Zuhruf - 43:49
"Ey büyücü, bizim için Rabbine dua et. Çünkü sen ona daha yakınsın; biz bundan sonra yola geleceğiz," dediler.
48, 49, 50 ile ilişkili; Firavun ve halkına öğüt almaları ve kötülüklerden dönmeleri için uyarı amaçlı felaketler:
Araf/7:130
Firavun tarafını, öğüt alsınlar diye yıllarca kuraklık ve ürün kıtlığına mahkum ettik.
Araf/7:131
Kendilerine bir iyilik geldiği zaman, "Bunu biz hak ettik," derler, kendilerine bir kötülük dokunduğu zaman ise Musa ve beraberindekileri uğursuzlukla suçlarlardı. Doğrusu, onların uğursuzluğu Allah tarafından kararlaştırılır. Ancak çokları bilmezler.
Araf/7:132
"Bizi büyülemek için ne kadar mucize (ayet) getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz," dediler.
Araf/7:133
Üzerlerine tufan, çekirge, haşarat, kurbağa ve kan gibi ayrı ayrı işaretler gönderdik. Buna rağmen büyüklük taslamaya devam ettiler ve suçlu bir topluluk oldular.
Araf/7:134
Her ne zaman başlarına bir musibet gelse, "Ey Musa, sana verdiği sözden dolayı Rabbine yalvar. Bizi bu felaketlerden kurtarırsan sana inanır ve İsrailoğullarını da seninle beraber yollarız," dediler.
Zuhruf/43:48
Onlara bir birinden büyük mucizeler gösterdik ve belki dönerler diye başlarına çeşitli felaketler getirdik.
Zuhruf/43:49
"Ey büyücü, bizim için Rabbine dua et. Çünkü sen ona daha yakınsın; biz bundan sonra yola geleceğiz," dediler.
Zuhruf/43:50
Fakat, onlardan felaketi kaldırdığımızda, sözlerinden hemen dönüverdiler.