Kaf - 50:2 İçlerinden bir uyarıcının kendilerine gelmesini tuhaf karşıladılar! Kafirler, "Bu tuhaf bir şey" dediler,
İnkarcılar melek elçi beklediler, insan elçileri sürekli reddettiler:
Hud/11:27 Halkından inkar eden ileri gelenler, "Seni sadece bizim gibi bir insan olduğunu görüyoruz ve aramızdaki sığ görüşlü ayak takımının dışında kimsenin seni izlemediğini görüyoruz. Sizin bizden herhangi bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Tersine, biz sizin yalancı olduğunuzu sanıyoruz," dediler.

İbrahim/14:10 Elçileri: "Gökleri ve yeri yarıp yaratan Allah'tan mı kuşkulanıyorsunuz? Günahlarınızı bağışlamak için sizi çağırıyor ve size belli bir süre tanıyor," dediler. Onlar da, "Siz, ancak bizim gibi insanlarsınız, atalarımızın kulluk/hizmet etmekte olduğu şeyden bizi çevirmek istiyorsunuz. Bize açık bir yetki belgesi getiriniz," dediler.

Müminun/23:24 Halkının ileri gelen inkarcıları, "Bu, sizin gibi bir insandan başka bir şey değildir. Üzerinize egemen olmak istiyor. Allah dileseydi bir melek indirirdi. İlk atalarımızdan böyle bir şey işitmedik.

Şuara/26:154 "Sen bizim gibi bir insansın. Doğru sözlü isen bize bir mucize getir bakalım."

Tegabun/64:6 Çünkü, elçileri onlara apaçık kanıtlarla gidiyorlar ve onlar ise, "Bize doğru yolu bir insan mı gösterecek?" diyorlardı. Böylece inkar edip yüz çeviriyorlardı. Allah hiç bir şeye muhtaç değildir. Allah Zengindir, Övülendir.

Araf/7:63 "Sizi uyarmak için ve erdemli bir hayat sürüp merhamet edilmeniz için sizden bir adama Rabbinizden bir mesajın gelmesine mi şaştınız?"

Yunus/10:2 Kendilerinden bir adama: "İnsanları uyar ve inananlara Rab'leri katında önemli bir yere sahip olduklarını müjdele," diye vahyetmemiz halka garip mi geliyor? İnkarcılar, "Bu, apaçık bir büyücüdür," dediler.

Kaf/50:2 İçlerinden bir uyarıcının kendilerine gelmesini tuhaf karşıladılar! Kafirler, "Bu tuhaf bir şey" dediler,

Enam/6:91 "Allah hiçbir insana bir şey indirmez," demekle Allah'ı gereği gibi değerlendirmediler. De ki: "Halka bir hidayet ve ışık olarak Musa'nın getirdiği kitabı kim indirdi -ki göstermek için onu kağıtlara yazdığınız halde çoğunu gizliyordunuz. Sizin ve atalarınızın bilmediği şeyleri onun yoluyla öğrendiniz?" "Allah" de ve onları daldıkları sapıklıkta bırak, oynaya dursunlar.

Hud/11:27 Halkından inkar eden ileri gelenler, "Seni sadece bizim gibi bir insan olduğunu görüyoruz ve aramızdaki sığ görüşlü ayak takımının dışında kimsenin seni izlemediğini görüyoruz. Sizin bizden herhangi bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Tersine, biz sizin yalancı olduğunuzu sanıyoruz," dediler.

Enbiya/21:2 Her ne zaman Rab'lerinden kendilerine yeni bir mesaj (zikr) gelse, onu ciddiye almadan dinlerler.
Enbiya/21:3 Kalpleri pervasızdır. Zalimler gizlice birbirleriyle görüştüler: "Bu adam sizin gibi bir insan değil mi? Göz göre göre büyüye mi kapılacaksınız?"

Müminun/23:24 Halkının ileri gelen inkarcıları, "Bu, sizin gibi bir insandan başka bir şey değildir. Üzerinize egemen olmak istiyor. Allah dileseydi bir melek indirirdi. İlk atalarımızdan böyle bir şey işitmedik.
Müminun/23:32 Onlara, aralarından bir elçi gönderdik: "Allah'a kulluk ediniz, sizin ondan başka bir tanrınız yoktur. Saygı gösterip erdemli davranmayacak mısınız?"
Müminun/23:33 Dünya hayatında kendilerine alabildiğine nimetler bağışlamamıza rağmen, ahiret karşılaşmasını yalanlayıp inkar eden, halkının ileri gelenleri şöyle dediler: "Bu, yalnızca sizin gibi bir insandır. Sizin yediğinizden yiyor, sizin içtiğinizden içiyor."
Müminun/23:47 "O ikisinin halkı bize kölelik ederken şimdi biz tutup bizim gibi iki insana mı inanalım," dediler.

Şuara/26:153 Dediler ki, "Sen büyülenmişsin."
Şuara/26:154 "Sen bizim gibi bir insansın. Doğru sözlü isen bize bir mucize getir bakalım."

Yasin/36:15 Dediler ki, "Siz de bizim gibi insandan başka bir şey değilsiniz. Rahman ise hiçbir şey indirmemiştir. Siz yalan söylüyorsunuz."

Kamer/54:24 Dediler ki, "Bizden bir insana mı uyalım? O zaman biz sapar ve cehenneme gireriz."
Kamer/54:25 "Mesaj aramızdan ona mı verildi? O, yalancı küstahın biridir."

Tegabun/64:6 Çünkü, elçileri onlara apaçık kanıtlarla gidiyorlar ve onlar ise, "Bize doğru yolu bir insan mı gösterecek?" diyorlardı. Böylece inkar edip yüz çeviriyorlardı. Allah hiç bir şeye muhtaç değildir. Allah Zengindir, Övülendir.

Fussilet/41:14 Onlara, "Allah'tan başkasına kulluk/hizmet etmeyin," diye önlerinden ve arkalarından elçiler gitmişti. Onlar ise, "Rabbimiz dileseydi bir melek indirebilirdi. Bundan ötürü sizin getirdiğiniz mesaja inanmıyoruz," dediler.

Enam/6:8 "Ona bir melek indirilmeli değil miydi!," diyorlar. Bir melek indirseydik, iş bitirilmiş olurdu. Onlara zaman da verilmezdi.

Hud/11:12 "Ona bir hazine, yahut onunla birlikte bir melek inmeli değil miydi," dedikleri için belki göğsün daralacak ve sana vahyedilenin bir kısmını terkedeceksin. Sen yalnız bir uyarıcısın; Allah her şeyi kontrol edendir.

İsra/17:94 Kendilerine hidayet geldiğinde, halk: "Allah bir insanı mı elçi olarak gönderdi," diyerek inanmadı

Furkan/25:7 Ve dediler, "Nasıl olur da bu elçi yemek yiyor ve çarşılarda dolaşıyor? Kendisiyle birlikte uyarıcı olarak bir melek inseydi ya!"
Furkan/25:21 Bizimle karşılaşmayı ummayanlar, "Bize ya melekler inmeli, yahut Rabbimizi görmeliyiz!," dediler. Kendi kendilerine büyüklük taslamışlar ve azgınlıkta pek ileri gitmişlerdi.