Hud - 11:106 Talihsizler ateştedir. Onlar orada sızlayıp inlerler.
İlişkili:
İbrahim/14:21 Hepsi Allah'ın huzuruna durduklarında. Zayıflar, büyüklük taslamış olanlara: "Biz sizin izleyicileriniz idik. Bizi Allah'ın azabından bir parça kurtarabilir misiniz," dediler. Onlar da: "Allah bize bir yol gösterseydi biz de size gösterirdik. Artık sızlansak da dayansak da bizim için birdir, kaçıp kurtulacak bir yerimiz yok."

Mümin/40:49 Ateştekiler, cehennemin gardiyanlarına, "Rabbinize yalvarın da bizden azabı hiç değilse bir gün hafifletsin," derler.
Mümin/40:50 Onlar da derler ki, "Elçileriniz size apaçık delillerle gelmemiş miydi?" "Evet" derler. Bunun üzerine onlar, "Öyleyse kendiniz yalvarın. Ne var ki inkarcıların yalvarması sonuç vermez."

Araf/7:38 "Sizden önce geçen cin ve insan topluluklarıyla birlikte ateşe girin," dedi. Her ne zaman bir topluluk girdiyse bir öncekine lanet etti. Hepsi oraya vardığında sonrakiler öncekiler için: "Rabbimiz, bizi bunlar saptırdı. Bunlara ateşten bir kat daha fazla azap ver," dediler. "Hepsi için iki kat vardır. Ancak bilmezsiniz," dedi.

Enbiya/21:100 Onlar için orada iç çekip inlemek vardır; hiç bir şey de işitemezler.

Kehf/18:29 De ki, "Bu gerçek senin Rabbindendir." Dileyen inansın, dileyen inkar etsin. Biz zalimler için onları çepeçevre saracak bir ateş hazırladık. Onlar her ne zaman feryad ederek yardım isteseler, derişik asit gibi yüzleri haşlayan bir su sunulur. Ne kötü bir içecek, ne kötü bir son!

Fatır/35:37 Orada, "Rabbimiz, bizi çıkar da yapmış olduğumuzdan farklı işler yapalım," diye feryat ederler. Öğüt alabilecek bir kişinin öğüt alabileceği kadar uzun bir süre sizi yaşatmadık mı? Size uyarıcı da gelmişti. Öyleyse tadın. Zalimlerin yardımcısı yoktur.

Enam/6:27 Ateşin başında durduruldukları vakit onların "Keşke geri döndürülseydik de Rabbimizin ayetlerini (vahiy ve mucizelerini) inkar etmeseydik ve inananlardan olsaydık," dediklerini bir görsen!

Araf/7:53 Onun haberlerinin gerçekleşmesini mi bekliyorlar? Haberleri gerçekleştiği gün, onu daha önce önemsemeyenler, "Rabbimizin elçileri gerçeği getirmişlerdi. Bizim için aracılık edecek bir şefaatçi var mı? Yahut, öncekinden farklı davranmak için geri gönderilsek," derler. Kişiliklerini yitirmişlerdir ve uydurdukları şeyler de onları terk etmiştir.

Mümin/40:11 Diyecekler ki, "Rabbimiz, bizi iki kez öldürdün ve iki kez dirilttin. şimdi günahlarımızı itiraf ettik. Buradan bir çıkış yolu var mı?"

Furkan/25:13 Zincirlenmiş olarak onun dar bir yerinden atıldıkları zaman ölümü çağırırlar
Furkan/25:14 Bu gün bir ölüm değil, birçok ölüm çağırın.

Mülk/67:8 Neredeyse öfkeden patlayacak! İçine her ne zaman bir grup atılsa, oranın gardiyanları, "Size bir uyarıcı gelmedi mi?" diye sordular.
Mülk/67:9 Onlar da dediler ki, "Evet, bize bir uyarıcı gelmişti, ama biz yalanladık ve, 'Allah hiçbir şey indirmemiştir. Siz tümüyle sapıtmışsınız,' dedik."
Mülk/67:10 "Dinleseydik veya aklımızı kullansaydık biz şu ateşin halkı içinde olmazdık," dediler.

Bakara/2:167 Uyanlar şöyle diyecek: "Keşke bir şansımız daha olsaydı da onların şimdi bizden uzak durdukları gibi biz de onlardan uzak dursaydık." Böylece Allah yaptıklarını pişmanlığa dönüştürür; ateşten çıkamazlar.

Furkan/25:27 O gün zalim kimse (üzüntüden) elini ısırıp şöyle der: "Keşke, elçi ile birlikte aynı yolu tutsaydım."
Furkan/25:28 "Vay bana, keşke falancayı arkadaş edinmeseydim."
Furkan/25:29 "Beni, bana ulaşan mesajdan saptırdı. Gerçekten, şeytan insanı yarı yolda bırakır."