Kehf - 18:56
Biz, elçileri ancak müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak gönderdik. Kafirler, gerçeği sahte ve yanlış ile ortadan kaldırmak için gayret ediyor. Ayetlerimi ve uyarıldıkları şeyleri alaya aldılar.
Elçilerin ortak uyarısı:
İbrahim/14:44
Halkı, azabın kendilerine geleceği gün konusunda uyar. Zalimler, "Rabbimiz bizi yakın bir süreye kadar ertele de senin çağrına katılalım ve elçilere uyalım," diyecekler. Oysa daha önce siz, sonunuzun gelmeyeceğine yemin etmemiş miydiniz?
Meryem/19:39
Yargının noktalanacağı pişmanlık günü hakkında onları uyar. Onlar hâlâ aymazlık içinde inanmıyorlar.
Mümin/40:18
Onları yaklaşan gün hakkında uyar, o zaman yürekler gırtlaklara dayanmıştır, yutkunurlar. Zalimler için ne bir dost ne de sözü dinlenir bir şefaatçı vardır.
Nuh/71:1
"Kendilerine acı azap gelmezden önce halkını uyar," diye Nuh'u halkına gönderdik.
Naziat/79:42
Sana Saat (dünyanın sonu) ne zaman gerçekleşecektir diye soruyorlar.
Naziat/79:43
Onu bildirmek, (ey Muhammed) senin görevin değildir.
Naziat/79:44
Onun kararı Rabbine aittir.
Naziat/79:45
Senin görevin, sadece ondan korkanları uyarmaktır.
Leyl/92:14
Ben sizi alevli bir ateşe karşı uyardım.
Enam/6:51
Rab'lerinin huzuruna çıkacaklarının heyecanıyla dolanları onunla (Kuran'la) uyar: O'ndan başka bir sahipleri ve şefaatçıları (aracıları) yok. Belki korunurlar.
Enam/6:70
Dinlerini oyun eğlenceye alanları ve dünya hayatına aldananları bırak. Sen bununla (Kuran'la) hatırlat ki, bir kişi kazandığının felaketli sonucunu çekmesin. Onun Allah'tan başka bir Sahibi ve şefaatçisi yoktur. Her türlü fidyeyi verse bile kendisinden kabul edilmez. Bunlar, kazandıklarından dolayı felaketli sonuca uğrayanlardır; inkarları yüzünden kaynar sudan bir içkiyi ve acı verici bir azabı hak etmişlerdir.