بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
10:101 De ki: "Göklerde ve yerde neler var, bir bakın! İnanmayan bir topluma deliller ve uyarılar kâr etmez."
10:102 Kendilerinden öncekilerin yaşadığı günlerin bir benzerini mi bekliyorlar? De ki, "Bekleyin, ben de sizinle birlikte beklemekteyim."
10:103 Sonunda elçilerimizi ve inananları kurtarırız. Evet, inananları kurtarmak bizim değişmez bir yasamızdır.
10:104 De ki "Ey halk, dinimden bir kuşku duyuyorsanız, bilesiniz ki, sizin Allah'tan başka kulluk/hizmet ettiğiniz kimselere kulluk/hizmet etmem. Ben ancak, sizin canınızı alan Allah'a kulluk/hizmet ederim. İnananlardan olmakla emrolundum."
10:106 "Allah'ı bırakıp, sana yarar ve zarar veremeyenleri çağırma. Böyle yaparsan o zaman zalimlerden olursun."
10:107 Allah sana bir zarar dokundurursa onu, O'ndan başka ortadan kaldıracak yoktur. Senin için bir iyilik dilerse, O'nun lütfunu da geri çevirecek yoktur. Kullarından dilediğine bunu verir. O, Bağışlayandır, Rahimdir.
10:108 De ki, "Ey halk, Rabbinizden size gerçek gelmiş bulunuyor. Kim yola gelirse kendisi için yola gelmiş olur, kim de saparsa kendi zararına sapar. Ben, sizden sorumlu değilim."
10:109 Sana vahyedileni izle; Allah hüküm verinceye kadar sabret. O, hüküm verenlerin en iyisidir.