Şems 91:8
فَأَلْهَمَهَا فُجُورَهَا وَتَقْوَاهَا
ona ilham edene andolsun bozukluğunu ve korunmasını
Fe elhemeha fucureha ve takvaha.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
91:8 - Güneşe ve onun aydınlık veren parlaklığına; onu izlediğinde aya; güneşi açığa çıkardığında gündüze; güneşi örttüğünde geceye; göğe ve onu bina edene; yere ve onu döşeyene; nefse ve onu şekillendirene; nefse, kötülüğe ve korunmaya açık özelliklerini verene yemin olsun ki,
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
91:8 Sonra da ona (nefse), kötülük ve takvâ (duyarlılık) kabiliyetini verene ki1
Dipnot
1- Bu ayet A‘râf 7:172, Rûm 30:30 ve Hucurât 49:7. ayetlerle birlikte okunmalıdır.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
91:8 Sonra da ona kötülüğünü ve erdemliliğini bildirene ant olsun ki;
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
91:8 Sonra ona fücurunu1 ve takvasını2 ilham3 etti.
Dipnot
1- Facir sözcüğü, "birr" sözcüğünün karşıtıdır. Kötü, bozguncu, samimiyetsiz, yalancı, hak-hukuk tanımaz, düzenbaz, zalim; kısacası din diyanet tanımayan, dinin sınırlarını çiğneyerek onun dışına çıkmak demektir. İmanın dışa yansıması nasıl ki birr, takva, salihatı yapmak ise, küfrün dışa yansıması da "fucur"dur.
2- Fucurdan/ Kötülükten korunma. Takva, Vahiy ile kötülükten korunmak, Allah'ın buyruklarına samimiyetle uymak demektir. Kişinin vahye içtenlikle uyarak kendisini kötü, zararlı ve tehlikeli şeylere karşı koruması ve güvene almasıdır. Takva, sözcük olarak zarar verecek şey ile korunacak şey arasına konan engel demektir.
3- İlham, sözcük olarak "yutmak" demektir. Allah'ın kullarının kalbine attığı, ona ulaştırdığı şeyler için kullanılmaktadır. Bu ulaştırma içe yerleştirme anlamında "yutturma" gibidir.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
91:8 Sonra yaptığının kötü veya iyi olduğunu ilham1 edene yemin olsun ki
Dipnot
1- İlham, Allah'ın, kulunun kalbine bir şey do­ğur­masıdır
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
91:8 Ardından, hem kötülüğü hem de sorumluluk bilincine erişmeyi ona bildirene!
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
91:8 ve nihayet insan benliğine iyiyi ve kötüyü tanıyıp sorumsuz ve sorumlu davranma yeteneğini yerleştiren (şahit olsun) ki:
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
91:8 Ardından da ona bozukluğunu ve takvasını ilham edene ki,
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
91:8 Sonra ona fücurunu (sınır tanımaz günah ve kötülüğünü) ve ondan sakınmayı ilham edene (andolsun).
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
91:8 sonra da ona bozukluğunu ve korunmasını ilham edene ki,
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
91:8 ve nasıl ahlaki zaaflarla olduğu kadar Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle de donatıldığını!
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
91:8 (7-9) Nefse ve onu düzgün bir biçimde şekillendirip ona kötülük duygusunu ve takvasını (kötülükten sakınma yeteneğini) ilham edene andolsun ki, nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
91:8 Sonra da ona bozukluğunu ve korunmasını ilham eyliyene ki
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
91:8 Ona bozukluğunu ve korunmasını (isyanını ve ita'atini) ilham edene andolsun ki:
Gültekin Onan -
91:8 Sonra ona fücurunu ve takvasını ilham edene (andolsun).
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
91:8 sonra da ona hem kötülüğü, hem (ondan) sakınmayı ilham edene ki,
İbni Kesir -
91:8 Sonra da ona, hem kötülüğü hem de takvayı ilham edene,
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
91:8 Sonra da ona kötülüğü ve korunmayı ilham edene..
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
91:8 (8-9) Ona hem kötülük, hem de ondan sakınma yolu ilham eden hakkı için ki: Nefsini maddi ve manevi kirlerden arındıran, felaha erer.
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
91:8 Sonra da ona (bilince) hem fücurunu (Hak'tan ve Sistemden sapmayı) ve hem de takvasını (korunmasını) ilham edene ki...