Enfal - 8:53
Zira, bir topluluk kendilerini değiştirmedikçe, Allah onlara verdiği nimetleri değiştirecek değildir. Allah İşitendir, Bilendir.
Araf/7:94
Her ne zaman bir ülkeye bir peygamber gönderdiysek, yalvarsınlar diye halkını darlık ve sıkıntıya uğrattık.
Araf/7:95
Sonra kötülüğün yerine iyiliği getirdik. Ne var ki anlayışlarını yitirdiler: "Sıkıntı ve refah atalarımıza da dokunmuştu," dediler. Bunun üzerine, haberleri olmadan onları ansızın yakaladık.
Araf/7:130
Firavun tarafını, öğüt alsınlar diye yıllarca kuraklık ve ürün kıtlığına mahkum ettik.
Araf/7:131
Kendilerine bir iyilik geldiği zaman, "Bunu biz hak ettik," derler, kendilerine bir kötülük dokunduğu zaman ise Musa ve beraberindekileri uğursuzlukla suçlarlardı. Doğrusu, onların uğursuzluğu Allah tarafından kararlaştırılır. Ancak çokları bilmezler.
Araf/7:132
"Bizi büyülemek için ne kadar mucize (ayet) getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz," dediler.
Araf/7:133
Üzerlerine tufan, çekirge, haşarat, kurbağa ve kan gibi ayrı ayrı işaretler gönderdik. Buna rağmen büyüklük taslamaya devam ettiler ve suçlu bir topluluk oldular.
Araf/7:134
Her ne zaman başlarına bir musibet gelse, "Ey Musa, sana verdiği sözden dolayı Rabbine yalvar. Bizi bu felaketlerden kurtarırsan sana inanır ve İsrailoğullarını da seninle beraber yollarız," dediler.
Araf/7:135
Onları söz konusu felaketlerden herhangi bir süre için kurtarınca da sözlerinden dönüyorlardı.
Tevbe/9:126
Her sene, bir iki defa belalarla sınandıklarını görmüyorlar mı? Buna rağmen ne tevbe ediyorlar, ne de öğüt alıyorlar.
Yunus/10:100
Hiçbir kişi Allah'ın izni olmadan inanamaz ve O, akıllarını kullanmayanları rezilliğe mahkum eder.
Rad/13:11
(Onların herbiri için) önünden ve ardından nöbetleşerek izleyenler vardır. Onu Allah'ın emriyle korurlar. Bir topluluk kendisini değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez. Allah bir topluluk için fenalık istedi mi, hiç bir güç onu durduramaz; onların O'ndan başka bir koruyup kollayanları da olmaz.
Müminun/23:76
Onları cezaya çarptırmamıza rağmen Rab'lerine boyun eğmediler, yalvarmadılar.
Rum/30:41
Halkın elleriyle işledikleri yüzünden karada ve denizde felaketler yaygınlaştı. Böylece, (kötülükten) dönerler diye yaptıklarının bir kısmını onlara tattırıyor.