Tevbe - 9:42
Yakın bir menfaat ve orta uzunlukta bir yolculuk olsaydı seni izleyeceklerdi; ancak yol onlara uzak geldi. Allah'a yemin edeceklerdir: "Gücümüz yetseydi sizinle birlikte çıkacaktık." Böylece kendilerini mahvediyorlar. Allah onların yalancı olduklarını bilir.
Yeminlerini kötüye kullanan münafıklar/ikiyüzlüler:
Nisa/4:61
Kendilerine, "Allah'ın indirdiğine ve elçisine geliniz," dendiğinde, o ikiyüzlülerin (münafıkların) senden alabildiğine kaçtıklarını görüyorsun.
Nisa/4:62
İşlediklerinin sonucu olarak başlarına bir musibet gelse hemen sana gelerek, "Amacımız ancak iyilik yapmak ve uzlaştırmaktı," diye Allah adına yemin ederler.
Nisa/4:63
Allah onların kalplerindekini bilir. Onlara aldırma, onları aydınlat, ve kişiliklerini etkileyecek güzel sözler söyle.
Tevbe/9:56
Sizden olduklarına dair Allah'a yemin ederler; oysa sizden değiller, onlar anlaşmazlık çıkaran bir topluluktur.
Tevbe/9:61
Onlardan kimi de, "O (haber toplayan) bir kulaktır," diyerek peygamberi incitiyorlar. De ki: "O, sizin için bir hayır kulağıdır. O, Allah'a inanır ve inananlara güvenir. İçinizdeki inananlar için de bir rahmettir. Allah'ın elçisini incitenler için acı bir azap vardır.
Tevbe/9:62
Sizi hoşnut etmek için Allah'a yemin edip dururlar. Gerçekten inanıyorlarsa bilmelidirler ki Allah ve elçisi hoşnut edilmeye daha layıktır.
Tevbe/9:73
Ey peygamber, kafirler ve ikiyüzlülerle mücadele et ve onlara karşı güçlü ve sert ol. Varacakları yer cehennemdir. Ne kötü bir dönüş yeridir orası!
Tevbe/9:74
İnkar sözlerini konuşmalarına ve teslim olduktan sonra inkar etmelerine rağmen, onları söylemediklerine dair Allah'a yemin ediyorlar. Aslında, hiçbir zaman ulaşamayacakları şey için çok çabaladılar. Allah ve elçisi O'nun lütfuyla kendilerini zenginleştirdikten sonra öç almaya kalktılar! Tevbe ederlerse kendileri için iyi olur. Yüz çevirirlerse, Allah onları dünya ve ahirette acı bir azapla cezalandırır; yeryüzünde ne bir dostları ne de bir yardımcıları olur.
Tevbe/9:94
(Savaştan gelip) kendilerine döndüğünüzde size özürler sayarlar. De ki: "Boşuna özür saymayın; size artık inanmayız, Allah durumunuzu bize bildirmiş bulunuyor. Allah ve elçisi sizin işlerinizi görecek ve sonra da gizliyi ve açığı Bilenin huzuruna döndürüleceksiniz. O yaptıklarınız her şeyi size bildirecektir.
Tevbe/9:95
Onlara döndüğünüzde, kendilerinden vazgeçesiniz diye Allah'a yemin ederler. Onlardan vazgeç. Onlar kirlidir. Kazandıklarına karşılık, yerleri cehennemdir.
Tevbe/9:96
Kendilerinden hoşnut olasınız diye yemin ediyorlar. Onlardan hoşnut olsanız bile Allah yoldan çıkmış toplumlardan hoşnut olmaz.
Bakara/2:224
Halk arasında iyi, erdemli ve dürüst görünmek için Allah'ı yeminlerinize alet etmeyin. Allah İşitir, Bilir.
Nur/24:53
Kendilerine emrettiğin taktirde çıkacaklarına dair yeminlerinin en ciddi olanıyla Allah'a yemin ettiler. De ki, "Yemin etmeyin. Nasıl itaat ettiğiniz ortada. Allah yaptığınız her şeyden haberdardır."
Tevbe/9:42
Yakın bir menfaat ve orta uzunlukta bir yolculuk olsaydı seni izleyeceklerdi; ancak yol onlara uzak geldi. Allah'a yemin edeceklerdir: "Gücümüz yetseydi sizinle birlikte çıkacaktık." Böylece kendilerini mahvediyorlar. Allah onların yalancı olduklarını bilir.
Tevbe/9:43
Allah seni affetti: Doğrular ve yalancılar sana belli olmadan önce neden onlara izin verdin?
Tevbe/9:75
Hatta bazıları, "Bize lütfundan verirse, paramızı yardım için harcayacağız ve dürüst insanlardan olacağız," diye Allah'a söz verdiler.
Tevbe/9:76
Fakat, onlara kendi lütfundan verince, cimrileştiler ve yüz çevirerek döndüler.
Ankebut/29:12
İnkarcılar inananlara, "Yolumuza uyun; günahlarınızı biz yükleniriz,"dediler. Oysa onların günahlarından hiç bir şeyi yüklenecek değillerdir; yalancıdırlar.
Mücadele/58:16
Yeminlerini kalkan edinerek Allah'ın yolundan saptırdılar. Onlar alçaltıcı bir azabı haketmişlerdir.
Münafikun/63:1
İkiyüzlüler sana geldiklerinde, "Senin Allah elçisi olduğuna şehadet ederiz," derler. Allah senin kendi elçisi olduğunu bilir ve Allah ikiyüzlülerin yalan söylediğine de şehadet eder.
Münafikun/63:2
Onlar, yeminlerini kalkan yapıp Allah'ın yolundan saptırmaktadırlar. Yaptıkları ne kötüdür.