Necm 53:16
إِذْ يَغْشَى السِّدْرَةَ مَا يَغْشَىٰ
hani kaplıyordu Sidre'yi kaplayan
İz yagşes sidrete ma yagşa.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
53:16 - Kalp gördüğünü yalanlamadı. O'nun gördükleri hakkında onunla tartışıyor musunuz? Andolsun ki Cebrail'i bir başka inişte de görmüştü. Son sınır ağacı, sidretü'l-münteha yanında. O ağacın yanında Me'va cenneti vardır. Sidre'yi neler kaplamıştı neler! Ne gözü kaydı ne de belirlenen sınırı aştı. Andolsun ki Rabbinin en büyük ayetlerinden bir kısmını gördü.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
53:16 Hani o sidre'yi (sedir ağacını) neler kaplıyordu neler!1
Dipnot
1- Ayetteki [sidretü'l-müntehâ] "uzaktaki sedir ağacı" demektir. Bu ve [cennetü'l-me'vâ] ifadesi, göklerdeki bazı mekânların adı olarak yorumlansa da konuyu "Mekke'ye yakın bir bölgede yaşananlar" şeklinde yorumlamak kanaatimizce daha doğrudur.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
53:16 Tüm bölge olağanüstü biçimde kuşatılmıştı.
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
53:16 O zaman kaplayan şey, Sidre'yi1 kaplıyordu.
Dipnot
1- Kiraz ağacını.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
53:16 O gün o Sidre'yi neler kaplamıştı, neler!
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
53:16 Sedir ağacı, kaplayan bir şeyle kaplandığında.462
Dipnot
462- "Kaplayan bir şeyle kaplandığında" söylemi, kimi Kur'an çevirilerinde, "Meçhul bir parlaklık çevresini sarıp kuşattığında" veya "Yaman bir şey bürüdüğünde" veya "Tüm bölge olağanüstü biçimde kuşatıldığında" veya "Örten örtmekteyken" biçiminde çevrilmiştir. Kimi yorumcular, hiçbir betimlemenin anlatamayacağı görkemli bir olay olarak yorumlamışlardır.
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
53:16 kaplayan o şey sidreyi çepeçevre kuşattığında...
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
53:16 O vakit kuşatıp sarıyordu Sidre'yi kuşatıp saran,
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
53:16 Sidreyi örten örtmekte iken,
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
53:16 O zaman ki, o Sidre'yi bürüyen bürüyordu.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
53:16 meçhul bir parlaklığın çevresini sarıp kuşattığı sidre ağacının başında.
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
53:16 O zaman Sidre'yi kaplayan kaplamıştı.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
53:16 O dem ki o Sidreyi bürüyen bürüyordu
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
53:16 Sidre'yi kaplayan kaplıyordu.
Gültekin Onan -
53:16 Sidreyi örten örtmekte iken,
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
53:16 O (gördüğü) zaman Sidreyi bürüyordu onu bürümekde olan.
İbni Kesir -
53:16 O zaman Sidre'yi bürümekte olan bürüyordu.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
53:16 Sidre'yi bürüyen bürüyordu.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
53:16 O dem ki Sidre'yi bir feyiz sarıyor, sardıkça sarıyordu...
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
53:16 O an ki, Sidre'yi (varlığını) bürüyen (hakikat nuru) bürüyordu (beden hissi kaybolmuş bir halde)!