üzerinden geçtiği her şeyi kül durumuna getirmeden bırakmıyordu.
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
51:42 (Bu fırtına) geçtiği yerde hiçbir şey bırakmadı, hepsini kül edip göğe savurdu.
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
51:42 Üzerinden geçtiği her şeyi kül haline getirmeden bırakmıyordu.
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
51:42 Üzerinden geçtiği hiçbir şeyi bırakmıyor, mutlaka çürütüp kül gibi dağıtıyordu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
51:42 (O rüzgar) uğradığı hiçbir şeyi bırakmıyor, mutlaka onu çürütüp kül gibi ediyordu.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
51:42 (bu kasırga) geçtiği yerde hiçbir şey bırakmadı ve (her şeyi) çürümüş kemiklere benzetti.
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
51:42 Üzerine uğradığı hiçbir şeyi bırakmıyor, mutlaka onu kül ediyordu.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
51:42 Uğradığı bir şey'i bırakmıyor, mutlak onu çürütüp kül gibi ediyordu
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
51:42 Üzerinden geçtiği hiçbir şeyi bırakmıyor, onu kül gibi ediyordu.
Gültekin Onan -
51:42 Üzerinden geçtiği hiçbir şeyi bırakmıyor, mutlaka çürütüp kül gibi dağıtıyordu.
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
51:42 (Öyle bir rüzgar ki) her uğradığı şey'i (yerinde) bırakmıyor, mutlakaa onu kül gibi savuruyordu.
İbni Kesir -
51:42 İsabet ettiği şeyi bırakmayıp toza çeviriyordu.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
51:42 Dokunduğu her şeyi çürük kemik gibi yapmıştı.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
51:42 Bu rüzgar, uğradığı her şeyi derhal kül gibi savuruyordu.
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
51:42 Üzerine geldiği hiçbir şeyi ayakta bırakmıyor, onu un ufak kılıyordu!