Enam 6:110
وَنُقَلِّبُ أَفْئِدَتَهُمْ وَأَبْصَارَهُمْ كَمَا لَمْ يُؤْمِنُوا بِهِ أَوَّلَ مَرَّةٍ وَنَذَرُهُمْ فِي طُغْيَانِهِمْ يَعْمَهُونَ
ve ters çeviririz gönüllerini ve gözlerini gibi inanmadıkları ona ilk defasında ve bırakırız onları içinde azgınlıkları bocalayıp dururlar
Ve nukallibu ef'idetehum ve ebsarehum kema lem yu'minu bihi evvele merretin ve nezeruhum fi tugyanihim ya'mehun.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
6:110 Gönüllerini ve gözlerini ters çeviririz, ilkin ona inanmadıkları gibi, mucizeyi gördükten sonra da inanmazlar.Onları şaşkın olarak azgınlıkları içinde bırakırız.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
6:110 Ona (vahye) iman etmedikleri ilk durumdaki gibi onların gönüllerini ve gözlerini ters çeviririz. Onları azgınlıkları içerisinde bocalar hâlde bırakırız.1
Dipnot
1- Benzer mesajlar: Bakara 2:15; A‘râf 7:186; Yûnus 10:11; Hicr 15:72; Mü'minûn 23:75; Neml 27:4.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
6:110 İlk başta gerçeği onaylamamaya karar verdikleri için anlama yeteneklerini ve gözlerini çevirip azgınlıkları içinde bocalar durumda bırakırız.1
Dipnot
1- * İnsanlara verilen seçme özgürlüğü (18:29) ile insan ilk kararını verir ve Tanrı bu doğrultuda ona yol gösterir. Kalbinin derinliğinde, Tanrı'nın mucizelerini inkar etmeyi kararlaştırmış olanlar, bilinç altına yerleşen bu kişisel kararları yüzünden en büyük mucizeleri de görseler kabul edemezler (7:146). * Bu kişiler, Mucizeleri "Efsane" veya "Göz boyama" olarak tanımlarlar (6:25, 7). Bilgisayar yoluyla "random dots" metoduyla oluşturulan üç boyutlu stereogramları görmek nasıl ki belli koşullara bağlıdır Allah‘ın ayetlerine tanık olmak da belli koşullara bağlıdır. Karmaşık noktalar gibi görünen üç boyutlu bir resme uygun mesafeden veya açıdan bakmayan, veya iki gözünü açık tutmayan, görmek için bir süre dikkatini yoğunlaştırmayan bir kişi nasıl ki kendisini üç boyutlu bir resme kör ederse ve resmi oluşturan noktaları rastlantı ve alakasız görürse aynı şekilde Tanrı'nın işaretlerine tanık olmak da belli koşullara bağlıdır. * Allah'ın doğadaki ve/veya kitabındaki ayetlere/delillere art niyetle bakanlar, daha doğrusu art niyetlerinden dolayı Allah'ın ayetlerini gereği gibi değerlendirmeyenler de kendilerini o ayetlere kör olmaya mahkum ederler.
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
6:110 İlkin ona iman etmedikleri gibi1, onların gönüllerini ve basiretlerini2 tersyüz ederiz ve onları azgınlıkları içinde bocalar halde bırakırız.
Dipnot
1- Mucizeyi görseler yine de inanmazlar.
2- Doğru algılama, idrak etme, gerçeği görme, kavrama yeteneği ve aydınlanma.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
6:110 Başlangıçta1 inanmadıkları sırada olduğu gibi (bu davranışlarından dolayı) şimdi de inanmazlarsa gönüllerini ve gözlerini döndürür, azgınlıkları içinde bocalar halde bırakırız. Onların kalplerini ve gözlerini döndürürüz de bundan (mucize gösterilmesinden) önce inanmadıkları gibi (gösterildikten sonra bile) azgınlıkları içerisinde bocalar halde bırakırız.
Dipnot
1-  Daha önce kendilerine mucize gösterilmesine rağmen görmezlik edenlerde olduğu gibi (Hz.Musa, Hz.İsa, diğer peygamberler ve mucizeleri ve bunlara rağmen toplumlarının inanmaması)
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
6:110 Onların yüreklerini ve gözlerini, en başında Ona inanmadıkları gibi ters çeviririz. Azgınlıkları içinde bocalayıp dururlar.
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
6:110 Biz de onların gönülleri ve gözlerini çeviriverirdik, tıpkı ilk başta ona inanmadıkları konumda olduğu gibi; ve Biz onları küstahça taşkınlıkları içinde kör ve şaşkın debelenmeye terkederiz.
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
6:110 Biz onların gönüllerini ve gözlerini ters çeviririz, ilk seferinde buna iman etmedikleri gibi bırakırız kendilerini de azgınlıkları içinde körü körüne bocalar dururlar.
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
6:110 Biz onların kalplerini ve gözlerini, ilkin inanmadıkları gibi tersine çeviririz ve onları tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda terkederiz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
6:110 Biz onların kalplerini ve gözlerini ters çeviririz. Önceden buna iman etmedikleri gibi bırakıveririz kendilerini azgınlıkları içinde körü körüne bocalar giderler.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
6:110 kalplerini ve gözlerini (hakikatten) ayırdığımız sürece, tıpkı ona ilk başta inanmadıkları gibi: ve (böylece) Biz körce ileri geri yalpalayıp dursunlar diye onları küstahça kibirleri ile baş başa bırakırız.
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
6:110 Biz onların kalplerini ve gözlerini ters döndürürüz de ilkin ona iman etmedikleri gibi (mucize geldikten sonra da inanmazlar) ve yine onları azgınlıkları içinde bırakırız da bocalar dururlar.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
6:110 Biz onların kalblerini ve gözlerini ters döndürürüz, ilkin buna iyman etmedikleri gibi bırakıveririz kendilerini de tuğyanları içinde kör körüne bocalar giderler
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
6:110 Gönüllerini ve gözlerini ters çeviririz, ilkin ona inanmadıkları gibi (mu'cizeyi gördükten sonra da inanmazlar) ve bırakırız onları, azgınlıkları içinde bocalayıp dururlar.
Gültekin Onan -
6:110 Biz onların yüreklerini (efidet) ve gözlerini, ilkin inanmadıkları gibi tersine çeviririz (nükallibu) ve onları tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda terkederiz.
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
6:110 Onlar, evvelce indirilen (ayet) lere iman etmedikleri gibi (bundan sonra da iman etmeyeceklerdir). Biz, onların gönüllerini ve gözlerini (ters) çevirmiş, kendilerini azgınlıkları, taşkınlıkları içinde serseri ve şaşırmış oldukları halde terketmiş bulunuyoruz.
İbni Kesir -
6:110 Biz, onların kalblerini ve gözlerini çeviririz de ona ilk defa iman etmedikleri gibi azgınlıkları içinde kör ve şaşkın bırakırız.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
6:110 Onların kalplerini ve basiretlerini tersine çeviririz de, ilk defa inanmadıkları gibi yine inanmazlar. Biz de onları azgınlıkları içinde bocalar bir halde bırakırız.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
6:110 Onların kalplerini ve gözlerini ters çeviririz. İlkin ona inanmadıkları gibi o mucizeyi gördükten sonra da inanmazlar ve onları taşkınlıkları içinde şaşkın şaşkın bırakırız.
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
6:110 Onların fuadlarını (Esma mana özelliklerini şuura yansıtıcılar - kalp nöronları) ve gözlerini (görüp değerlendirme) kalbederiz (kilitleriz), başta (mucize gelmeden önce) ona iman etmedikleri gibi! Onları kendi taşkınlıklarında kör ve şaşkın, bocalar durumda, kendi hallerine terk ederiz!