Bakara 2:3
الَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُقِيمُونَ الصَّلَاةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَ
onlar ki inanırlar gaybde(gizlide) ve ayakta tutarlar salatı ve şeyden kendilerini rızıklandırdığımız infak ederler
Ellezine yu'minune bil gaybi ve yukimunes salate ve mimma razaknahum yunfikun.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
2:3 Onlar, gayba inanırlar, namazı kılarlar, kendilerine verdiklerimizden Allah yolunda harcarlar.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
2:3 Onlar gayba (bilinemeyenlere) inanır; namaz kılar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler (verirler).
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
2:3 Onlar ki duyularıyla algılayamadıkları gerçekleri de onaylarlar, salatı (dayanışmayı) gözetirler, kendilerine verdiğimiz rızıktan muhtaçlara verirler.1
Dipnot
1- * Salat, dayanışma anlamına gelir (75:31-32; 9:5). * Toplumsal dayanışma psikolojik, sosyal, politik ve ekonomik dayanışma biçimlerini kapsar. * Barış yurdunun vatandaşlarından beklenen görevlerdir. Aileyle, arkadaşlarla, şehirdaşlarla, ülkedaşlar ve dünyadaşlarla dayanışma içinde olmamız beklenir. * Bu her Müslümanın görevidir. Kişiyle Yaratıcısı arasındaki dayanışma zihinsel ve psikolojik açıdan çok önemlidir ve bu da her müminin görevidir. * Allah'tan yardım isteme ve erdemli işler yaparak O'nun sistemini destekleme biçiminde bir yardımlaşmadır bu. Salat olarak bilinen ve biçimsel teferruatlarla anlamı kaybedilen salat işte Yaratıcı ile yaratılan arasındaki iletişimdir, dayanışmadır (2:238; 4:101-102; 11:114; 17:78 ve 24:58). * Kişinin Yaratıcısı ile olan iletişimi anlamındaki Namaz için, Kuran'a Göre Salat başlıklı nota bakınız. * Ayetteki "gayb" ifadesine gelince... Öğrenme yöntemi Kuran'ın 17:36 ayetinde deneysel ve rasyonel olarak belirlenir. 41:53 ayeti de objektif realiteye ek olarak sübjektif deneyimden söz eder.
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
2:3 Onlar; gayba1 inanırlar, salatı ikame ederler2 ve verdiğimiz rızıktan infak3 ederler.
Dipnot
1- Ebedi hayata dair verilen bilgiler. Gizli, görünmeyen, bilinemeyen, algılanamayan, gelecekte olacak şeyler.
2- İbadete layık yegane ilahın Allah olduğuna inanarak, şirkten arınmış bir bilinçle Allah'a yönelirler. Salat, ritüel salat (namaz) anlamının yanı sıra Allah'a yönelmek, dua, destek, dayanışma, yardım, yakından ilgi duyma ve din anlamına gelmektedir. "Salat" sözcüğüne, yalnızca "namaz" olarak anlam verilmesini doğru değildir. Kur'an'da namaz sözcüğü yoktur. Namaz, Farsça bir sözcüktür. Salatın hangi anlamı ifade ettiği, içinde yer aldığı ayet ve konu bağlamından rahatlıkla anlaşılabilir.
3- İhtiyacı olanlara karşılıksız yardım etmek.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
2:3 Allah'a içten1 inanan,2 namazı düzgün ve sürekli kılan3 ve verdiğimiz rızıkları yerli yerince harcayanlar,
Dipnot
1- "İçten" diye anlam verdiğimiz kelime (الغيب) El-ğayb'dır. Ondaki el (ال) takısı, muzafun ileyhten ıvazdır; بغيبهم /biğaybihim = gayblarıyla demektir. Kişinin içindeki, başkası için gayb olduğundan ayete "içten inanırlar" meali verilmiştir. 
2-  İnanma, güvenmedir. Allah'ı herkes bilir, ama O'na herkes yeterince güvenip teslim olmaz. İnsanı kafir yapan budur. Bu yüzden iman yerine bazen "inanma", bazen "güvenme", bazen de "inanıp güvenme" kelimeleri kullanılacaktır.
3- Âyetin metninde geçen es-salat = الصلاة 'ın kök anlamı, bir şeyi bırakmamak ve sürekli arkasında olmaktır. (Lisan'ul-Arab) Her müminin sürekli yapması gereken ve hiç bir şart altında terk edemeyeceği tek ibadet, namaz olduğu için Kur'an'da ona salat denmiştir. Allah Teala şu ayetlerde, namazın bu özelliğine dikkatimizi çeker:  "Namazları ve orta namazı özenle sürekli kılın; Allah'ın huzurunda saygıyla durun. Eğer korkarsanız, yürüyerek yahut binek üstünde kılın. Güvene kavuşunca, bilmediklerinizi öğreten Allah'ı, size öğrettiği gibi zikredin. (Namazı, Allah'ın ayetlerini kafanıza yerleştirmek için sürekli kılın) (Bakara 2/238-239). (Umduklarına kavuşacak olan müminler) namazlarını özenle sürekli kılanlardır. (Müminun 23/9) Onlar namazlarını özenle sürekli kılanlardır. (Mearic 70/34)  
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
2:3 Onlar, gizli gerçeklere inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar; kendilerine geçimlik olarak verdiklerimizden de yardımlaşmak amacıyla paylaşırlar.
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
2:3 o hidayete erenler ki, idraki aşan hakikatlere bütünüyle iman ederler, namazı istikamet üzre kılarlar, kendilerine sürekli lutfettiğimiz şeylerden (ihtiyaç sahiplerine) harcarlar;
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
2:3 Ki onlar, gayba inananlar, namazı kılanlardır. Ve kendilerine rızk olarak verdiklerimizden, başkalarına pay çıkaranlardır.
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
2:3 Onlar, gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
2:3 Onlar ki, gayba iman edip namazı dürüst kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden infak ederler.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
2:3 Onlar ki, insan idrakini aşa(n olguların varlığı)na inanırlar ve namazlarında dikkatli ve devamlıdırlar; kendilerine verdiğimiz rızıktan başkaları için harcarlar,
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
2:3 Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
2:3 Onlar ki gaybe iman edip namazı dürüst kılarlar ve kendilerine merzuk kıldığımız şeylerden infak ederler.
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
2:3 Onlar ki gaybde (gizlide, içtenlikle) inanıp namazlarını kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah rızası için) harcarlar.
Gültekin Onan -
2:3 Onlar ki gayba inanırlar, namazı gözetirler, kendilerini rızıklandırdıklarımızdan infak ederler.
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
2:3 (O takvaa saahibleri ki) onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızk olarak verdiğimizden de (Allah yolunda) harcarlar.
İbni Kesir -
2:3 Onlar ki gayba inanırlar. Namazı kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden de infak ederler.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
2:3 (2-3) Hiç kuşkusuz bu kitap, kendilerini günahlardan korumaya çalışan, görmediği halde inanan, namazı kılan ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah yolunda) harcayanlar için yol göstericidir.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
2:3 O müttakiler ki görünmeyen aleme inanırlar. Namazlarını tam dikkatle ifa ederler. Kendilerine ihsan ettiğimiz nimetlerden hayır yolunda harcarlar.
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
2:3 İşte onlar gayblarındaki (algılayamadıkları) hakikate (Nefslerinin Allah Esma'sının anlamlarının bir terkip - bileşimi şeklinde meydana geldiğine) iman ederler, salatı ikame ederler (fiilen eda yanı sıra anlamını yaşarlar) ve kendilerine verdiğimiz maddi - manevi yaşam gıdasından Allah adına karşılıksız paylaşırlar.