فَلَوْلَا كَانَ مِنَ الْقُرُونِ مِنْ قَبْلِكُمْ أُولُو بَقِيَّةٍ يَنْهَوْنَ عَنِ الْفَسَادِ فِي الْأَرْضِ إِلَّا قَلِيلًا مِمَّنْ أَنْجَيْنَا مِنْهُمْ وَاتَّبَعَ الَّذِينَ ظَلَمُوا مَا أُتْرِفُوا فِيهِ وَكَانُوا مُجْرِمِينَ
değil miydi? bulunmalı -den nesiller- sizden önceki sahipleri fazilet alıkoyan -tan fesat- yeryüzünde dışında çok azı kendilerini kurtardığımız onlardan peşine takıldılar kimseler zulmedenler bulundukları refahın içinde ve oldular suçlu kimseler
Fe lev la kane minel kuruni min kablikum ulu bakıyyetin yenhevne anil fesadi fil ardı illa kalilen mimmen enceyna minhum, vettebeallezine zalemu ma utrifu fihi ve kanu mucrimin.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
11:116 Fakat ne yazık ki, sizden önceki kuşaklar arasından yeryüzünde bozgunculuktan alıkoyacak akıl ve iz'an sahibi erdemli insanlar çıkmadı. Fakat onlardan az bir kısmını kurtardık. Zulmedenler ise, kendilerine verilen refahın peşine düştüler. Zaten günahkar idiler.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
11:116 Sizden önceki nesillerden yeryüzünde (insanları) bozgunculuktan alıkoyacak değerli (bilge) kişiler bulunsaydı ya!1 Fakat onlardan görevlerini yapan, kurtardığımız az bir kısmı hariç (diğerleri görevlerini yapmamışlardı). Haksızlık edenler ise kendilerine verilen refahın peşine düşmüşlerdi; zaten onlar suça dalan kişilerdi.
Dipnot
1- Uyarının gerekliliği, amacı, kimlerin yararlanacağı vs. ile ilgili mesajlar için bkz. Bakara 2:6; Mâide 5:63, 79; En‘âm 6:69; A‘râf 7:164; Yâsîn 36:10; Zâriyât 51:55; Tûr 52:29; Mürselât 77:5-6; A‘lâ 87:9; Ğâşiye 88:21.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
11:116 Sizden önceki nesillerin erdem sahibi olanları, yeryüzünde kötülüklere engel olmalı değil miydiler? Onlardan kurtardığımız az kişi hariç... Zalimler ise, kendilerine verilen refaha dalıp şımardılar; böylece suçlulara katıldılar.
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
11:116 Keşke sizden önceki nesillerde yeryüzünde fesatlığa karşı çıkan faziletli kimseler olmuş olsaydı. Onlardan ancak çok azını kurtuluşa erdirdik. Zulmedenler ise içinde bulundukları refaha dalıp böylece mücrim1 kimseler oldular.
Dipnot
1- Suçlu, hakikat ile bağını koparan demek olan bu sözcük, basit suçlu anlamında değil; Kafir, Müşrik, sapkın anlamına gelmektedir.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
11:116 Sizden önceki dönemlerde birikimi1 olanlar o yerlerdeki bozulmaya karşı çıksalardı olmaz mıydı? Kendilerini kurtardığımız az kimse dışında bunu yapan olmadı. Yanlış yapanlar, şımartıldıkları şeyin arkasını bırakmadı ve günahkarlar haline geldiler.
Dipnot
1-  Önceki nebiler ve kitaplardan öğrendikleri bilgi birikimi
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
11:116 Sizden önceki kuşakların aklı başında olanları, yeryüzünde bozgunculuk yapılmasına engel olsalar olmaz mıydı? Ama onların arasında, kurtardığımız çok azı dışında, hiç kimse bunu yapmadı. Haksızlık yapanlar ise kendilerini şımartan şeylerin peşine düştüler ve suçlulara katıldılar.
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
11:116 Keşke çıksaydı, ama ne yazık ki sizden önceki nesiller arasından, kendilerini kurtardığımız bir azınlık dışında, yeryüzünde toplumsal çürümeye karşı direnen akıllı ve erdemli kimseler çıkmadı. Zulme eğilimli çoğunluksa, ayartıcı dünyevi zevklerin peşine takıldılar ve günaha gömülüp gittiler.
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
11:116 Sizden önceki kuşakların söz ve eser sahibi olanları, yeryüzünde bozgunculuktan alıkoymalı değiller miydi? Ama içlerinden kurtarmış olduklarımızın az bir kısmı dışında hiçbiri bunu yapmadı. Zulme sapanlar ise içine gömüldükleri servet şımarıklığının ardına düşüp suçlular haline geldiler.
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
11:116 Sizden önceki nesillerden onlardan kurtardığımızdan pek azı dışında yeryüzünde bozgunculuğu önleyecek fazilet sahibi kişiler bulunmalı değil miydi? Zulmedenler ise, içinde bulundukları refahın peşine düştüler. Onlar, suçlu günahkarlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
11:116 Şimdi sizden önceki devirlerden yeryüzünde bozgunculuğu yasaklayan faziletli kimseler bulunmalıydı. Ancak onlardan, yalnızca kurtardığımız pek az kimselerden başka yok. Zulmedenler ise kendisi ile şımartıldıkları refahın ardına düştüler ve hep suçlu oldular.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
11:116 Fakat, ne yazık ki, (yok ettiğimiz) sizden önceki kuşaklar arasından, yeryüzünde yozlaşmaya karşı çıkan -(doğru yolu izledikleri için) kendilerini kurtardığımız küçük toplulukların dışında- akıl / iz'an ve erdem sahibi kimseler çıkmadı. Ve zulme eğilim gösteren çoğunluk yalnızca kendilerini yozlaştıran hazların peşine düşüp günaha gömülüp gittiler.
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
11:116 Sizden önceki nesillerden aklı başında kimseler (insanları) yeryüzünde bozgunculuk yapmaktan alıkoysalardı ya! Ancak içlerinden kendilerini kurtardığımız pek az kimse bunu yapmıştı. Zulmedenler ise içinde şımartıldıkları refahın ardına düştüler ve günahkar kimseler oldular.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
11:116 Şimdi sizden evvelki karnlardan bakıyye sahipleri Yer yüzünde fesaddan nehyeder olsalardı; lakin onlardan necata irdirdiğimiz pek az kimselerden başka yok, o zulmetmekte bulunanlar ise şımartıldıkları refahın ardına düştüler ve hep mücrim oldular
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
11:116 Sizden önceki nesillerden akıllı kimselerin, yeryüzünde bozgunculuk yapmaktan men'etmeleri gerekmez miydi? Fakat onlar arasından, ancak kendilerini kurtardığımız pek az kişi böyle yaptı. Zulmedenler ise kendilerine verilen refahın peşine düşüp şımardılar ve suç işleyenler olup çıktılar.
Gültekin Onan -
11:116 Sizden önceki nesillerden onlardan kurtardığımızdan pek azı dışında yeryüzünde bozgunculuğu önleyecek fazilet sahibi kişiler bulunmalı değil miydi? Zulmedenler ise, içinde bulundukları refahın peşine düştüler. Onlar, suçlu günahkarlardı.
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
11:116 Sizden önceki devirlerde (insanları) yer yüzünde fesad (çıkarmak) dan vaz geçirmiye çalışacak (bu suretle onları helakden kurtaracak) fazilet saahibleri bulunmalı değil miydi? (O devirlerin insanları) içinden (vazifelerini yapdıkları için) kurtardığımız (kimseler) ancak (pek) azdır. Zaalim olanlar ise yalınız kendilerine verilen (dünyevi) refahın ardına düşdüler, günahkar insanlardı onlar.
İbni Kesir -
11:116 Sizden önceki nesillerin ileri gelenleri yeryüzünde bozgunculuğa engel olmalı değil miydiler? Onlardan kurtardıklarımız pek azdır. Zalim olanlar ise yalnız kendilerine verilen refahın ardına düştüler. Suçlu kimselerdi onlar.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
11:116 Sizden önceki devirlerde yeryüzünde fesattan vazgeçirmeye çalışacak fazilet sahipleri bulunmalı değil miydi? Onlardan sadece çok azını kurtardık. Fakat zalimler kendilerine verilen nimetlerle azdılar. Günahkar oldular.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
11:116 Sizden önceki nesillerde, dünyada fesat ve düzensizliği menedecek, böylece onları helak olmaktan koruyacak idrak ve fazilet sahipleri bulunmalı değil miydi? Onların içinden görevlerini yaptıklarından ötürü kurtardığımız az kimse var. Zalimler ise içinde bulundukları refahın ardına düştüler. Doğrusu onlar suçlu kimselerdi.
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
11:116 Sizden önceki kuşaklardan geri kalanlar, arzda bozgunculuktan vazgeçirmeliydi onları değil mi? Onlardan kurtarmış olduklarımızdan az bir kısmı hariç (bunu yapan olmadı)... Zalim olanlar ise şımartıldıkları refahın peşine düştüler... Suçlu oldular!