بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
16:101 Biz bir delilin yerine bir başka delili getirdiğimiz zaman ki Allah neyi indirdiğini iyi bilir "Sen, ancak bir iftiracısın!," derler. Gerçekten çokları bilmiyor.
16:102 De ki, "İnananları sağlamlaştırsın, müslümanlara bir yol gösterici ve müjde olsun diye Kutsal Ruh onu Rabbinden gerçekle indirdi.
16:103 "Ona bir insan öğretiyor" biçimindeki sözlerini elbette biliyoruz. Amaçladıkları kişinin dili yabancıdır, bu ise apaçık Arapça bir dildir.
16:104 Allah'ın ayetlerine inanmayanları Allah doğru yola iletmez; onlar için acı bir azap vardır.
16:105 Yalan uydurup iftira edenler Allah'ın ayetlerine inanmayanlardır. Onlar gerçek yalancılardır.
16:106 Kalbi imanla dolu olduğu halde (inkara) zorlanan dışında, imandan sonra inkara göğsünü açıp Allah'ı inkar edenler Allah'tan bir gazabı hak etmişlerdir ve onlar için büyük bir azap vardır.
16:107 Çünkü onlar dünya hayatını ahirete tercih ettiler. İnkarcı topluluğu Allah doğru yola iletmez.
16:108 İşte onlar, Allah'ın kalplerini, işitme ve görüşlerini mühürlediği kişilerdir. Onlar gafillerdir.
16:110 Sonra Rabbin, baskıya uğradıktan sonra göç eden, cihad eden ve direnenler için, evet senin Rabbin, kuşkusuz onlar için Bağışlayandır, Rahimdir.
16:111 O gün herkes gelir kendini kurtarmaya çalışır ve herkese yaptığının karşılığı tam ödenir ve onlara asla zulmedilmez.
16:112 Allah güven içinde başarılı bir topluluğu örnek olarak verir: O topluluğun rızkı kendilerine her taraftan bol miktarda ulaşırdı. Ancak daha sonra, Allah'ın nimetlerine karşı nankör davranınca Allah onlara açlık ve korku belasını tattırdı.
16:113 Onlara kendilerinden bir elçi geldi, onu yalanladılar. Sonunda, zulmederlerken onları azap yakaladı.
16:114 Allah'ın size verdiği helal ve güzel rızıklardan yeyin ve Allah'ın nimetlerine şükredin; sadece O'na kulluk ediyorsanız.
16:115 Size yalnızca leş, kan, domuz eti ve Allah'tan başkası için adananları haram kılmıştır. Kim (bunları yemek) zorunda kalırsa, istekli olmamak ve sınırı aşmamak koşuluyla Allah Bağışlayandır, Rahimdir.
16:116 Dillerinizin yalan yere nitelendirmesinden ötürü "Bu helaldir, bu haramdır," demeyin. Böylece Allah'a yalan yakıştırmış olursunuz. Allah'a yalan yakıştıranlar başarıya ulaşamazlar.
16:118 Yahudilere, daha önce sana anlattığımız şeyleri haram kıldık. Biz onlara zulmetmedik; fakat onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı
16:119 Bunlara rağmen Rabbin, bilgisizlik yüzünden kötülük işledikten sonra ardından tevbe edip düzelenlere, evet senin Rabbin ondan sonra Bağışlayandır, Rahimdir.
16:120 İbrahim, Allah'a boyun eğen, tek Tanrıcı bir öncü idi. Hiç bir vakit ortak koşmadı.