Enfal 8:5
كَمَا أَخْرَجَكَ رَبُّكَ مِنْ بَيْتِكَ بِالْحَقِّ وَإِنَّ فَرِيقًا مِنَ الْمُؤْمِنِينَ لَكَارِهُونَ
nitekim seni çıkardığı zaman Rabbin -den evin- hak uğruna gerçekten de bir kısmı -den mü'minler- bundan hoşlanmıyordu
Kema ahreceke rabbuke min beytike bil hakkı ve inne ferikan minel mu'minine le karihun.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
8:5 Hani, müminlerden bir grup tamamen isteksiz olmasına rağmen Rabbin seni hak uğruna öz yurdundan çıkartmıştı.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
8:5 Nitekim müminlerden bir grup istemediği hâlde, Rabbin seni bir amaç uğrunda evinden çıkarmıştı.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
8:5 Nitekim Efendin seni belli bir planın gerçekleşmesi için evinden çıkarmıştı. Gerçeği onaylayanlardan bir grup bundan hoşlanmamıştı.
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
8:5 Keza, Rabb'in hakk uğruna seni evinden çıkardı. Oysa Mü'minlerden bir kısmı bundan hoşlanmamıştı.
Dipnot
1- Gerçek olan, gerçeklik.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
8:5 Rabbinin seni gerçek bir sebeple evinden çıkardığı gün, inanıp güvenenlerin bir kısmı tam bir hoşnutsuzluk içindeydiler.
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
8:5 Efendin, seni, evinden gerçek için çıkardığında, inananların arasından bir küme bundan hoşlanmamıştı.133
Dipnot
133- 8:5-19 ayetleri, Medine yakınlarındaki Bedir bölgesinde, Müslümanlarla ortaklar koşanlar arasınd.[624] yılında gerçekleşen Bedir Savaşı ile ilişkilidir. Peygamberin önderliğindeki Bedir Savaşı, bu suredeki 8:41-50 ayetlerinde, "Doğrunun Yanlıştan Ayrıldığı Gün" biçiminde; 3:121-128 ayetlerinde ise Bedir ismi anılarak bildirilmiştir.
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
8:5 Tıpkı, Rabbin seni hakikat yoluna (savaşmak için) evinden çıkardığında inananlardan kimileri bundan nasıl hoşlanmadılarsa;
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
8:5 Bildiğin gibi, Rabbin seni hak uğruna, öz yurdundan çıkarmıştı. Ve müminlerden bir grup tamamen isteksizdi.
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
8:5 Rabbin seni evinden hak uğrunda (savaşa) çıkardığında mü'minlerden bir grup isteksizdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
8:5 Nitekim Rabbin seni hak uğruna savaşmak için evinden çıkardı. Oysa mü'minlerden bir kısmı ise istemiyorlardı.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
8:5 Sanki Rabbin seni, inananlardan bazıları buna karşı oldukları halde, hak yolunda (savaşmak üzere) evinden çıkarmış gibi,
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
8:5 Nasıl ki, Rabbin seni hak uğruna (savaşmak üzere) evinden çıkarmıştı. Mü'minlerden bir grup ise bu konuda kesinlikle isteksizlerdi.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
8:5 Nasıl ki: rabbın seni hakk uğruna evinden çıkardı ve mü'minlerden bir kısmı ise istemiyorlardı
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
8:5 (Ganimetlerin bölüştürülmesinde bazı kimselerin hoşnutsuzluk göstermesi, daha önce, Bedir Savaşı'na çıkmanı hoş görmeyenlerin durumuna benzer). Nitekim hak uğruna (savaşa gitmek için) Rabbin seni, evinden çıkardığı zaman, mü'minlerden birtakımı, bundan hoşlanmıyordu.
Gültekin Onan -
8:5 Rabbin seni evinden hak uğrunda (savaşa) çıkardığında inançlılardan bir grup isteksizdi.
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
8:5 ("Bedir" ganimetlerinin taksiminden ba'zıları nasıl hoşlanmadılarsa) Rabbin seni hak uğrunda evinden (harbe) çıkardığı zaman da (hal böyle idi.) Çünkü mü'minlerden bir zümre muhakkak ki isteksizdirler.
İbni Kesir -
8:5 Nitekim Rabbın; seni evinden hak uğruna çıkarmıştı. Halbuki mü'minlerden bir zümre bundan hoşlanmamışlardı.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
8:5 Rabbin seni hak uğrunda evinden çıkardığı zaman da; mü'minlerden bir grup bundan hoşlanmamıştı.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
8:5 (5-6) Nitekim pek yerinde ve gerekli bir iş için Rabbin seni evinden çıkardığı zaman da, müminlerden bir kısmı bundan hoşlanmamıştı. Gerçek apaçık meydana çıktıktan sonra bile, onlar bu hususta seninle münakaşa ediyorlardı; sanki göz göre göre ölüme sevk ediliyorlardı.
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
8:5 Nitekim Rabbin seni, Hakk'ı yaşatarak (duygusallıktan değil) evinden çıkardığında, gerçekten iman edenlerden bir bölümü bundan hoşlanmıyorlardı.