Tevbe - 9:107
Zarar vermek, inkarcılığı uygulamak, inananların arasını açmak ve önceden Allah ve elçisiyle savaşmış olanlara bir gözetleme yeri hazırlamak için mescid kullananlar da var. "Amacımız sadece iyiliktir," diye yemin ederler. Allah onların yalancılığına tanıktır.
İkiyüzlüler inananlara kötülük etmekten geri durmaz:
Tevbe/9:107
Zarar vermek, inkarcılığı uygulamak, inananların arasını açmak ve önceden Allah ve elçisiyle savaşmış olanlara bir gözetleme yeri hazırlamak için mescid kullananlar da var. "Amacımız sadece iyiliktir," diye yemin ederler. Allah onların yalancılığına tanıktır.
Tevbe/9:98
Bazı Araplar, yardımlarını bir kayıp ve angarya sayar ve sizin için felaketler gözetlerler. En kötü felaketler onlar içindir. Allah İşitendir, Bilendir.
Tevbe/9:50
Sana bir iyilik dokunsa onları üzer, sana bir kötülük dokunsa, "Biz önceden önlem almıştık," derler ve sevinç içinde dönüp giderler.
Ali İmran/3:118
İnananlar, size kötülük etmekten geri durmayan, sizin sıkıntıya düşmenizi isteyen kimseleri sırdaş edinmeyin. Ağızlarından kin ve nefret taşmaktadır. Göğüslerinde gizledikleri ise daha büyük. Size ayetleri açıkladık; düşünürseniz,
Ali İmran/3:119
İşte sizler, onlar sizi sevmediği halde onları sevenlersiniz! Üstelik siz bütün kitaplara/kitabın tümüne inanırsınız . Sizinle karşılaştıkları zaman "İnandık," derler, yalnız kaldıklarında ise size olan öfkelerinden dolayı parmaklarını ısırırlar. De ki: "Öfkenizden canınız çıksın." Kuşkusuz Allah göğüslerin özünü Bilendir.
Ali İmran/3:120
Size bir iyilik dokunsa onlara üzüntü verir, başınıza bir kötülük gelse ona sevinirler. Zorluklara karşı direnir ve erdemli davranırsanız entrikaları size hiçbir zarar vermez. Allah tüm yaptıklarını kontrol eder.
Nisa/4:91
Hem sizinle hem kendi toplumlarıyla güven içinde durmak isteyen bir başka grup bulacaksınız. Ne zaman kargaşalığa çağrılsalar içine dalarlar. Sizi yalnız bırakmaz, barış yapmak istemez ve ellerini sizden çekmezlerse karşılaştığınız yerde onları öldürebilirsiniz. Böylelerine karşı size apaçık yetki verdik.
Tevbe/9:46
Savaşa çıkmayı istemiş olsalardı, onun için bir hazırlık yaparlardı. Fakat Allah onların katkısını istemedi ve onları yüreksiz ve isteksiz yaptı. Kendilerine, "Oturanlarla birlikte oturun!," denildi.
Tevbe/9:47
Sizinle çıksalardı, size yalnız karışıklık katarlardı, aranıza fitne ve çekişme sokarlardı. İçinizde de onlara kulak verenler var. Allah zalimleri çok iyi Bilir.
Tevbe/9:48
Daha önce de kargaşalık çıkarmayı arzulamışlardı ve sana karşı işler/entrikalar çevirmişlerdi. Nihayet gerçek geldi ve Allah'ın yasası, onlara rağmen egemen oldu.
Tevbe/9:56
Sizden olduklarına dair Allah'a yemin ederler; oysa sizden değiller, onlar anlaşmazlık çıkaran bir topluluktur.
Tevbe/9:67
İkiyüzlü erkekler ve ikiyüzlü kadınlar birbirlerindendir. Onlar, kötülüğü öğütlerler, iyilikten menederler. Elleri sıkıdır. Onlar Allah'ı unuttular, O da onları unuttu. İkiyüzlüler, iyice yoldan çıkmış olanlardır.
Ahzab/33:13
Onlardan bir grup ise, "Yesrib halkı, artık tutunamazsınız; geri dönün," diyordu. Onlardan diğer grup ise, evleri korunduğu halde, "Evlerimiz korumasız kaldı," diyerek peygamberden izin istiyorlardı. Tüm amaçları kaçmak idi.
Ahzab/33:14
Orası işgal edilse ve düşmana katılmaları istenseydi pek tereddüt etmeden onlara katılırlardı.
Ahzab/33:19
Sizinle ilişkilerinde pek cimridirler. Tehlike geldiğinde, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş kimse gibi gözleri korkudan dönmüş bir halde sana baktıklarını görürsün. Tehlike geçince de, mala düşkünlük göstererek sizi sivri dillerle incitirler. Bu tip kimseler inanmış değillerdir. Bu yüzden Allah onların işlerini boşa çıkarır. Bu, Allah için kolaydır.
Ahzab/33:20
Partilerin gitmediğini sanıyorlar. Partiler tekrar gelse kendilerinin çöldeki bedevi Araplar arasında olmayı ve sizin haberlerinizi uzaktan sormayı dilerlerdi. Aranızda olsalardı dahi pek az savaşırlardı.
Mücadele/58:14
Allah'ın kendilerine kızgın olduğu bir topluluğu dost edinenlere dikkat etmedin mi? Onlar ne sizdendir ne de onlardandır. Onlar bile bile yalan yere yemin ederler!
Haşr/59:16
Onlar tıpkı şeytan gibidir: İnsana, "İnkar et" der. Sonra o inkar edince de, "Benim seninle bir ilişkim yok. Ben, evrenlerin Rabbi Allah'tan korkarım," der.
Mümtehine/60:1
Ey inananlar, benim düşmanımı ve sizin düşmanınızı dost edinmeyin. Size gelen gerçeği inkar etmiş ve Rabbiniz olan Allah'a inandığınız için elçiyi ve sizi (ülkenizden) çıkarmış oldukları halde siz onlara sevgi gösteriyorsunuz. Rızamı kazanmak için yolumda bir cihada çıktıysanız, onları nasıl gizlice sevebilirsiniz? Oysa ben, gizlediğinizi de açığa vurduğunuzu da çok iyi bilirim. Sizden kim böyle davranırsa doğru yoldan sapmış olur.
Münafikun/63:2
Onlar, yeminlerini kalkan yapıp Allah'ın yolundan saptırmaktadırlar. Yaptıkları ne kötüdür.
Münafikun/63:7
Onlar, "Allah''ın elçisinin yanında bulunanlara yardım etmeyin ki dağılıp gitsinler," diyenlerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'a aittir; ama ikiyüzlüler kavrayamazlar.
Münafikun/63:8
"Kente dönersek, üstün olanlar alçakları çıkaracaktır," diyorlar. Oysa üstünlük Allah'a, elçisine ve inananlara aittir. Ne var ki ikiyüzlüler bilmezler.
Fetih/48:12
Aslında siz, elçinin ve inananların ebedi olarak ailelerine dönmeyeceklerini sandınız ve bu düşünce gönlünüze hoş gelmişti. Kötü hayaller kurup durdunuz ve sonunda bayağı bir topluluk oldunuz.
Haşr/59:8
Allah'ın lütuf ve rızasını aradıkları, Allah'ı ve elçisini destekledikleri için yurtlarından ve mallarından edilmiş bulunan göçmenlerin fakirlerine (öncelikle vermelisiniz). Doğru olanlar bunlardır.
Haşr/59:9
Onlardan önce yurt ve inanca sahip olanlar, kendilerine göç edenleri severler ve verdiklerinden ötürü içlerinde bir burukluk duymazlar. Hatta kendileri ihtiyaç içinde bile olsalar onları kendilerinden önde tutarlar. Doğrusu, nefislerinin bencilliğinden korunanlar kurtulanlardır.