Yasin - 36:23 "O'nun dışında tanrılar mı edineyim? Eğer Rahman bana zarar vermek dilese, ne onların şefaati bana bir yarar sağlayabilir ne de beni kurtarabilirler."
O gün kimse kimseye şefaat/aracılık edemez:
Enam/6:94 "Sizi ilk defa yarattığımız gibi bize tek olarak geldiniz. Size hayal gibi gösterdiğimiz şeyleri ardınızda bıraktınız. Hakkınızda (verilecek kararda Tanrı ile) ortak davranacaklarını ileri sürdüğünüz şefaatçılarınızı yanınızda görmüyoruz. Aranızdaki bağlar kesilmiştir. İleri sürdükleriniz sizi terk etmiştir."

Araf/7:53 Onun haberlerinin gerçekleşmesini mi bekliyorlar? Haberleri gerçekleştiği gün, onu daha önce önemsemeyenler, "Rabbimizin elçileri gerçeği getirmişlerdi. Bizim için aracılık edecek bir şefaatçi var mı? Yahut, öncekinden farklı davranmak için geri gönderilsek," derler. Kişiliklerini yitirmişlerdir ve uydurdukları şeyler de onları terk etmiştir.

Yunus/10:18 Allah'ı bırakıp, kendilerine ne zarar ne de yarar veremeyenlere kulluk/hizmet ediyorlar ve "Bunlar, Allah yanında bize şefaat edecekler," diyorlar. De ki: "Allah'ın göklerde ve yerde bilmediği şeyleri mi O'na bildiriyorsunuz? O çok yücedir, ortak koştuklarınızdan uzaktır."

Bakara/2:48 Öyle bir günden sakının ki, kimse kimsenin yerine bir şey ödeyemez, aracılık (şefaat) kabul edilmez, kimseden bir fidye alınmaz ve yardım da edilmez.

Enam/6:70 Dinlerini oyun eğlenceye alanları ve dünya hayatına aldananları bırak. Sen bununla (Kuran'la) hatırlat ki, bir kişi kazandığının felaketli sonucunu çekmesin. Onun Allah'tan başka bir Sahibi ve şefaatçisi yoktur. Her türlü fidyeyi verse bile kendisinden kabul edilmez. Bunlar, kazandıklarından dolayı felaketli sonuca uğrayanlardır; inkarları yüzünden kaynar sudan bir içkiyi ve acı verici bir azabı hak etmişlerdir.

Rum/30:12 Saatin gerçekleştiği gün suçlular şoke olurlar.
Rum/30:13 Koştukları ortaklarından da kendilerine şefaat eden hiç bir kimse çıkmaz; ortaklarını inkar ederler.

Secde/32:4 Allah gökleri, yeri ve aralarındakileri altı günde yaratan ve sonra tüm otoriteyi kurandır. Sizin için O'ndan ayrı bir veli (sahip) ve şefaatçı (aracı) yoktur. Öğütten anlamaz mısınız?

Zümer/39:43 Allah'ın dışında şefaatçılar mı edindiler? De ki, "Onlar hiç bir şeye sahip değilseler ve düşünemiyorlarsa da mı?"
Zümer/39:44 De ki, "Tüm şefaat Allah'a aittir." Göklerin ve yerin yönetimi O'na aittir. Sonra O'na döndürüleceksiniz.

Mümin/40:18 Onları yaklaşan gün hakkında uyar, o zaman yürekler gırtlaklara dayanmıştır, yutkunurlar. Zalimler için ne bir dost ne de sözü dinlenir bir şefaatçı vardır.