Tevbe 9:11
فَإِنْ تَابُوا وَأَقَامُوا الصَّلَاةَ وَاتَوُا الزَّكَاةَ فَإِخْوَانُكُمْ فِي الدِّينِ وَنُفَصِّلُ الْايَاتِ لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ
eğer tevbe ederlerse ve ayakta tutarlarsa salatı ve verirlerse zekatı sizin kardeşlerinizdirler dinde ve uzun uzun açıklıyoruz ayetleri bir kavme bilen
Fe in tabu ve ekamus salate ve atuz zekate fe ıhvanukum fid din , ve nufassılul ayati li kavmin ya'lemun.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
9:11 Tövbe eder, namaz kılar ve zekat verirlerse artık onlar dinde kardeşlerinizdir. Biz, anlayacak bir topluluğa ayetlerimizi böyle açıklıyoruz.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
9:11 (Fakat) tevbe eder, namaz kılar ve zekât verirlerse artık onlar dinde kardeşlerinizdir. Bilen bir topluma ayetlerimizi ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz.1
Dipnot
1- Ayetlerin açıkça ortaya konulmasıyla ilgili bkz. En‘âm 6:55, 97, 98, 114, 119, 126, 154; A‘râf 7:32, 52, 145, 174; Yûnus 10:5, 24, 37; Hûd 11:1; Yûsuf 12:111; Ra‘d 13:2; İsrâ 17:12; Rûm 30:28; Fussilet 41:3, 44.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
9:11 Tövbe ederlerse, salatı gözetir ve zekat verirlerse din kardeşleriniz olurlar. Bilenlere ayetleri böyle açıklarız.
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
9:11 Eğer tevbe eder, "salatı ikame eder1 ve zekatı yaparlarsa"1, onlar artık dinde sizin kardeşlerinizdir. Biz, ayetleri, bilen bir kavim için böyle ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz.
Dipnot
1- Namazı kılın, zekatı verin" şeklinde anlam verilen bu terkipteki "vermek" sözcüğünün kök harfleri أَ ت ي (Elif-Te-Ye)  olup, 549 yerde geçmektedir. Ve sözcük, ağırlıklı olarak şu üç anlamda kullanılmaktadır: Yapmak, getirmek ve vermek. (اتى) Âta, vermek, (أَتَى) Eta yapmak anlamına gelmektedir. Her ne kadar bu terkipte, "vermek" anlamına gelen "Âtu" yer alsa da (اتى) atu sözcüğüne, "yapmak" anlamının verilmesi de mümkündür. Zira arınmak, aklanmak, temizlenmek demek olan "zekat", verilen bir şey değil, "yapılan" bir şeydir. Kur'an, zekat sözcüğünü "arınmak" anlamında kullanmaktadır. (Örneğin 19:13.) Zekat, mali yardım değil, mali yardım yapılarak malın arınmasıdır. Mali yardım sadakadır. Sadaka verilirse, malın arınması gerçekleşmiş olacaktır. Bu terkip: İbadete layık yegane ilahın yalnızca Allah olduğuna inanmak; Allah'a yönelmeyi, kulluğu, duayı ve ibadeti, "şirkten arınmış bir bilinçle; arınmış, arı duru hale gelmiş bir benlikle yapmak; dayanışmayı, yardımlaşmayı ve destek olmayı canlı ve diri tutmak" demektir.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
9:11 Eğer dönüş yapar, namazı kılar ve zekatı verirlerse din kardeşleriniz olurlar. Biz ayetlerimizi bilenler topluluğu için açıklarız.
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
9:11 Artık, pişmanlık gösterir, namazı kılar ve zekatı verirlerse, bundan sonra din kardeşiniz olurlar. Bilen bir toplum için, ayrıntılı olarak ayetleri açıklıyoruz.
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
9:11 Ama eğer kendilerini düzeltir, namazı istikametle kılar ve zekatı gönülden gelerek verirlerse, o zaman sizin dinde kardeşiniz olmuş olurlar. Ve Biz ayetlerimizi, onların (değerini) bilen bir toplum için işte bu şekilde tüm boyutlarıyla açıklıyoruz.
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
9:11 Bununla birlikte tövbe eder, namazı kılar, zekatı verirlerse, artık sizin, dinde kardeşlerinizdirler. Biz ayetlerimizi, bilen bir topluluk için böyle açık seçik ortaya koyarız.
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
9:11 Eğer onlar tevbe edip namazı kılarlarsa ve zekatı verirlerse, artık onlar sizin dinde kardeşlerinizdir. Bilen bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıklarız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
9:11 Eğer tevbe edip namazı kılar, zekatı verirlerse din kardeşiniz olurlar. Bilecek bir topluluk için Biz ayetlerimizi daha çok açıklarız.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
9:11 Ama yine de tevbe eder, salata katılırlar ve arınma için gerekli yükümlülükleri yerine getirirlerse onlar da artık din kardeşleriniz sayılırlar: Bakın, işte böyle açık açık ve ayrıntılı olarak dile getiriyoruz, bilmek öğrenmek isteyen bir topluluk için, ayetlerimizi!
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
9:11 Fakat tövbe edip, namazı kılar ve zekatı verirlerse, artık onlar sizin din kardeşlerinizdir. Bilen bir kavme ayetleri işte böyle ayrı ayrı açıklarız.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
9:11 Bundan böyle eğer tevbe ederler, nemazı kılarlar, zekatı verirlerse dinde kardeşleriniz olurlar, bilecek bir kavim için biz ayetlerimizi daha tafsıl ederiz
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
9:11 Eğer tevbe ederler, namazı kılarlar ve zekatı verirlerse, dinde sizin kardeşlerinizdirler. Biz, bilen bir kavme ayetleri böyle uzun uzun açıklıyoruz.
Gültekin Onan -
9:11 Eğer onlar tevbe edip namazı kılarlarsa ve zekatı verirlerse artık onlar sizin dinde kardeşlerinizdir. Bilen bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıklarız.
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
9:11 (Bununla beraber) eğer tevbe ve rücu ederler, namaz kılarlar, zekat verirlerse artık dinde kardeşlerinizdir onlar. Biz ayetleri bilecek bir kavm için açıklarız.
İbni Kesir -
9:11 Eğer tevbe ederler, namaz kılarlar ve zekat verirlerse; onlar, artık dinde kardeşlerinizdir. Biz, ayetleri bilir bir kavim için açıklıyoruz.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
9:11 Eğer tevbe eder, namaz kılar ve zekat verirlerse, sizin din kardeşiniz olurlar. Bilen kimseler için ayetleri iyice açıklıyoruz.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
9:11 Bununla beraber kafirlikten vazgeçip tövbe eder, namaz kılar, zekat verirlerse artık sizin din kardeşleriniz olurlar. Bilip anlayacak kimseler için Biz ayetlerimizi iyice açıklarız.
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
9:11 Eğer tövbe eder, salatı ikame eder ve zekatı verirlerse, artık Din'de kardeşlerinizdir... Bilen bir kavim için işaretleri detaylandırıyoruz.