Ali İmran 3:104
وَلْتَكُنْ مِنْكُمْ أُمَّةٌ يَدْعُونَ إِلَى الْخَيْرِ وَيَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَأُولَٰئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ
olsun içinizden bir topluluk çağıran hayra ve emreden iyiliği ve men'eden kötülükten işte onlar kurtuluşa erenlerdir
Veltekun minkum ummetun yed'une ilel hayri ve ye'murune bil ma'rufi ve yenhevne anil munker, ve ulaike humul muflihun.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
3:104 Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir grup bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
3:104 Hayra çağıran, iyiliği emredip (öğütleyip) kötülükten engelleyen (sakındıran) bir ümmet olun!1 İşte onlar kurtulanların ta kendileridir.
Dipnot
1- Bu ayet Âl-i İmrân 3:110 ve Tevbe 9:71. ayetlerle birlikte okunmalıdır. Ayetin "İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip (öğütleyip), kötülüğü engelleyen (sakındıran) bir ümmet bulunsun" şeklinde tercüme edilmesi sorunludur. Çünkü burada sayılan özellikler bütün müminlerin özelliği olarak tanıtılmaktadır. Zaten kurtuluşa erecek kişilerin sadece bunlar olduğunun ifade edilmesi de bunu göstermektedir. Diğerleri kurtulamayacaktır. Ayetteki [minküm] ifadesindeki [min] edatına [beyâniye] (açıklama) anlamı vermeyi tercih etmekteyiz. "İyiliği emredip (öğütleyip) kötülükten engelleme (sakındırma)" ile ilgili ayrıca bkz. Mâide 5:79; A‘râf 7:164, 199; Hûd 11:116.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
3:104 İçinizde, iyiliğe çağıran, sağduyuyu öğütleyen ve kötülükten sakındıran bir topluluk olsun. Bunlar başaranlardır.
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
3:104 Siz, hayra çağıran, ma'rufu1 yapıp telkin eden, munkeri1 engelleyen bir topluluk olun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.
Dipnot
1- "Emr-i b'il-ma'ruf nehy-i ani'l munker, " terkip olarak: İyiliği yap ve telkin et, kötülükten sakındır ve engel ol demektir. " Ma'ruf: İyi, doğru, yararlı, güzel olan, toplumsal değer yargılarına göre ve toplumsal uzlaşı ile doğru olduğu kabul edilen ve Vahye uygun olan demektir. Munker ise; kötü, eğri, zararlı, çirkin olan şey demektir. "Emr" fiilinin asıl anlamı iş yapmaktır. Bu anlam bağlamında ayetteki "Emr-i b'il-ma'ruf terkibine "iyiliği emret" şeklinde anlam verilmesi doğru değildir. Bu terkip: "İyi olan şeyleri yapmayı kendine iş edin, ahlak edin; kötü olan şeylerden uzak dur, kötülüklerden sakın; kötülüklerden uzak durmayı ve iyi olan şeyleri yapmayı ilke edin; iyiliğin yaygınlaşması ve kötülüğün önlenmesi için çaba göster demektir."
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
3:104 İçinizde insanları iyiliğe çağıran, marufa uymalarını isteyen ve münkere1 karşı çıkan önder bir toplum (ümmet) bulunsun. İşte umduklarını bulacak olanlar onlardır2.
Dipnot
1- Maruf, bilinen demektir. Bu bilgi ya Kur'an'dan ya da ona aykırı olmayan gelenekten elde edilir. Zıttı ‘münker'dir.
2-  Ümmet (toplum), en az bir liderden ve onun etrafında bir şeriata (marufa uygun değerlere) tabi olarak toplanmayı başarabilen kavim veya kavimlerdir. Ümmet kelimesini millet, kavim kelimesini halk olarak Türkçeye çevirmek mümkündür. Halkları millet yapan şey ile kavimleri ümmet yapan şey, marufa uygun değerler (hikmetler) etrafında toplanabilmek ve iş birliği yapmaktır. (Ümmet ve kavim kelimeleri için bakınız Araf 7/159 ve dipnotu.)   
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
3:104 Aranızda, iyiliğe çağıran, doğru olanı öğütleyen ve kötülüğü yasaklayan bir topluluk vardır. Kurtuluşa erişenler, işte onlardır.
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
3:104 Öyleyse sizler hayra çağıran, meşru ve iyi olanı öneren, kötü ve yanlış olandan da sakındıran, (ümmet olmanın gereğini yapan) bir ümmet olun! İşte onlardır ebedi saadete erecek olanlar.
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
3:104 İçinizden hayra çağıran, doğruluk ve güzelliği belirlenene özendiren, kötülük ve çirkinlik belirlenenden sakındıran bir topluluk olsun. Kurtuluş ve zafere erenler işte onlardır.
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
3:104 Sizden; hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
3:104 Bir de sizlerden, iyiliğe çağıran, doğruyu emreden, kötülükten alıkoyan önde gider bir topluluk bulunsun! İşte arzularına erecek olanlar, onlardır.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
3:104 ve belki içinizden iyi ve yararlı olana davet eden, doğru olanı emreden, eğri ve yanlıştan alıkoyan bir topluluk çıkar: nihai kurtuluşa erişecek kimseler, işte bunlar olacak.
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
3:104 Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
3:104 Hem sizden müteşekkil, önde gider, hayra davet eder, maruf ile emir ve münkerden nehyeyler bir ümmet olsun, işte onlardır o felahı bulacaklar
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
3:104 İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten men'eden bir topluluk olsun; işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
Gültekin Onan -
3:104 Sizden, hayra çağıran, iyiliği (marufu) buyuran ve münkerden (kötülükten) sakındıran bir ümmet bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır.
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
3:104 Sizden öyle bir cemaat bulunmalıdır ki (Onlar herkesi) hayra çağırsınlar, iyiliği emretsinler, kötülükden vaz geçirmiye çalışsınlar. İşte onlar muraadına erenlerin ta kendileridir.
İbni Kesir -
3:104 İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten alıkoyan bir topluluk bulunsun. İşte onlar, kurtuluşa erenlerdir.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
3:104 Sizden hayra davet eden, iyiliği emredip, kötülükten uzaklaştıran bir ümmet oluşsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
3:104 Ey müminler! İçinizden hayra çağıran, iyiliği yayıp kötülükleri önleyen bir topluluk bulunsun. İşte selamet ve felahı bulanlar bunlar olacaklardır.
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
3:104 İçinizden hayra (Hakk'a) davet eden, Hak ve hakikate göre hükmedip, Din'e ters olan şeylerden uzaklaşmanızı tavsiye eden bir topluluk olsun. İşte onlar kurtuluşa ereceklerdir.