Bakara 2:46
الَّذِينَ يَظُنُّونَ أَنَّهُمْ مُلَاقُو رَبِّهِمْ وَأَنَّهُمْ إِلَيْهِ رَاجِعُونَ
onlar ki bilirler şüphesiz onlar kavuşacaklardır Rablerine ve gerçekten onlar O'na döneceklerdir
Ellezine yezunnune ennehum mulaku rabbihim ve ennehum ileyhi raciun.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
2:46 -Sabır ve dua ile Allah'tan yardım isteyin.Sabır ve dua, Rablerine kavuşacaklarını ve kesinlikle O'na döneceklerini bilen, gerçekten kalbi Allah sevgisinden dolayı ürperenlerin dışındakilere ağır gelir.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
2:46 Onlar, Rablerine kavuşacaklarına ve O'na döneceklerine kesin olarak iman eden kişilerdir.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
2:46 Nitekim onlar, Efendi'lerine kavuşacaklarına ve O'na döneceklerine inanırlar.1
Dipnot
1- * Burada kullanılan zan, kuşkusuz bilgiye dayanan imandan farklıdır. Zira kişi gerçekten cennetlik olacağını kesinlikle bilemez, zanneder, umar. 2:46 ayeti zanneden müminlerden söz eder. * Bunlar Allah'ın varlığı ve birliği, Kuran'ın Allah kelamı oluşu veya ahiret konusunda zannetmiyorlar. Bu konularda "zan" kabul edilmez; kesin bir bilgi gerekir. * Örneğin, 6:116; 6:148 ve 2:78 ayetlerinde Allah'a zan ile haramlar yakıştırmanın en büyük suçlardan biri olduğu bildirilir. * Ancak 2:46 ve 69:20 ayetlerindeki zan kişinin dünyadaki işlediği hayırlı işlerin kendisini cennete girmeye, yani Efendi'leri ile karşılaşmaya ve ebedi olarak onun melekutunda yaşamaya yeterli olup olmadığı konusundaki kesin olmayan beklentisini yansıtır. Ebedi cenneti kazanmanın şartları arasında onu kazanmaya emin olmak gibi bir şart yoktur. * Kısacası, zan kesin bilgi olmadığı halde bazen kesin bilgi ile kesişebilir. Bilgi yoluyla belirlenmesi gereken bazı prensipler olabilir ve bu konuda yapılan zan tutsa bile kabul edilmeyebilir. * Bilgi yoluyla belirlenmesi gerekli görülen bazı gerçeklerin ve olayların, benzeri bir kesin bilgi yoluyla belirlenmesi gerekmeyen bazı detayları olabilir. * Nitekim 10:36 ayetini, 10:34-44 ayetlerinin bağlamında okursak 10:36 ayetinin kesin bilginin gerekli olduğu epistemolojik ve ontolojik evrensel gerçekler ile ilgili olduğunu ve bu yüzden zannın kabul edilmediğini rahatlıkla anlarız. * Ancak 69:20 ayeti kişinin kendi özel durumuyla ilgili sübjektif ve taraflı bir değerlendirmesi konusunda olup bu konuda kesin bilgiye sahip olmamız beklenmiyor. * Zira bu konudaki nihai karar, bu test ortamını yaratan ve bizi burada test eden Din Günü'nün Sahibidir, Kainatın Efendisi'dir. * Aklın ışığında Kuran'ı anlayıp hayata geçirmekle ebedi hayatı kazanacağımızı "bilmek" ile gerçekten birey olarak onu becerip beceremediğimizi "bilmek" arasında büyük fark var...
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
2:46 Onlar ki: Rabb'lerine kavuşacaklarını ve kesinlikle O'na döneceklerini bilirler.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
2:46 Saygılı olanlar, Sahipleriyle (Rableriyle) yüzleşeceklerini ve O'nun huzuruna çıkarılacaklarını anlayanlardır.1
Dipnot
1- Ehl-i kitap içinde doğru inanca sahip insanlar vardır. (Bkz. Âl-i İmran 3/199)
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
2:46 Onlar, Efendilerine kesinlikle kavuşacaklarını ve O'na kesinlikle döneceklerini bilirler.
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
2:46 (Huşu duyanlar), Rablerine kavuşacaklarına ve sonunda O'na döneceklerine kesin gözüyle bakarlar.
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
2:46 O ürperti duyanlar, Rablerine kavuşacaklarını düşünürler ve bilirler ki onlar, mutlaka O'na döneceklerdir.
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
2:46 Onlar, (mü'minler ise), şüphesiz, Rableriyle karşılaşacaklarını ve (yine) şüphesiz, O'na döneceklerini bilirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
2:46 Onlar ki, kendilerinin gerçekten Rablerine kavuşacaklarına ve ancak O'na döneceklerine inanırlar.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
2:46 Onlar ise (sonunda) Rablerine kavuşacaklarını ve O'na döneceklerini kesinlikle bilirler.
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
2:46 Onlar, Rablerine kavuşacaklarını ve gerçekten O'na döneceklerini çok iyi bilirler.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
2:46 onlar ki kendilerini hakikaten rablerine kavuşuyor ve hakikaten ona rücu ediyor sayarlar, böyle bir huşu ile kılarlar
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
2:46 O(saygılı insa)nlar, Rablerine kavuşacaklarını (gözetir) ve gerçekten O'na döneceklerini bilirler.
Gültekin Onan -
2:46 Nitekim onlar rablerine kavuşacaklarını / rableriyle karşılaşacaklarını (mülaku) ve O'na döneceklerini (raciun) bilirler (yezunnune). (S.Ateş'in notu: İbn Mesud'un mushafında yezunnun yerine yalemun yazıldığından bu anlamı tercih ettik.)
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
2:46 O (yüksek saygı göstere) nler ki onlar hakıykaten Rablerine kavuşucu ve hakıykaten ancak ona dönücü olduklarını bilirler (de namazlarını o vech ile kılarlar).
İbni Kesir -
2:46 Onlar ki; Rablarına kavuşacaklarını, O'na döneceklerini kesinlikle bilirler.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
2:46 (45-46) Sabır ve namazla Allah'tan yardım isteyin. Rablerine kavuşacak ve O'na döneceklerini umanlar ve Allah'a gerçek bir saygı gösterenlerden başkasına namaz elbette ağır gelir.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
2:46 İçi saygı dolu olan bu müminler, Rab'lerine kavuşacaklarını ve O'na döneceklerini iyi bilirler.
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
2:46 O haşyet duyanlar, (nefslerinin Esma'sıyla hakikati olan) Rablerine (benliklerinin yokluğunu hissederek) ereceklerini düşünürler ve nitekim O'na dönerler!