Fussilet 41:48
وَضَلَّ عَنْهُمْ مَا كَانُوا يَدْعُونَ مِنْ قَبْلُ وَظَنُّوا مَا لَهُمْ مِنْ مَحِيصٍ
ve sapıp gitmiştir onlardan şeyler oldukları yalvarıp duruyor(lar) önceden ve onlar anlamışlardır olmadığını kendileri için hiçbir kaçacak yer
Ve dalle anhum ma kanu yed'une min kablu ve zannu ma lehum min mahis.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
41:48 Daha önce taptıkları tanrılar uzaklaşıp kaybolacaktır. Sığınacak hiçbir yerleri olmadığını anlayacaklardır.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
41:48 (Böylece dünyada) yalvarıp durdukları (şeyler) onlardan uzaklaşmış,1 kendileri için kaçacak hiçbir yer olmadığını da anlamış (olacak)lardır.2
Dipnot
1- Benzer mesajlar: En‘âm 6:94; A‘râf 7:37; Hûd 11:21; Nahl 16:87; Kasas 28:75; Mü'min 40:74.
2- Buradaki [zannû] fiili "sanmak" değil, mahşerde gerçeklerle karşılaşıldığı için "bilmek, anlamak" anlamına alınmalıdır.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
41:48 Daha önce yardım için çağırdıkları (dine ortak koştukları kişiler) onlardan uzaklaşmıştır. Artık kaçacak bir yerleri olmadığını anlarlar.
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
41:48 Ve daha önce tapındıkları şeyler, onlardan uzaklaşıp gittiler. Onlar, kendileri için kaçıp kurtulacak yer olmadığını anladılar.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
41:48 Önceleri yardıma çağırıp durdukları kaybolur ve kendileri için bir kurtuluş yolu olmadığını anlarlar.
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
41:48 Daha önce yakarışlarda bulundukları, onları yüzüstü bırakıp uzaklaşmıştır. Zaten kendileri için kaçacak yer olmadığını anlamışlardır.
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
41:48 Artık onların daha önceden yalvarıp yakardıkları şeyler kendilerini yalnız bırakmıştır: kendileri için kaçacak bir yer olmadığına iyice kanaat getirirler.
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
41:48 Daha önce yakarıp durdukları, onlardan uzaklaşıp kaybolmuştur. Kaçacak hiçbir yerleri olmadığını anlamışlardır.
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
41:48 Önceden kendilerine taptıkları (bugün) onlardan kaybolup gitti ve onlar kaçacak hiçbir yerleri olmadığını anlamışlardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
41:48 Önceden tapıp durdukları şeyler onlardan kaybolup gitmişler ve onlar kendileri için kaçacak bir yer kalmadığını anlamışlardır.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
41:48 Böylece, onların önceden yalvarıp durdukları bütün güçler, kendilerini terk etmiş olacak ve kendileri için bir kaçış imkanı olmadığını kesinlikle öğreneceklerdir.
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
41:48 Daha önce yalvardıkları (tanrılar) onları yüzüstü bırakıp uzaklaşmıştır. Kendileri için kaçacak bir yer olmadığını anlamışlardır.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
41:48 Önceden tapıp durdukları şeyler onlardan gayb olup gitmişler ve onlar kendilerine hiçbir kaçamak kalmadığını anlamışlardır.
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
41:48 Önceden yalvarıp durdukları şeyler, onlardan sapıp gitmiş ve onlar, kendileri için kaçacak bir yer olmadığını anlamışlardır.
Gültekin Onan -
41:48 Önceden kendilerine taptıkları (bugün) onlardan kaybolup gitti ve onlar kaçacak hiçbir yerleri olmadığını anlamışlardır.
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
41:48 Önceden tapdıkları nesneler onlardan uzaklaşıb gaaib olmuşdur (olacakdır). Onlar kendilerine (azabdan) kaç (ıb kurtul) acak hiçbir yer olmadığını anlamışlardır (anlayacaklardır).
İbni Kesir -
41:48 Önceden taptıkları şeyler onlardan uzaklaşıp gitmiştir. Ve kendilerinin kaçacak yerleri olmadığını anlamışlardır.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
41:48 Daha önce ibadet ettikleri şeyler onlardan kaybolup gitmiştir. Bir kaçış yolu olmadığını anlamışlardır.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
41:48 Böylece daha önce ibadet ettikleri putlar kendilerini terk eder, müşrikler de kaçacak yer kalmadığını anlarlar.
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
41:48 Daha önce lafını ettikleri şeyler onlardan kaybolup gitti ve kendileri için bir kaçış yeri bulunmadığını da fark ettiler!