Enfal 8:67
مَا كَانَ لِنَبِيٍّ أَنْ يَكُونَ لَهُ أَسْرَىٰ حَتَّىٰ يُثْخِنَ فِي الْأَرْضِ تُرِيدُونَ عَرَضَ الدُّنْيَا وَاللَّهُ يُرِيدُ الْاخِرَةَ وَاللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ
yakışmaz hiçbir nebiye olmak sahibi esirler kadar ağır basıncaya yeryüzünde siz istiyorsunuz geçici malını dünya Allah ise istiyor ahireti Allah daima üstün hüküm ve hikmet sahibidir
Ma kane li nebiyyin en yekune lehu esra hatta yushıne fil ard, turidune aradad dunya, vallahu yuridul ahıreh, vallahu azizun hakim.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
8:67 Yeryüzünde ağır basıncaya kadar, hiçbir peygambere esir sahibi olmak yaraşmaz. Siz geçici dünya malını istiyorsunuz; halbuki Allah sizin için ahireti istiyor. Allah güçlüdür; hikmet sahibidir.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
8:67 Hiçbir peygambere yeryüzünde ağır basıncaya (kesin bir zafere ulaşıncaya) kadar, (yanında) esirler bulundurmak yakışmaz.1 Siz geçici dünya malını istiyorsunuz, Allah ise (sizin için) ahireti istiyor. Allah güçlüdür, doğru hüküm verendir.
Dipnot
1- Bu cümle kölelik-cariyelik kurumunun bitirilmesi için en önemli ilkeyi içermektedir. Ayrıca kölelerin bedelli veya bedelsiz bırakılmaları (Muhammed 47:4), durumu müsait olanlarla özgürlük sözleşmesi denilen [mükâtebe] yapılması (Nûr 24:33), mümin köle ve cariyelerin müşrik erkek ve kadınlardan hayırlı olduğu ifade edilerek kendileriyle evlenmenin teşvik edilmesi (Bakara 2:221), bazı kefaret uygulamalarında bazen ilk sırada olmak üzere seçenek olarak sunulması (Nisâ 4:92; Mâide 5:89; Mücâdele 58:3), zekât verilecek sekiz gruptan biri olması (Tevbe 9:60), iyilik ve [takvâ]da (duyarlılıkta) onlara yardımın öne çıkartılması (Bakara 2:177; Nisâ 4:36; Nûr 24:33) ve [akabe] denen sarp yokuşu aşmanın ilk uygulaması olarak belirlenmesi (Beled 90:13) bu noktada elbette hatırlanmalıdır.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
8:67 Hiçbir peygambere, yeryüzünde savaşa katılmaksızın esirler edinmesi yakışmaz. Siz bu dünyanın geçici malını istiyorsunuz; ALLAH ise (sizin için) ahireti ister. ALLAH Üstündür, Bilgedir.1
Dipnot
1- * Bu ayet insan kaçırmayı ve köleciliği yasaklamaktadır. Savaş esirleri 47:4 ayetine göre savaştan sonra serbest bırakılır. * Ayrıca bak 4:25; 90:1-20.
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
8:67 Hiçbir nebiye, yeryüzünde düşmana üstünlük sağlayıncaya kadar, esir almak1 yaraşmaz. Siz geçici dünya malını istiyorsunuz, oysa Allah ahireti istiyor. Allah, Mutlak Üstün Olan'dır, En İyi Hüküm Veren'dir.
Dipnot
1- Müslümanların, fidye almak amacıyla esir edinme şeklindeki dünyalık kazanç peşinde olmaları kınanmaktadır.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
8:67 Savaş alanında1 düşmanı etkisiz hale getirinceye kadar hiçbir nebinin esir alma hakkı yoktur2. Siz, dünya malını (hemen elde edeceğinizi) istiyorsunuz. Allah ise Ahireti (sonrasını) istiyor. Üstün olan ve doğru kararlar veren Allah'tır.
Dipnot
1-  الارض o yer, demektir. Burada savaşın yapıldığı yer anlamındadır.
2-   Bkz. Muhammed 47/4
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
8:67 Yeryüzünde kesin bir utku kazanıncaya dek, tutsak almak bir peygambere yakışmaz. Siz, dünyanın geçici yararını istiyorsunuz. Oysa Allah, sonsuz yaşamı istiyor. Çünkü Allah, Üstündür; Bilgelik ve Adaletle Yönetendir.136
Dipnot
136- Ayetin ilk tümcesi, kimi Kur'an çevirilerinde, "Zorlu bir savaş sonucu değilse, tutsak almak bir peygamber için yakışık almaz." veya "Gerçek bir savaş yapmadan, tutsak almak bir peygambere yakışmaz." biçiminde çevrilmiştir.
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
8:67 Kıran kırana gerçekleşmiş sıcak bir savaş sonucu olmadıkça bir peygambere esir almak yakışmaz. Sizler bu dünyanın geçici değerlerini istiyorsunuz; ama Allah (sizin için daha yüce bir değer olan) ahireti istiyor: zira Allah iradesinde pek yüce, işinde hikmetli olandır.
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
8:67 Hiçbir peygamber için, yeryüzünde ağır basmadıkça, esirlere sahip olmak uygun değildir. Siz şu iğreti dünyanın nimetini istiyorsunuz; Allah ise ahireti istiyor. Allah Aziz'dir, Hakim'dir.
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
8:67 Hiç bir peygambere, yeryüzünde kesin bir zafer kazanıncaya kadar esir alması yakışmaz. Siz dünyanın geçici yararını istiyorsunuz. Oysa Allah (size) ahireti istemektedir. Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
8:67 Hiçbir peygamberin, yeryüzünde ağır basmadıkça (kafirlere karşı ezici bir üstünlük sağlamadıkça), esirlerinin olması doğru değildir. Siz dünya varlığını istiyorsunuz, Allah ise ahireti kazanmanızı istiyor. Allah, güçlüdür, hikmet sahibidir.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
8:67 Kıyasıya girdiği zorlu bir meydan savaşı sonucu değilse, esir almak bir peygamber için yakışık almaz. Siz bu dünyanın geçici kazançlarına talip olabiliyorsunuz, ama Allah (sizin için) sonraki hayatın (güzel/iyi olmasını) murad ediyor: çünkü, Allah doğru hüküm ve hikmetle edip eyleyen en yüce iktidar sahibidir.
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
8:67 Yeryüzünde düşmanı tamamıyla sindirip hakim duruma gelmedikçe, hiçbir peygambere esir almak yakışmaz. Siz geçici dünya menfaatini istiyorsunuz, halbuki Allah ahireti (kazanmanızı) istiyor. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
8:67 Hiç bir Peygamber için Arzda ağır basmadıkça esirleri olmak doğru değildir, siz, Dünya uruzunu istiyorsunuz Allah ise Ahıreti kazanmanızı dileyor ve Allah azizdir hakimdir
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
8:67 Yeryüzünde ağır bas(ıp küfrün belini iyice kır)ıncaya kadar hiçbir peygambere esirler sahibi olmak yakışmaz. Siz, geçici dünya malını istiyorsunuz, Allah ise (sizin için) ahireti istiyor. Allah daima üstün, hüküm ve hikmet sahibidir.
Gültekin Onan -
8:67 Hiç bir peygambere, yeryüzünde kesin bir zafer kazanıncaya kadar esir alması yakışmaz. Siz dünyanın geçici yararını istiyorsunuz. Oysa Tanrı (size) ahireti istemektedir. Tanrı, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
8:67 Hiç bir peygamberin yer yüzünde ağır basıb (harb edib) zaferler kazanıncaya kadar (muhaarib düşmandan) esirler alması (vaaki) olmamışdır. Siz geçici dünya malını arzu ediyorsunuz. Halbuki Allah ahireti (daha çok ahiret sevabını kazanmanızı, ahireti düşünmenizi) ister. Allah azizdir (dostlarını düşmanları üzerine gaalib kılandır), hakimdir (her haale layık olanı hakkıyle ve hikmetiyle bilendir).
İbni Kesir -
8:67 Hiç bir peygambere yeryüzünde savaşırken zaferler kazanıncaya kadar esirler alması yaraşmaz. Geçici dünya malını istiyorsunuz. Allah ise ahireti istiyor. Ve Allah; Aziz'dir, Hakim'dir.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
8:67 Yeryüzünde savaşırken, düşmanı yere sermeden esir alma hiç bir peygambere yaraşmaz! Geçici dünya malını istiyorsunuz. Oysa Allah, ahireti kazanmanızı ister. Allah güçlüdür, hakimdir.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
8:67 Bir Peygamberin, dünyada zafer kazanıp küfrü zelil kılmadıkça, esirler edinip onları fidye karşılığında serbest bırakması uygun düşmez. Siz dünya metaını istiyorsunuz. Allah ise ahireti kazanmanızı istiyor. Allah azizdir, hakimdir (üstün kudret, tam hüküm ve hikmet sahibidir).
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
8:67 Bir Nebiye, arzda ağır basıncaya kadar, (savaşsız) esirler sahibi olması sahih olmaz... Siz (düşmanınızı öldürmek yerine esir almayı istemekle) dünyanın malını diliyorsunuz; Allah ise sonsuz geleceği diliyor... Allah Aziyz'dir, Hakiym'dir.