قَالُوا يَا شُعَيْبُ أَصَلَاتُكَ تَأْمُرُكَ أَنْ نَتْرُكَ مَا يَعْبُدُ ابَاؤُنَا أَوْ أَنْ نَفْعَلَ فِي أَمْوَالِنَا مَا نَشَاءُ إِنَّكَ لَأَنْتَ الْحَلِيمُ الرَّشِيدُ
onlar (şöyle) dediler Şuayb salatın mı sana emrediyor bırakmamızı şeyleri taptıkları babalarımızın yahut yapmaktan vazgeçmemizi mallarımızda şeyi istediğimiz doğrusu sen birisin yufka yürekli akıllı
Kalu ya şuaybu e salatuke te'muruke en netruke ma ya'budu abauna ev en nef'ale fi emvalina ma neşa', inneke le entel halimur reşid.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
11:87 Dediler ki: "Ey Şu'ayb! Babalarımızın taptıklarını, yahut mallarımız hususunda dilediğimizi yapmaktan vazgeçmemizi sana imanın/dinin mi emrediyor? Oysa sen yumuşak huylu ve çok akıllısın."
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
11:87 (Medyenliler Şuayb'a) şöyle demişlerdi: "Ey Şuayb! Babalarımızın taptıklarını (putları) veya mallarımız hakkında dilediğimizi yapmayı terketmemizi1 sana salâtın (ibadetin) mi emrediyor?2 Şüphesiz ki sen çok hoşgörülüsün; akıllısın!"
Dipnot
1- Benzer mesajlar: Bakara 2:170; Mâide 5:104; A‘râf 7:28; Yûnus 10:78; Hûd 11:53-54, 62; Enbiyâ 21:52-53; Şu‘arâ 26:70-74; Lokmân 31:21; Sebe' 34:43; Sâffât 37:69-74; Zuhruf 43:22, 23.
2- Bu cümlede aslında her bir ibadetin hayata bakan sonuç içerikli bir tarafı olduğunu ve insanları kötülüklerden uzaklaştırmak gibi bir hedefi bulunduğunu göstermektedir.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
11:87 Dediler ki: "Şuayb, atalarımızın hizmet etmiş olduklarından veya ticaretimizi dilediğimiz gibi çevirmekten vazgeçmemizi senin salatın mı gerektiriyor? Sen aslında yumuşak huylusun, akıllısın."1
Dipnot
1- * Gereği gibi gözetilen salat, kötülükten alıkoyar (29:45).
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
11:87 Dediler ki: "Ey Şu'ayb! Atalarımızın kulluk ettiklerini bırakmamızı; mallarımızı, istediğimiz gibi kullanmaktan vazgeçmemizi senin salatın1 mı buyuruyor? Oysaki sen yumuşak huylu, aklı başında bir adamsın."
Dipnot
1- Dinin. "Salat" sözcüğü; namaz, destek, dua, ibadet, yardımlaşma, dayanışma, Allaha yönelme ve din gibi anlamları olan bir sözcüktür. Bu ayette, "din" anlamında kullanılmıştır.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
11:87 Dediler ki "Bak Şuayb! Atalarımızın taptıklarını bırakmamızı, mallarımızı kendi düzenimize göre kullanmaktan vazgeçmemizi senin ibadetin mi emrediyor? Sen yumuşak huylu ve aklı başında birisin!"
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
11:87 Dediler ki: "Ey Şuayb! Atalarımızın hizmet ettiklerini veya mallarımız konusunda dilediğimizi yapmayı bırakmamızı, senin namazın mı zorunlu yapıyor? Aslında, yumuşak huylu ve aklı başında birisin!"
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
11:87 "Ey Şuayb!" dediler, "Atalarımızn taptıklarını, ya da mallarımız üzerinde keyfimizce tasarrufta bulunmayı terk etmemizi, senin salat'ın mı emretmektedir? Oysa ki (bizce) sen oldukça uyumlu ve akıllı bir adamsın!"
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
11:87 Dediler ki: "Ey Şuayb! Namazın mı emrediyor sana, atalarımızın tapar olduğunu terk etmemizi yahut mallarımızda dilediğimiz gibi davranmaktan vazgeçmemizi? Esasında sen; gerçekten yumuşak huylu, olgun bir insansın."
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
11:87 Dediler ki: "Ey Şuayb, atalarımızın taptığı şeyleri bırakmamızı ya da mallarımız konusunda dilediğimiz gibi davranmaktan vazgeçmemizi senin namazın mı emrediyor? Çünkü sen, gerçekte yumuşak huylu, aklı başında (reşid bir adam)sın."
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
11:87 Onlar: "Ey Şu'ayb, atalarımızın taptıklarını terketmemizi veya mallarımız hususunda dilediğimizi yapmamamızı sana namazın mı emrediyor? Herhalde sen çok uslu ve akıllısın !" dediler.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
11:87 "Ey Şuayb!" dediler, "(Şu) senin dua (alışkanlığın) mı, atalarımızın tapınageldiği şeyleri bırakmamız ve malımız mülkümüz üzerine keyfi tasarruflarda bulunmamamız yönünde bizi uyarmanı zorunlu kılıyor? Çünkü, (biz) sen(i) aslında yumuşak başlı, aklı başında biri (olarak biliriz).
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
11:87 Dediler ki: "Ey Şu'ayb! Babalarımızın taptığını, yahut mallarımız hakkında dilediğimizi yapmayı terk etmemizi sana namazın mı emrediyor. Oysa sen gerçekten yumuşak huylu ve aklı başında bir adamsın."
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
11:87 Ya Şuayb, dediler: atalarımızın taptıklarını terketmemizi veya mallarımızda dilediğimizi yapmamızı sana namazın mı emrediyor? Her halde sen, çok uslu akıllısın
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
11:87 "Ey Şu'ayb, dediler, senin namazın mı sana, babalarımızın taptığı şeylerden, yahut mallarımız üzerinde dilediğimizi yapmaktan vazgeçmemizi emrediyor? Oysa sen, yumuşak huylu, akıllı(bir insan)sın!"
Gültekin Onan -
11:87 Dediler ki: "Ey Şuayb, atalarımızın taptığı şeyleri bırakmamızı ya da mallarımız konusunda dilediğimiz gibi davranmaktan vazgeçmemizi senin namazın mı buyuruyor? Çünkü sen, gerçekte yumuşak huylu, aklı başında (reşid bir adam)sın."
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
11:87 Dediler ki: "Ey Şuayb, atalarımızın tapdığı şeylerden, yahud mallarımızdan ne dilersek onu yapmamızdan vaz geçmemizi sana namazın mı emrediyor? Çünkü sen, muhakkak ki sen (biliyoruz) yumuşak huylu, aklı başında (bir adam) sın".
İbni Kesir -
11:87 Dediler ki: Ey Şuayb; senin namazın mı bize babalarımızın taptıklarını ve mallarımızı dilediğimiz gibi kullanmamızı men'ediyor? Sen, doğrusu aklı başında, yumuşak huylu birisin.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
11:87 Onlar da: -Ey Şuayb, atalarımızın kulluk ettiğini veya mallarımızı istediğimiz gibi kullanmamızı bırakmamızı senin salatın mı emrediyor? Oysa sen olgun ve yumuşak huylu birisiydin, dediler.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
11:87 "Şuayb!" dediler, "atalarımızın taptıkları tanrılarımızı terketmeyi yahut mallarımızı dilediğimiz gibi kullanmaktan vazgeçmemizi senin namazın mı emrediyor? Aferin, amma da akıllı, uslu bir adamsın ha!"
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
11:87 Dediler ki: "Ya Şuayb... Yöneldiğin mi sana emrediyor, atalarımızın tapındıklarına tapınmamamızı ya da mallarımızda dilediğimiz gibi tasarruf etmememizi! Muhakkak ki sen Haliym'sin, Reşiyd'sin. "