Fussilet 41:49
لَا يَسْأَمُ الْإِنْسَانُ مِنْ دُعَاءِ الْخَيْرِ وَإِنْ مَسَّهُ الشَّرُّ فَيَئُوسٌ قَنُوطٌ
usanmaz insan -ten istemek- hayır (iyilik) ama eğer kendisine dokunursa bir şer hemen üzülür ümitsiz olur
La yes'emul insanu min duail hayri ve in messehuş şerru fe yeusun kanut.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
41:49 İnsan, iyiliği istemekten usanmaz. Fakat ona bir kötülük dokunursa, bir de bakarsın ümitsizliğe düşer.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
41:49 İnsan, hayır (mal) istemekten bıkmaz. Kendisine bir kötülük dokunursa hemen üzülüp ümitsizliğe düşer.1
Dipnot
1- Benzer mesajlar: Hûd 11:9; Me‘âric 70:20-21.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
41:49 İnsan, iyilik istemekten bıkmaz. Ancak kendisine bir kötülük dokunduğunda umutsuzdur, kötümserdir.
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
41:49 İnsan iyilik1 istemekten bıkıp usanmaz. Eğer kendisine bir kötülük dokunursa, hemen karamsarlığa kapılır ve ümitsiz olur.
Dipnot
1- Mal-mülk.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
41:49 İnsan iyi şeyler istemekten usanmaz. Başına bir kötülük gelince de üzülür ve umutlarını yitirir.
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
41:49 İnsan, iyilik istemekten usanmaz. Üstelik bir kötülük dokunursa, umutlarını yitirir; yıkılır.
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
41:49 İnsan özgül ağırlığı olan karşılıklar istemekten asla bıkıp usanmaz; ama başına kötülük bildiği (bir şey) gelecek olsa, bu kez de umudunu yitirip karamsarlığa kapılır.
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
41:49 İnsan, hayır istemekten/hayır için dua etmekten bıkıp usanmaz. Kendisine bir şey dokunmaya görsün; hemen ümidini keser, yıkılır.
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
41:49 İnsan, hayır istemekten bıkkınlık duymaz; fakat ona bir şer dokundu mu, artık o, ye'se düşen bir umutsuzdur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
41:49 İnsan hayır istemekten usanmaz da kendisine bir kötülük dokunuverirse hemen ümidi keser, ümitsizliğe düşer.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
41:49 İnsan, (hayatın) güzel (şeyler)ini isteyip aramaktan asla bıkmaz, kötü bir olayla karşılaşınca da endişeye kapılarak bütün ümitlerini kaybeder.
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
41:49 İnsan, hayır (mal, mülk, genişlik) istemekten usanmaz. Fakat başına bir kötülük gelince umutsuzluğa düşer, yıkılır.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
41:49 İnsan hayır istemekten usanmaz da kendisine bir şer dokunuverirse hemen ümidi keser, ye'se düşer
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
41:49 İnsan hayır istemekten usanmaz (daima malının artmasını diler). Ama kendisine bir şer dokundu mu hemen üzülür, ümitsiz olur.
Gültekin Onan -
41:49 İnsan, hayır istemekten bıkkınlık duymaz; fakat ona bir şer dokundu mu, artık o, yeise düşen bir umutsuzdur.
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
41:49 İnsan hayır taleb etmekden usanmaz. Eğer Ona bir şer dokunursa (bakarsın ki) o, şimdi (Allahın fazl-u rahmetinden) ümidini kesmiş, (bu) ümidsizliği açığa (da) vurmuşdur.
İbni Kesir -
41:49 İnsan; hayır istemekten usanmaz da, kendisine bir kötülük gelince ümitsizliğe düşer, meyus olur.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
41:49 İnsan iyiliği dilemekten usanmaz. Ona bir kötülük isabet ettiği zaman hemen ümitsizliğe düşer ve boynunu büker.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
41:49 İnsan mal mülk istemekten usanmaz, ama kendisine maddi sıkıntı dokununca hemen ye'se düşer, ümitsiz olur.
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
41:49 İnsan hayır istemekten usanmaz... Eğer ona şerr dokunsa, hemen ümitsizce karamsarlaşır!