Meryem 19:55
وَكَانَ يَأْمُرُ أَهْلَهُ بِالصَّلَاةِ وَالزَّكَاةِ وَكَانَ عِنْدَ رَبِّهِ مَرْضِيًّا
ve emrederdi halkına salatı zekat vermeyi ve idi yanında Rabbi beğenilmişlerden
Ve kane ye'muru ehlehu bis salati vez zekati ve kane inde rabbihi mardıyya.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
19:55 Ailesine/halkına namazı ve zekatı emrederdi. Rabbi katında da hoşnutluk kazanmış bir kimse idi.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
19:55 Ayrıca o, ailesine (halkına) salâtı (namazı) ve zekâtı emrederdi.1 Rabbi katında da hoşnutluk kazanmış biriydi.
Dipnot
1- Bu ayet namaz, zekât vs. ibadetlerin eski ümmetlerden beri farz olduğunun delillerindendir. Benzer mesajlar: Bakara 2:83, 183; Âl-i İmrân 3:39; Mâide 5:12; Yûnus 10:87; İbrâhîm 14:40; Kehf 18:21; Meryem 19:31, 59; Tâhâ 20:14; Hacc 22:26-30, 34-37; Enbiyâ 21:73; Lokmân 31:17; Şûrâ 42:13.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
19:55 Ailesine salatı gözetmeyi ve zekatı vermeyi emrederdi. Efendisi tarafından beğenilmişti.
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
19:55 Ve o kendisi ile birlikte olanlara salatı ve zekatı buyuruyordu1. Ve o Rabb'inin yanında kendisinden hoşnut olunmuşlardandı.
Dipnot
1- Salat, ibadete layık yegane ilahın Allah olduğuna inanmak, şirkten arınmış bir bilinçle Allah'a yönelmektir. Bu yönelme: Sürekli destek olmak, dayanışmak, ilgi duymak, duyarlı olmak, izleyici kalmamak, yanında yer almak, salatı (namaz) kılmak, dua etmek demektir. Salatın hangi anlamı ifade ettiği, içinde yer aldığı ayet ve konu bağlamından rahatlıkla anlaşılabilir. Salatın ayrıca din ve havra anlamı da bulunmaktadır. Salatın zıddı tevelladır. Tevella süreklilik ifade etmektedir; sürekli karşı çıkmak, ilgisiz ve duyarsız kalmak, köstek olmak, engellemeye çalışmak demektir. Namaz, Farsça bir sözcüktür ve bu sözcük Kur'an'da geçmez. Zekat, arınmak, arındırmak, arınmak temektir. Benliğin her türlü kötülükten arınması, temizlenmesi, arı duru hale gelmesi demektir. (Bkz. 19:13; 18:81; 23:4) "Zekat vermek" terkibinin anlamı, malı yardımda bulunmak değildir. Bir terkip olarak, arınmış, temizlenmiş, arı duru hale gelmiş bir benlikle Allah'ın emirlerine tabi olmak, demektir.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
19:55 Ailesine namazı ve zekatı emreder ve Rabbinin katında beğenilirdi.
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
19:55 Ailesine, namazı ve zekatı öğütlerdi. Efendisinin katında hoşnutluk kazanmıştı.
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
19:55 Ve yakınlarına Allah davasına destek vermeyi ve arınmak için ödenmesi gereken bedeli ödemeyi emrederdi; ve o da Rabbi katında hatırı sayılan biriydi.
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
19:55 Ailesine namazı, zekatı emrederdi. Rabbi katında hoşnutluk kazanmış bir kişiydi.
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
19:55 Halkına, namazı ve zekatı emrediyordu ve o, Rabbi katında kendisinden razı olunan (bir insan)dı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
19:55 Ailesine namaz ve zekat emrederdi ve Rabbi katında hoşnutluğa ermişti.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
19:55 Ve halkına salatı ve zekatı emrederdi; ve o da Rabbinin katında hoşnutluk kazanmıştı.
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
19:55 Ailesine namaz ve zekatı emrederdi. Rabb'inin katında da hoşnutluğa ulaşmıştı.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
19:55 Ve hanedanına namaz ve zekat ile emrederdi ve rabbının ındinde merdıyy idi
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
19:55 Halkına namaz kılmayı, zekat vermeyi emrederdi. Rabbi yanında beğenilmişti.
Gültekin Onan -
19:55 Ehline, namazı ve zekatı buyuruyordu ve o, rabbi katında kendisinden razı olunan (bir insan)dı.
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
19:55 Kavmine namaz (kılmayı), zekat (vermeyi) emr ederdi. Rabbi nezdinde rızaya ermişdi o.
İbni Kesir -
19:55 Kavmine namaz kılmalarını, zekat vermelerini emrederdi. Rabbının katında hoşnudluğu ermişti.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
19:55 Ailesine namazı ve zekatı emrederdi. Rabbinin yanında kendisinden hoşnut olunan birisiydi.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
19:55 Halkına namazı ve zekatı tavsiye ederdi. Rabbinin razı olduğu biri idi.
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
19:55 Ailesine salatı yaşamayı ve safiyeti emrederdi. Rabbinin indinde mardiye (şuurunda - tecelli-i sıfat) idi.