Enfal 8:7
وَإِذْ يَعِدُكُمُ اللَّهُ إِحْدَى الطَّائِفَتَيْنِ أَنَّهَا لَكُمْ وَتَوَدُّونَ أَنَّ غَيْرَ ذَاتِ الشَّوْكَةِ تَكُونُ لَكُمْ وَيُرِيدُ اللَّهُ أَنْ يُحِقَّ الْحَقَّ بِكَلِمَاتِهِ وَيَقْطَعَ دَابِرَ الْكَافِرِينَ
o zaman size va'dediyordu Allah birinin iki topluluktan muhakkak sizin olduğunu siz de istiyordunuz gerçekten hali kuvvetsiz olanın olmasını sizin oysa istiyordu Allah gerçekleştirmek hakkı sözleriyle ve kesmek ardını kafirlerin
Ve iz yaıdukumullahu ihdet taifeteyni enneha lekum, ve teveddune enne gayre zatiş şevketi tekunu lekum, ve yuridullahu en yuhıkkal hakka bi kelimatihi ve yaktaa dabirel kafirin.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
8:7 Hatırlayınız ki, Allah size iki gruptan/kervan veya Kureyş ordusundan birinin sizin olduğunu vaad ediyordu.Siz de kuvvetsiz olanın kervanın sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allah, sözleriyle hakkı gerçekleştirmek ve Kureyş ordusunu yok ederek kafirlerin ardını kesmek istiyordu.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
8:7 Hani Allah size, iki gruptan (kervan veya Kureyş ordusundan) birinin sizin olduğunu vadediyordu;1 siz de güçsüz olanın (kervanın) sizin olmasını istiyordunuz. (Oysa) Allah, sözleriyle hakkı gerçekleştirmek ve (Kureyş ordusunu yok ederek) kâfirlerin ardını kesmek istiyordu.
Dipnot
1- Bedir Savaşı, Miladi 624 yılında meydana gelmişti. Suriye'den dönmekte olan kervan 30-40 kişi tarafından korunuyordu ve içinde Amr b. Âs ile Amr b. Hişâm gibilerin de bulunduğu Ebû Süfyân komutasındaydı. Müslümanları yurtlarından çıkarmış olan Kureyşlilerden öç almak ve onları mağlup etmek için bu durum çok önemli bir fırsat oluşturmuştu. Müslümanların 300 veya 310 kişilik bir orduyla kervanı vuracağı haberi kervana ulaşınca, Ebû Süfyan kervanı sahile yönlendirerek Mekke'den yardım talebinde bulunmuştu. Bunun üzerine Kureyşliler 1000 kişilik güçlü bir orduyla kervanı korumak amacıyla yola çıkmıştı. Durumu öğrenen müslümanlar artık 30-40 kişinin değil, kendilerinden üç kat daha fazla yani 1000 kişilik çok güçlü bir orduyla karşı karşıya kalmışlardı. Müslümanların ordusu yaklaşık 300 kişiydi. İşte Bedir'de böyle bir ortamda savaş yapılacaktı.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
8:7 ALLAH iki gruptan birisini size söz vermişti; siz ise, güçsüz olanıyla karşılaşmayı istiyordunuz. Oysa ALLAH kelimeleriyle gerçeği gerçekleştirmek ve kafirlerin ardını kesmeyi diliyor.
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
8:7 Allah, iki topluluktan birinin sizin olacağını vaat ediyordu. Siz ise kuvveti bulunmayanı istiyordunuz. Oysa Allah da kelimeleriyle1 Hakk'ı gerçekleştirmek ve Kafirlerin2 kökünün kesilmesini istiyordu.
Dipnot
1- Takdir edilmiş hüküm.
2- Kafir: İnançsız, inanmayan, gerçeğin üzerini örten, gerçeği kabul etmeyen, nankör. Allah'ı ve vahyi reddeden. Küfr, İman'ın karşıtıdır.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
8:7 Allah, o iki topluluktan1 birinin sizin olacağına söz vermişti. Siz, güçsüz olanına hevesleniyordunuz. Allah ise verdiği sözler sebebiyle2 gerçeği ortaya çıkarmak ve o kafirlerin3 arkasını kesmek istiyordu.
Dipnot
1-  Biri Mekke ordusu diğeri ise zayıf bir koruması olan Mekke Ticaret Kervanı
2-  Romalıların galip geleceği gün müminleri mutlu edecek bir gelişmenin daha olacağı sözü (Bkz.: Rum 30/2-6). Mekke'nin fetih edileceği sözü (Bkz.Fetih 48/1-3)
3-   Mekkeli kafirlerin.
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
8:7 Allah, iki topluluktan birinin sizin olacağı sözünü size vermişti. Zaten siz, güçsüz olanın sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allah, sözleriyle gerçeğin gerçekleşmesini ve nankörlük edenlerin arkasının kesilmesini istiyordu.
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
8:7 Hani Allah, iki topluluktan birinin sizin elinize geçeceğine ilişkin vaadde bulunmuştu; siz ise korumasız olanın elinize düşmesini istiyordunuz. Ne ki Allah'ın muradı, kelamı aracılığıyla hakkı gerçekleştirmek ve kafirlerin kökünü kurutmaktı;
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
8:7 O sırada Allah, iki gruptan birinin kesinlikle sizin olacağını vaat ediyordu. Ve siz, güçsüz ve silahsız olanın size düşmesini arzu ediyordunuz. Allah ise hakkı kendi kelimeleriyle tam bir biçimde ortaya koymayı ve küfre batmışların ardını, arkasını kesmeyi istiyordu.
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
8:7 Hani Allah, iki topluluktan birinin muhakkak sizin olacağını size vadetmişti; siz de güçsüz olanın sizin olmasını istemekteydiniz. Oysa Allah, sözleriyle hakkın gerçekleşmesini sağlamak ve küfre sapanların arkasını kesmek (kökünü kurutmak) istiyordu.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
8:7 Ve o zaman Allah, size iki topluluktan birini va'd ediyordu ki, sizin olsun! Siz ise arzu ediyordunuz ki güçsüz olan sizin olsun! Oysa Allah sözleriyle gerçeği ortaya çıkarmak ve kafirlerin arkasını kesmek istiyordu.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
8:7 İmdi, (hatırlayın) Allah, (bu) iki (düşman) topluluğundan birinin sizin elinize düşeceği konusunda size söz vermişti; sizlerse güçsüz olanın elinize düşmesini arzu ediyordunuz; oysa Allahın muradı, sözleriyle tam bir uyum içinde, hakkın hak olduğunu göstermek ve hakkı inkar edenlerin son kalıntılarını da silip atmak yönündeydi.
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
8:7 Hani Allah size iki taifeden birini, o sizindir diye va'dediyordu. Siz de güçsüz olanın sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allah, sözleriyle hakkı meydana çıkarmak ve kafirlerin ardını kesmek istiyordu.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
8:7 Ve o vakıt Allah, size iki taifenin birini va'dediyordu ki sizin olsun, siz, ise arzu ediyordunuz ki şekvetsiz olan sizin olsun, halbuki Allah, kelimatiyle hakkı ihkak etmek ve kafirlerin arkasını kesmek dileyordu
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
8:7 Allah size, iki topluluktan birinin sizin olduğunu va'dediyordu; siz de kuvvetsiz olanın sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Allah, sözleriyle hakkı gerçekleştirmek ve (kuvvetli olan takımı yok ederek) kafirlerin ardını kesmek istiyordu.
Gültekin Onan -
8:7 Hani Tanrı iki topluluktan birinin mutlaka sizin olacağını vadetmişti; siz de güçsüz olanın sizin olmasını istiyordunuz. Oysa Tanrı, sözleriyle hakkın ve kafirlerin arkasını kesmek (kökünü kurutmak) istiyordu.
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
8:7 Hani Allah size iki taaifeden birinin muhakkak sizin olduğunu va'dediyordu, siz ise kuvvetli ve silahı bulunmayanın kendinizin olmasını arzu ediyordunuz. Allah da emirleriyle hakkı açığa vurmayı, kafirlerin arkasını kesmeyi irade buyuruyordu.
İbni Kesir -
8:7 Hani Allah; iki taifeden birini size vaadediyordu. Siz ise, kuvvetli bulunmayanın sizin olmasını arzu ediyordunuz. Allah ta istiyordu ki; sözleriyle hakkı gerçekleştirsin ve kafirlerin kökünü kessin.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
8:7 Allah, iki gruptan birinin sizin olacağını vaat etmişti. Siz güçsüz ve silahsız olanın sizin olmasını arzu ediyordunuz. Oysa Allah, emirleriyle hakkın gerçekleşmesini ve kafirlerin gücünün arkasını kesmek istiyordu.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
8:7 (7-8) Allah iki topluluktan birine sizi galip kılacağını vad ettiğinde siz silahsız olan topluluğun (kervanın) sizin olmasını arzu ediyordunuz. Halbuki Allah ise, emirleriyle hakkı üstün kılmak ve şirkin kuvvetini yok ederek kafirlerin ardını kesmek istiyordu ki, o suçlu müşrik güruhu hoşlanmasa da, hak olan İslam'ı yüceltsin, batıl olan şirki de ortadan kaldırsın.
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
8:7 Hani Allah size iki gruptan (Kureyş ordusu veya kervandan) birinin sizin olacağını vadediyordu... Silah sahibi olmayanın (kervanın) sizin olmasını arzu ediyordunuz (kısa vadeli kazanca, getirisi kolay olana bakıyordunuz, halbuki uzun vadede size zarar verecekti bu isteğiniz)... Allah da uyarılarıyla Hakk'ı gerçekleştirmek ve hakikat bilgisini inkar edenlerin ardını kesmeyi diliyordu.