بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
9:81 Geride kalanlar, Allah elçisinin ardındaki yerlerini beğendiler, Allah yolunda paralarıyla, canlarıyla çaba göstermekten hoşlanmadılar ve: "Bu sıcakta harekete geçmeyin," dediler. "Cehennem ateşi daha sıcaktır," de. Bir anlasalardı!
9:83 Sefere çıkma konusunda onlardan bir grubun senden izin isteyecekleri bir fırsatı Allah sana tekrar verse, "Benimle birlikte ebediyen harekata çıkmayacaksınız, ve benimle birlikte hiçbir düşmanla savaşmayacaksınız. Çünkü siz, ilk başta oturmayı seçmiştiniz. Öyle ise, geri kalanlarla beraber oturun," de.
9:84 Onlardan ölen birisi için namaz kılma, mezarı başında da durma. Çünkü onlar Allah'a ve elçisine karşı geldiler ve yoldan çıkmışlar olarak öldüler.
9:85 Paraları ve çocukları seni etkilemesin. Allah bunlarla, onları dünyada cezalandırmayı ve canlarının inkarcılar olarak çıkmasını ister.
9:86 "Allah'a inanın, elçisiyle birlikte cihat edin," diye bir sure indiği zaman, onların güçlü ve varlıklı olanları bile senden izin istediler ve, "Bizi bırak oturanlarla beraber olalım," dediler.
9:87 Geride kalanlarla birlikte olmaya razı oldular. Sonunda kalpleri mühürlendi. Bundan ötürü anlayamazlar.
9:88 Fakat elçi ve beraberinde bulunanlar, paralarıyla ve canlarıyla cihat ettiler. Tüm iyilikleri onlar hak etmiştir. Kazananlar onlardır.
9:89 Allah onlara ebedi kalacakları ve içinden ırmaklar akan cennetler söz vermiştir. Bu, en büyük başarıdır.
9:90 Araplardan özür uyduranlar, izin almak için sana geldiler. Allah ve elçisine yalan söyleyenler böylece oturdular. İnkarcılarına acı bir azap dokunacaktır.
9:91 Allah'a ve elçisine içten bağlı oldukları taktirde, zayıflara, hastalara ve yardım için verecek bir şeyi bulunmayanlara bir ayıplama yoktur. İyi davrananlar kınanamaz. Allah Bağışlayandır, Rahimdir.
9:92 Aynı şekilde, kendilerini bindirmen için sana geldiklerinde, "Sizi bindirecek bir taşıt bulamıyorum," dediğin ve mali yetersizliklerinden dolayı üzüntüden gözlerinden yaş akarak geri dönenler de kınanamaz.
9:93 Yalnız, zengin oldukları halde senden izin isteyenler kınanabilir. Geride kalanlarla birlikte olmayı istediler, Allah da kalplerini damgaladı. Bunun için bilmezler.
9:94 (Savaştan gelip) kendilerine döndüğünüzde size özürler sayarlar. De ki: "Boşuna özür saymayın; size artık inanmayız, Allah durumunuzu bize bildirmiş bulunuyor. Allah ve elçisi sizin işlerinizi görecek ve sonra da gizliyi ve açığı Bilenin huzuruna döndürüleceksiniz. O yaptıklarınız her şeyi size bildirecektir.
9:95 Onlara döndüğünüzde, kendilerinden vazgeçesiniz diye Allah'a yemin ederler. Onlardan vazgeç. Onlar kirlidir. Kazandıklarına karşılık, yerleri cehennemdir.
9:96 Kendilerinden hoşnut olasınız diye yemin ediyorlar. Onlardan hoşnut olsanız bile Allah yoldan çıkmış toplumlardan hoşnut olmaz.
9:97 Araplar inkarcılıkta ve ikiyüzlülükte en aşırıdırlar. Allah'ın elçisine indirdiğini tanımamaya da en yakındırlar. Allah Bilendir, Bilgedir.
9:98 Bazı Araplar, yardımlarını bir kayıp ve angarya sayar ve sizin için felaketler gözetlerler. En kötü felaketler onlar içindir. Allah İşitendir, Bilendir.
9:99 Araplardan, Allah'a ve ahiret gününe inananlar da vardır. Harcadıklarını ise Allah'a yaklaştıracak bir vesile ve elçiye destek sayarlar. Gerçekten o, onlar için bir yaklaşma vesilesidir. Allah onları rahmetine sokacaktır. Allah Bağışlayandır, Rahimdir.
9:100 Göç edenlerin (mühacir) ve yardımcıların (ensar) öncülerinden ve onları güzelce izleyenlerden Allah razı olmuştur, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. Onlara, içlerinde ırmaklar akan ve ebedi kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte büyük zafer budur.